Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Toplumsal uzlaşma bozulurmuş

Toplumsal uzlaşma bozulurmuş

Hangi toplumsal uzlaşma? Toplum zaten uzlaşmak için devletine ve milletine hizmet etmek isteyen iki partiye görev vermiş ve “Bizim meselemizi halledin” demiş.
AK Parti’nin, MHP’nin ve diğer muhafazakar partilerin aldığı oy oranı, toplumun huzurunu bozan partilere karşı bir birleşme ve bütünleşme değil de nedir Allah aşkına?

Halkın AK Parti’ye bu kadar teveccühü, MHP’ye teveccühü, bağımsız adaylardan Muhsin Yazıcıoğlu başta olmak üzere, diğer muhafazakar bağımsızların Meclis’e girmesi neyi ifade ediyor?! Halk bu partilere TBMM’de çelik çomak oynasınlar diye mi oy verdi?

Toplumsal huzur bozulurmuş! Al sana bir kaya, nerene dayarsan daya. Toplumun huzurunu gerçekten bozanlar, milletin derdiyle ilgilenen partiler mi yoksa yıllardır insan olma hakları elinden alınan genç beyinler ve onların aileleri mi?

Bu nasıl bir beyindir, bu nasıl bir kafadır, bu nasıl bir düşüncedir, anlayan varsa söylesin. İnsanı inceleyen hiçbir bilim dalı, bu kafaya bir çözüm bulamaz. Düşüncenin ve düşünen insanları dışlayan bir zihniyete, dünyanın hiçbir yerinde rastlayamazsınız.

Komünizm ve faşizmin hakim olduğu baskıcı rejimlerden geriye kalan bu küflenmiş zihniyet, sanırım sadece Türkiye’de vardır. Komünizmin ve faşizmin tarihe gömüldüğü ve komünistlerin, faşistlerin bile tövbekar olduğu bir dünyada, bizdeki malum zihniyet sahipleri, hâlâ kafalarını kumdan çıkarıp, dünyada neler olup bitiyor diye bakamıyorlar.

Sınırların kalktığı, dünyanın bir köye dönüştü yüzyılda hâlâ böyle geri kafalar nasıl oluyor da; “Dediğim dedik öttürdüğüm düdük” diyebiliyorlar. Aklı erenler yorum yapmalı ve eğer yanılıyorsak bizler de bir şeyler öğrenmeliyiz. Ne bileyim belki de yanılıyoruzdur.

Yahu insan yaşadığı coğrafyaya bir bakar. Ekmeğini yediği, suyunu içtiği, meyvesinden, unundan, mercimeğinden, marulundan, soğanından, patatesinden istifade ettiği topluma bir bakar ve kendisine sunulan hizmetleri kimlerin yaptığını düşünür. “Ben kimlerle yaşıyorum ve bu insanlarla nasıl bir birlikteliğim var” diye hesap kitap yapar.

Toplumdan kastedilen Deniz Baykal, Zeki Sezer ve onların yandaşları mıdır? Bu ülkede onlar ve onları destekleyen rantçılardan başka kimse yaşamıyor mu? ülke nüfusu 70 milyonu aşmış, bu 70 milyonun hiçbir kıymeti harbiyesi yok mu?

Eğer Meclis’te halk iradesi hakimse; ki, elbette öyledir. Bütün baskı ve her türlü ayak oyunlarına rağmen, halk sandığa gittiğinde kararını vermiş ve kendi iradesini Meclis’e yansıtmıştır. öyleyse bu iradeye karşı durmanın mantığı, düşmanlıktan öte bir şey değildir.

Cumhurbaşkanı Gül, “Bu mesele referanduma gidebilir” mealinde bir şey söyledi. Memleket ve millet hesabına hiç üstüne vazife olmayan ve kendisinden başka kimseye de yaşam hakkı tanımayan birileri çıkıp, “Vay efendim olmaz” diyerek yaygara kopardı.

Allah, Allah, bu nasıl iştir? Başörtü meselesi milletin kanayan yarası değil midir? Cumhurbaşkanı da halkın Cumhurbaşkanı değil midir? üstelik çok büyük bir uzlaşma ile seçilmiş değil midir? Cumhurbaşkanının bu meseleyi gündeme getirmesi ve referandum demesi kadar daha doğal ne olabilir?

Eğer bir mesele halkı ilgilendiriyorsa, elbette halk meselesine sahip çıkacaktır. İnsan olan insanda biraz insaf olur. Milleti yok sayıp, millete rağmen millet adına konuşmanın ayıplığını ve ilkesizliğini öğrenemeyen ve kabullenemeyen kişilerden hâlâ medet ummak, bir ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüktür.

Kimse tavuklarına kişşşt demiyor, kimse köpeklerine hoşt demiyor, yedikleri önlerinde, yemedikleri arkalarında. Yıllardır zaten halkın ensesinden inmiyor ve istedikleri gibi at koşturuyorlar. Bu hal kıyamete kadar sürecek değil ya, halkımız da “artık yeter” dedi. Bundan daha doğal ne olabilir. Bu topraklar onların tapulu malı değil ki milletin malı. Sadece son seçimlerde Mehmet Ağar ve Erkan Mumcu ve partilerinin başına gelenlere insan bir bakar da ibret alır. Bu örnek de yetmiyorsa millet size daha nasıl mesaj versin?!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi