Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Bir Yasak Devir Beyefendisi Yaşar Tunagür

Bir Yasak Devir Beyefendisi Yaşar Tunagür

Bu haftaki kitabımız, Dr. Ramazan Cihan’ın kaleme aldığı ve Kaynak Yayınları’ndan çıkan, “Bir Yasak Devir Beyefendisi Yaşar Tunagür” hocamızın hayatı.
Yaz sıcaklarında okunması gereken kitapların başında hatıratlar gelir. Hatıratlar tarihin en gerçekçi belgeleridir. Geçmişi yaşayanları ve yaşanılanları anlatanlar, tarihe not düşerler. İşte bu notlar, gelecek kuşaklara motive bakımından iyi birer yol haritasıdır.
Allah rahmet eylesin, Yaşar Tunagür Hocaefendi, 2006 yılı Nisan ayının son gününde Rahmet-i Rahman’a kavuştu. Yaşar Tunagür Hocaefendi’nin hayatı yakın tarihe ışık tutması bakımından mutlaka okunması gereken eserlerden.
“Bir Yasak Devir Beyefendisi” olarak sistem hesabına konuşmadığı ve çalışmadığı için nice çileler çekmiş biri. Resmi ideolojinin bütün çirkinliklerini yaşadığı halde, millet ve vatan sevdası uğruna her derdi sinesinde saklamış ve mümkün mertebe ne ailesine ne de çevresine bu çirkinlikleri aktarmayarak, insanları umutsuzluğa sevk etmemiş, kendi çilesini kendisi çekmiş bir dava insanıdır.
12 Mart Muhtırası’ndan sonra kurulan Nihat Erim hükümetinde Diyanet İşlerinden sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Özgüneş’in, bakanlığı müddetince uğraştığı tek işi, Yaşar Tunagür Hocaefendi’nin kurumdan uzaklaştırılması olmuş ve bu mücadelesinden asla vazgeçmemiş. Yani Hocaefendinin hizmeti öyle büyükmüş, öyle büyükmüş ki, bir devlet bakanı bütün mesaisini bu işe ayırabilmiş (!)
Millete karşı komplo kuranları daha iyi anlamak için örnek verdim. Yaşar Tunagür Hoca’nın yaşadıkları bu kadar değil elbet. Yalnız onun en büyük özelliği, çektiklerini ahiret hesabına yazılan mükâfat olarak değerlendirmesi ve başına gelen musibetleri, ahirete alınan bilet gibi görmesidir. Böyle bir bakış açısına sahip Müslüman’a kim nasıl tesir edebilir? İşte Yaşar Tunagür Hocaefendi’ye de kimse tesir edememiş. O bildiği hak yolda son nefesini vermiş ve Fatih Camii’nin avlusu, ona şahitlik edenlerle dolup taşmıştır.
Yaşar Tunagür Hocaefendi’nin hayatına dair kendi dilinden kısa bir hatıra nakletmek istiyorum. Yıl 1960 Mayıs ayıdır. Yaşar hocamız Balıkesir Müftüsüdür ve 27 Mayıs gelip çatar. Bundan sonrasını kendisinden dinleyelim:
“Günlerden Cuma ve sokağa çıkmak yasak. Fakat herkes Cuma namazı bekler. ‘Ben sokağa çıkacağım’ dedim. Hiçbir şey olmamış gibi her gün giyindiğimden daha şık ve güzel giyinerek sokağa çıktım. Hava biraz puslu, elime de bir şemsiye aldım baston gibi. Evimden çıkıp camiye doğru vakur bir şekilde dimdik yürümeye başladım. Sokakta adım başı, 20-30 metrede bir asker var, devriye geziyorlar.
Askerlerden başka ortalıkta kimse yok. ‘Allah Allah’ dedim, hayret ederek parka doğru yürüdüm. O kadar kendimden emin bir şekilde yürüyordum ki, beni gören askerler hemen saygı duruşuna geçip selam veriyorlardı. ‘Sokağa çıkma yasağı olduğuna göre; herhalde bu yüksek mevkide biri olmalı, bu kadar iyi giyimli bir adam önemli bir zattır’ diye çekindiler. Ben de onlara ‘Selamünaleyküm’ diyordum. Böyle selam alıp vererek doğru Zağnos Mehmet Paşa Camii’ne gittim.
Aslında sokağa çıkmak bana da yasak. Caminin avlusunda bir fukara buldum. Ona ‘Hemen git Şevket Efendi’yi çağır’ dedim. Şevket Efendi Zağnos Mehmet Paşa Camii’nin müezziniydi. Ezana az var. Ortalıkta kimse yok, ne bizim camide ne de diğer camilerde bir Allah’ın kulu yoktu. Şevket Efendi biraz korkulu vaziyette geldi. ‘Efendim sokağa çıkma yasağı var’ dedi. ‘Bırak şimdi yasağı, çık minareye, sokağa çıkmak yasak ama ezan okumak yasak değil ki’ dedim.
‘Peki, efendim’ diyerek korka korka minareye çıktı. Derken gür bir sesle güzel bir ezan okumaya başladı. Bunu duyan diğer camilerdeki müezzin ve imamlar da ‘Aaa bakın ezan okunuyor’ diyerek hemen atağa geçmişler. Ezanı duyan bütün Balıkesirliler camilere koştular ve sokağa çıkma yasağı böylece delinmiş oldu.” O günlere dair hatıra bu kadar değil elbet.
Müslüman bir ülkede, Müslümanca yaşayabilmek adına bu topraklarda nice çileler çekilmiş. Bir Müslüman’ın Allah’a kul, Peygamber’e ümmet olmaktan başka gayesi olmadığını öğrenemeyen zihniyetlere yazıklar olsun. Ne diyelim başka.
Eser hakkında bilgi için: Kaynak Yayınları: 0216 318 42 88

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi