Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Rumeli Fatihi Gazi Süleyman Paşa

Rumeli Fatihi Gazi Süleyman Paşa

Rumeli’nin fethini gerçekleştiren Gazi Süleyman Paşa ve Rumeli’nin fethiyle ilgili tarihi bilgiler, ortaokul veya liselerde okutulan tarih kitaplarındaki yetersiz bilgiden öteye geçmemektedir.
Rumeli’ye geçiş, Halil İnalcık Hoca’nın deyimi ile İstanbul’un fethi kadar önemlidir. Bu olayı gerçekleştiren Gazi Süleyman Paşa da Fatih kadar büyük bir kahramandır. Gazi Süleyman Paşa, 2. Osmanlı hükümdarı Orhan Bey’in büyük oğludur.
Osmanlı Devleti’nin kuruluş döneminde, Gelibolu’ya geçerek, önce Çimpe Kalesi’ni fetheden Süleyman Paşa, ardından bütün bölgenin Osmanlı topraklarına katılmasını sağlamıştır. İstanbul dışında Trakya’nın Osmanlı toprağı olması, böylece İstanbul’un fethinden yaklaşık yüz yıl önce gerçekleşmiş ve İstanbul’un fethini zorunlu hale getirmiştir.
Mevlid Şairi Süleyman Çelebi’nin dedesi ve Orhan Gazi’nin kayınbiraderi Şeyh Mahmud’un: “Keramet gösterip halka suya seccade salmışsın. Yakasın Rumeli’nin dest-i takva ile almışsın.” dediği, Orhan Gazi’nin büyük oğlu Süleyman Paşa, Rumeli Fatihi olarak tarihlere geçmiştir.
1331’de babası Orhan Gazi’ye vezir olan Şehzade Süleyman, idarî işlerden ziyade askerî işlerle vazifelendirilmiştir. Zaten fıtrat icabı cihangir ruhlu olan Şehzade Süleyman, maiyetindeki kahramanlarla zaferden zafere at koşturmuş ve filiz halindeki devletin sınırlarını ikinci bir kıtaya, Avrupa’ya taşırmıştır.
Osman Gazi’nin temelini attığı devletin sınırları gittikçe genişlemektedir. Ve fetihlerin hedefi Anadolu’daki Bizans topraklarıdır. İznik ve İzmit’in fethinden sonra Osmanlı Süvarileri, İstanbul Boğazı’nın Asya taraflarında at koşturmaya başlamışlardır. Devletin bekası ve ihtişamının ziyadesi için mutlaka Rumeli tarafları ele geçirilmelidir. Bizanslılar arasındaki taht kavgası, Rumeli fethine imkân hazırlar.
Birkaç yıl içerisinde Gelibolu yarımadasında ve Trakya’da büyük topraklar, Osmanlı Devleti sınırlarına dâhil edilir. Şehzade Süleyman, Gelibolu’nun yanı sıra; Bolayır, Ece-Ova, Konur-Hisar, Tekirdağ, İpsala, Malkara, Hayrabolu ve Keşan’ı da fetheder. Yine Şehzade Süleyman, Rumeli topraklarında at koşturmaya devam ederek, 1352’de Dimetoka meydan muharebesinde Sırp ve Bulgar ordusunu perişan eder.
Rumeli topraklarındaki bu akınlarla, fethe zemin hazırlanmaktadır. Zaten bu topraklarda yaşayan yerli ahali, Osmanlı idaresini hasretle beklemektedir. Çünkü onlar, yıllardan beri köhne Bizans idaresinin zulmü altında inlemektedir. Halk idareden memnun değildir. Saltanat çekişmeleri yanı sıra Katolik ülkelerinin saldırılarından da bıkmışlardır.
Şehzade Süleyman, maiyetindeki mahir kumandanlar; Kardeşi Murad Bey, Hacı İlbeyi, Lala Şahin Paşa, Evranos Gazi, Gazi Fazıl Bey ve Ece Yakup Bey ile her seferden zaferle dönmektedir. Rumeli’deki ahali bu seferler esnasında Osmanlıları yakından tanıma imkânını bulmuştur.
Süleyman Paşa, 1354 başlarında Rumeli’yi tamamen bir İslam beldesi yapmaya karar vermiştir. Hazırlıklar tamamladıktan sonra, 1354 Şubatı’nda Edincik’te bulunan donanmayla hareket eder ve üç bin kişilik bir kuvvetle, Gelibolu’nun kuzeyinde bulunan Kozludere’ye çıkartma yapar. Daha sonra bir yıl önce Çimpe hisarına yerleşmiş bulunan askerleriyle birlikte Gelibolu üzerine yürür ve 2 Mart 1354’te Gelibolu kalesini fetheder.
Gelibolu kalesinin fethini diğer fetihler takip eder. Şehzade Süleyman, fethedilen toprakların ebediyen birer İslam beldesi olması için gerekli tedbirleri derhal alır ve Anadolu’dan getirttiği Müslüman ahaliyi fethettikleri beldelere yerleştirir.
Rumeli’nin fethedilişiyle Osmanlı tarihinde yeni bir devre başlamıştır artık. İslam askerleri, Asya’nın yanı sıra Avrupa kıtasında da at koşturmaktadırlar. Şanlı devlete Rumeli topraklarını armağan eden Şehzade Süleyman, 1359’da 43 yaşında iken attan düşerek vefat eder. Kendisi vasiyeti üzerine, fethettiği Bolayır’a defnedilir.
Bu arada Vatan Şairi Namık Kemal’in kabri de Gazi Süleyman Paşa’nın türbesi yanında bulunmaktadır. Bu vesileyle onu da anmadan geçmeyelim. Çimpe Kalesi ve Gazi Süleyman Paşa hakkında tarihi bilgi daha geniş fakat ancak bu kadar özetleyebildim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Hüseyin Öztürk Arşivi