Paralel Yapının TİKA Rahatsızlığı

Paralel Yapının TİKA Rahatsızlığı
Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, Karadağ’da beraberindeki Akit Ankara Temsilcisi Yener Dönmez’e paralel yapının TİKA rahatsızlığını anlattı.

TİKA’nın katkılarıyla tamamlanan Balkanların en büyük külliyesi, Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler ve Karadağ Cumhurbaşkanı Filip Vujanovic’in katıldığı törenle hizmete açıldı. Yerel cemaatlerin girişimi ile 2002 yılında temeli atılan ancak maddi imkansızlıklar nedeniyle tamamlanamayan Selimiye Camii ve İslam Kültür Merkezi projesi, geçtiğimiz yıl TİKA’nın devralmasının ardından tamamlanarak açılışa hazır hale getirildi.

Açılış ve resmi temaslarda bulunmak üzere 3 günlük Karadağ ziyaretinde bulunan Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, beraberindeki Akit Ankara Temsilcisi Yener Dönmez’e önemli açıklamalar yaptı.

TİKA’DAN DEV ATILIM

TİKA’nın yurtdışı faaliyetleriyle ilgili bilgiler veren İşler, “TİKA bizden 10 sene evvel kuruldu. Bu 10 sene içerisinde gerçekleştirilen proje sayısı 2200 civarında idi. İktidarımız süresince TİKA 15 binin üzerinde projeye imza attı. Yani yıllık yaklaşık 1500 civarında proje hayata geçirildi” dedi. Eğitimden sağlığa, altyapı hizmetlerinden tarıma birçok alanda faaliyetlerde bulunan TİKA’nın 2013 yılında 3,2 milyar doların üzerinde bir bütçe harcaması gerçekleştirdiğini kaydeden İşler, bu durumun birtakım ülkelerin yanı sıra bir takım odakları, mihrakları, örgütleri de rahatsız etmesinin doğal olduğunu kaydetti.

PARALEL YAPI, TİKA’YI DA KENDİNE RAKİP GÖRÜYOR

Türkiye’nin yurtdışı girişimlerinin, kendisi dışında hiçbir rakip tanımayan Paralel yapıyı da rahatsız ettiğini sözlerine ekleyen İşler şöyle devam etti: “TİKA’dan da rahatsızlıkları var. Onlar istiyorlar ki ‘hizmet’ de,  her şey de onlardan sorulsun, onların tekelinde olsun. Mesela ‘Yunus Emre Kültür Merkezleri’ projemizden rahatsız oldular. Bu projemiz bir anlamda onların alanına girmeye başladı, Türkçe öğretmeye başladı. Yunus Emre olmayan yerlerde TİKA vasıtasıyla yapılıyordu bu hizmetler”

PARALEL YAPI’NIN ‘CEMAAT’ OLABİLME ŞANSI KALMADI!

Paralel yapının ‘samimi’ tabanının Cemaat sınırlarına çekilmesi gibi bir ihtimalin gelinen nokta itibariyle söz konusu olmadığını kaydeden İşler, “Tepe yapının Cemaat olma gibi bir kaygısı yok. Üst yapının tasfiyesi halinde de geriye kalan kısmın bir cemaat oluşturabilme potansiyeli gözükmüyor. Ancak bir kopma, bir sorgulama, iç muhasebe olur da yeni bir hesaplaşmaya giderlerse bir şeyler olabilir. “Biz paralel yapıdan ayrılıp cemaat olmaya gidiyoruz” diyenler olur mu bilemiyoruz. Olursa da biz memnun oluruz” mesajı verdi.

“MÜCADELE ARTARAK DEVAM EDECEK”

30 Mart’ta milletin kendilerine ‘Paralel örgüt’ ile mücadele görevi verdiğini belirten İşler, “Bürokraside aktif görevlerden pasif pozisyonlara çekiliyorlar. 17 ve 25 Aralık’la ilgili, MİT tırlarının durdurulmasıyla ilgili açılan davalar, hazırlanan iddianameler var, yürütülen soruşturmalar var. Bunlar Paralel çeteyle mücadelenin artarak devam ettiğinin ve edeceğinin birer göstergesi. Böylece 30 Mart öncesinde milletimize vermiş olduğumuz sözü de tutmuş, üzerimize almış olduğumuz görevi yerine getirmiş oluyoruz” şeklinde konuştu.

DİĞER CEMAATLERDE DE RAHATSIZLIK VAR

Paralel yapının, ‘Her şey bizim olsun, her şey bizden sorulsun’ anlayışında olduğunu kaydeden İşler, bunun diğer cemaatlerin de rahatsız olduğu bir konu olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti: “Bunlar diğer cemaatlerle de iyi geçinmiyorlardı. Hükümetimizle bu örgüt arasındaki çatışma patlak verdikten sonra, seçim öncesinde pek çok farklı cemaatten insanlar bize gelip, “Biz bunları biliyorduk ama size anlatamıyorduk, siz anlamıyordunuz. Şimdi gerçekleri siz de gördünüz” şeklinde bize ifadelerde bulundular. Bu şunun da göstergesi, kimse bunlara aslında ses çıkaramıyormuş ama pek çok kesimin de bunlardan zarar gördüğünü hükümetle örgüt arasındaki çatışmadan sonra herkes anlamış oldu”

“BAŞARILI TÜRKİYE MODELİNİ KAYNAĞINDA BOĞMAK İSTEDİLER”

17 Aralık ile başlayan sürecin ‘Gezi’ ile direkt ilintisi olduğunu söyleyen Başbakan Yardımcısı İşler şu değerlendirmelerde bulundu: “Gezi olayları ‘Başarılı Türkiye’ modelinin başarısız kılınma operasyonuydu. Türkiye ezilen halklara ‘kötü örnek’ olmuştu. Arap Baharı’na da ilham kaynağı olan ‘Başarılı Türkiye’ modelini kendi membaında boğmak istediler. Hemen ardından da dikkat edin 3 Temmuz’da Mısır da darbeyi yaptılar. Mısır’da da Muhammed Mursi tıpkı Erdoğan gibi birileri için ciddi şekilde tehlike, sıkıntı oluşturuyordu. Türkiye ve Mısır’da denediler. Birinde başardılar birinde başaramadılar”

“UYUYAN DEVİ UYANDIRDIK”

“Olaylara geniş perspektiften baktığımızda Türkiye uyuyan bir devdi, AK Parti bu uyuyan devi uyandırdı. Bu uyanan devin uyanması birilerini rahatsız etti. Biz, bizim için doğruları yapmaya gayret ediyor ve yapıyoruz. Ancak bizim doğrularımız herkese doğru gelecek diye bir şey yok. Rahatsız olmaları bir yerde doğal...”

“CEMAAT BASINI TÜRKİYE’YE AYAR ÇEKME PEŞİNDE”

“2011’den itibaren Türkiye aleyhine büyük bir itibarsızlaştırma operasyonu yürütülmekte. Komplo teorilerine prim vermeyelim ama bunları tesadüf olarak da görmek mümkün değil, birtakım komploların olduğu bir gerçek. 2011’den sonra ne oldu da bir kısım Türkiye basınında ve dünya basınında Türkiye ve Tayyip Erdoğan aleyhinde yazılar çıkmaya başladı. Dikkat edin Türkiye aleyhinde ilk yazılar Todays Zaman’da çıktı. Todays Zaman bir süredir Türkiye’ye karşı, hükümete karşı bir ayar çekme gayreti içerisinde”

“ONLAR HOPLADILAR ANCAK MİLLETİMİZ ‘OTUR’ DEDİ”

Gezi ile bütün dünya medya gruplarının Türkiye aleyhinde adeta bir orkestra gibi yayına başlamalarını ‘manidar’ bulduğunu söyleyen İşler, “Gezi, ardından gelen ODTÜ olayları ile bir kısım dünya medyası, ‘Hükümet gitti, gidiyor’, ‘Tayyip Erdoğan bitti, tükendi’ şeklinde birtakım akla ziyan yayıncılığa giriştiler. Doğrusu bunları çok anlamlı buluyorum. Ancak Başbakanımızın da ifade ettiği gibi hoplayıp yerlerine oturdukları görüldü. Bunu milletimiz 30 Mart’ta ortaya koyduğu idare ile gerçekleştirdi. Herkese layık olduğu yer işaret etti” dedi.

2023 HEDEFLERİ MİLAT OLDU

Türkiye karşıtı girişimlerin 2011 itibariyle başladığını söyleyen İşler, 2011 seçimleri öncesi 2023 hedeflerini açıkladıklarına vurgu yaparak şöyle devam etti: “2023 hedefleri birilerini ciddi şekilde rahatsız etmiştir. Ben bunu da doğal karşılıyorum. 10 yıl içerisinde 3 kat büyüyecek olan, bölgesinde ve dünyada daha fazla söz sahibi olacak olan Türkiye’yi kendisine rakip gören birtakım ülkelerin rahatsız olması da doğal. AK Parti’nin pek çok alanda devrim niteliğinde açılımlar ortaya koyduğunu kaydeden İşler, en büyük gelişmenin dış politika alanında kat edildiğini, Türkiye’nin dış politikasının tek boyutluluktan çok boyutluluğa taşındığını, hantal bir yapıdan daha aktif ve dinamik bir yapıya dönüşüm sağlandığını, nemelazımcılıktan ön alıcı politikaya geçildiğini belirti.

fotograf-1.jpg

“SOMALİ’DEKİ SALDIRI TERÖR OLAYI DEĞİL”

Somali’de THY güvenlik sorumlusu bir vatandaşımızın öldürülmesi olayına da değinen İşler şunları söyledi: “Somali’de daha önce de çeşitli saldırılar oldu. Oradaki güvenlik zafiyeti malum. Sayın başbakanımız oraya büyük bir heyetle gittiği zamanda güvenlik zafiyeti belki şimdikinden daha da fazla bir şekilde mevcuttu. Geçmişteki saldırılar tamamen terör saldırısı niteliğindeydi. Bu son olayda ise aldığımız ilk bilgiler ve intibalara göre bir terör saldırısı söz konusu değil. Birini işten attığınızda veya menfaati zedelendiğinde bu tip olayların yaşanabileceği bir coğrafya orası… Araştırmalar tabiî ki devam ediyor”

“SOMALİ’DE KENDİMİZLE YARIŞIYORUZ”

Türkiye’nin Somali’de, başka yerlerde var olmasından, Türkiye’nin büyümesinden, oralara ulaşmasından rahatsız olanların var olduğunun bilincinde olduklarını da belirten İşler, Türkiye’nin Somali’de görünür bir rakibi bulunmadığını söyledi. İşler şunları söyledi: “Somali’de rakibimiz yok. Kimseyle yarışmıyoruz yani. Başkalarına birkaç tur bindirmiş durumdayız. Kendimizle yarışıyoruz ama bizi kıskananlar, çekemeyenlerin varlığı da bir gerçektir.”

Yener Dönmez / Akit

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.