Eskişehir Valiliği’nin tarihe ve kültüre hizmeti
Halkla kucaklaşan, tarihimizle, kültürümüzle bütünleşen ve millete hizmet eden vatan evlatlarının vali olması, insanı mutlu ediyor. Bundan 7-8 yıl öncesine kadar bırakın valileri halkın içinde görmeyi, binalarının önünden geçerken bile korkulur, o yöne yüz ve göz çevrilmez, çevirenler potansiyel suçlu sayılırdı.
Çünkü sistemin istediği vali, halka yukarıdan bakan, vatandaşları her an suç işleyecek varlıklar gibi gören, bu sebeple de hiç yüzleri gülmeyen, teşekkür etmeyen, sadece kendisi konuşan ve o konuşurken de dinleyenlerin iki büklüm beklemesini isteyen, acayip ve garaip bir görev anlayışıyla vazife yapan kişiler olarak bilinir ve görülürdü.
Artık öyle valilerimiz var ki, kendisini halktan biri kabul edip, bu vatanın evladı olma bilinciyle hareket ediyor ve kültürümüzle, tarihimizle, yurttaşlarımızla barışık bir şekilde, babacan tavırlarla devlete ve millete hizmette bulunuyor. Halkla kaynaşıp, onların dertleriyle dertlenmek, sevinçleriyle sevinmek gibi “insani değerleri” paylaşarak çalışıyorlar.
Günümüzde valilerimizin görevi sadece asayişi idare etmek olarak biliniyor. Oysa valiliğin esas ana hizmetlerinden biri de milletin kültürel ve tarihi değerlerine sahip çıkarak, devlet ve millet adına, tarihin ve kültürün hizmetinde olmaktır. İşte Eskişehir Valisi Mehmet Kılıçlar da böyle yurdum insanı valilerimizden biridir.
Bu toprakları bize emanet eden pek çok tarihi şahsiyetimiz vardır. Bunların başında ise Seyyid Battal Gazi gelir. Biz Battal Gazi’yi en çok sinemadan tanırız. Battal Gazi denilince genelde Sami Ayanoğlu ile Cüneyt Arkın hatırlanır. Bir zamanlar heyecanla seyredilen filmler, şimdi gülerek seyredilse de Cüneyt Arkın’ın oynadığı Battal Gazi filmleri, bütün eksik ve gediğine rağmen, hiç olmazsa bize onu unutturmamış ve tarihimizi yaşatmıştır.
Eskişehir Valiliği, Seyyid Battal Gazi’nin hayatını anlatan tarihi bir esere imza atmış. Araştırmacı, şair ve yazar Mustafa Özçelik’e hazırlattırılan kitap, Battal Gazi adına yayınlanmış en kapsamlı eser. Battal Gazi filmleriyle büyüdüğüm için bir çırpıda kitabı okuyup bitirdim. Meğer filmlerde anlatılan, Battal Gazi’nin binde biri dahi değilmiş.
Battal Gazi’yi ve tarihini kültürümüze kazandırdığı için Eskişehir Valisi Mehmet Kılıçlar’ı tebrik ediyorum. Böyle çalışmaları görünce gönül istiyor ki, her valimiz görev yerlerindeki tarihi şahsiyetleri kültürümüze kazandırsa da, yabancıların tarihi kişilerinden önce, kendi şahsiyetlerimizi tanıyıp, kültürümüzü deruhte edebilsek.
Battal Gazi’nin nesebi Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’e dayanıyor. Sırasıyla; Hz. Ali, İmam Hüseyin, İmam Zeynel Abidin, Zeyd’ül Envar, Hüseyin’ül Ekber, Yahya el-Erdeşir, Muhammed-ül Erdeşir, Ali’yyül Medeni, Seyyid Rebi, Seyyid Ali, Seyyid Hüseyin Gazi ve Seyyid Battal Gazi.
Hacı Bektaşi Veli’ye “ilim şehri” diyen Battal Gazi, Peygamber aşığı olarak; “Diyar-ı Rum’u” Müslümanların toprağına katmak için bu coğrafyanın her yanında savaşır ve her savaşında da galip gelir. O’nun gayesi, din ve kelimetullah adınadır.
“Her ne ki yapıyorum, din içindir” diyen Battal Gazi’nin dini inanışı çok kuvvetlidir. Namazında daimdir. Hiçbir zaman ve hiçbir şartta namazını terk etmez. Bir keresinde namaz kılarken onu yakalamak isterler. Bağlayıp zincire vururlar. Battalnâme bu durumu; “Seyyid Hazret bağlanmazdı ama namazı da bozmazdı” şeklinde anlatır.
Battal Gazi’yi bu kadar dar bir alanda anlatma imkânım yok maalesef. Kitapta daha geniş ve akıcı bir üslupla anlatılmış. Büyük Gazi’nin vasiyeti çok hoşuma gittiği için, o kısmı paylaşmak istiyorum. Vefat ettikten sonra oğullarının rüyasına girerek şöyle vasiyet eder:
“Ey canım oğullarım! Bundan sonra beni dünyada aramayın. Ben Hak Teâlâ hazretlerine vasıl oldum. Ama benim kalbim sizinledir. Siz de din yolunda sıkı durun. Daima Allah rızası için gaza edin. Nefsinize aldanmayın. Yiğitliğinize ve pehlivanlığınıza mağrur olmayın. Dünyayı devlet edinmeyin. Hiçbir yaratılmışa hakaret nazarıyla bakmayın. Her yıl Mekke ve Medine’ye hediyeler gönderin. Acizlere yardım edin. Danışmadan iş işlemeyin ki, sonra pişman olmayasınız. Her işte Allah’tan yardım isteyin. Zalimlerle sohbet etmeyin. Onların sohbeti gönülleri karartır. Hayır ve bağıştan asla uzak durmayın. Eğer bu vasiyetlerimi tutarsanız, kıyamet gününde yüzünüz ak olsun.”
Eser hakkında bilgi için: 0222 221 90 00
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.