Yunus Vehbi Yavuz

Yunus Vehbi Yavuz

İnsanı yücelten programlar

İnsanı yücelten programlar

Günümüzde, özellikle insanın ruhunu rahatlatan ve mertebesini yükselten faaliyetlere şiddetle ihtiyaç vardır. Çünkü uzun yıllardan beri nefsi ve nefsaniyeti rahatlatan, yücelten; şeytanı ve şeytaniyeti yükselten faaliyetler zirvede oldu; heva ve heves hâkim oldu.
İnsanı yücelten faaliyetlerde, kanaatimizce medyanın görevi çok büyüktür. Medya, toplum fertlerine ruh verecek programlara vasıta olursa, gerçekten büyük hizmetlere vesile olmuş olur.
Yakın yıllara kadar, daha başka bir ifade ile, rahmetli Turgut Özal Cumhurbaşkanı olup medyayı devletten bağımsız bir kurum haline getirinceye kadar, yayın tekeli devlete aitti.
Devleti yönetenler hangi donanımda, hangi kültür seviyesinde, hangi dünyevi tarikatta, hangi ideolojide ve hangi meşrepte idiyse, medya da öyle olmak zorundaydı, o istikamette hizmet verdi.
Bu talihsiz dönemde, insanlar tek tip kalitesiz programları hazmetmek yahut medyayı “şeytanî olgu” diye nitelendirerek ondan uzakta bir hayatı sürdürmek zorundaydı.
Fakat rahmetli Özal, iletişimde büyük bir devrim yaparak özel sektörün medyadaki hakkını kullandırmaya başlayınca, özellikle halka haber, bilgi ve kültür aktaran yayın organlarının sayısı artarak yüzlerce oldu. Allah Özal’dan razı olsun, mekânını cennet etsin. Bunun için yüce Rabbimize sonsuz hamd ve senalar olsun.
Halk tek tip haber, tek tip düşünce, tek tip kültür, tek tip anlayış ve yorumlardan kurtularak özgürleşti. İsteyen istediği programı izleyebilir, istediği gazeteyi okuyabilir oldu.
Özellikle, görsel ve işitsel medyanın bir kısmı hâlâ o eski alışkanlığını devam ettiriyor. Bu yazı dolayısıyla yukarıdaki alışkanlığa sahip olan iletişim araçlarında dikkatimizi çeken önemli bir hususa değinmek istiyoruz.
Görsel ve işitsel medyada, halkımıza çok değişik programlar sunuluyor. Bu programlara göz attığımız zaman şunu görüyoruz. Büyük çoğunluğu itibarıyla bunlar amaçsız programlardır. Yahut bu gibi programların amacı, toplumu sadece eğlendirmek, değerli vaktini öldürmek, dolayısıyla Türk milletinin potansiyelini genişletmeyip daraltmak, olduğu yerde saymasını sağlamak yahut daha da geriye götürmektir.
Böyle olmasa, sadece eğlendirmek, güldürmek yahut seyirci sayısını artırmak ve reyting elde etmek için program yapılmaz, yapılamaz. Zira amaçsız işler fert ve toplumları yok olmaya götürür. Böyle programlar toplumları bir tür intihara sevk eder.
Sadece reyting elde etmeye dayalı milli bir iletişim faaliyeti olamaz. Kitle iletişim araçları, aslında fert ve toplumların gelişmesi ve güçlenmesi için çok önemlidir. Bir gün içinde 24 saatin bu araçlara bağlı olarak çok iyi değerlendirilmesi lazımdır. Bu zaman zarfında bir millet ayağa kalkabilir yahut da helak olabilir.
Dinlenmek de milletin gelişmesine yardımcı olan en önemli unsurlardan biridir. Zira Allah geceyi dinlenme zamanı kıldığını açıklamıştır. Fakat bir toplum sürekli dinlenmeye bırakılırsa yahut buna yönelik programlarla baş başa bırakılırsa bu, ona yapılabilecek en büyük ihanet olur. Bizim manzaramız şudur: Eloğlu çalışıyor, biz eğleniyoruz.
Çalışanların daha mükemmel çalışması için gecenin belli bir saatinden sonra dinlenmeye ihtiyaçları vardır. Bunun için özellikle görsel medyanın, programlarını, herkesin rahatlıkla dinleneceği bir zamana kadar sürdürüp daha sonra kesilmesi gerekir.
Devleti yönetenlerin, bu önemli noktayı dikkate almaları lazımdır. Çalışmaya teşvik etmek bir görev olduğu gibi, dinlenmeye teşvik etmek de önemli bir görevdir. Bir ailede ana-baba çocuklarına gecenin belli bir saatinde dinlenmelerini tavsiye edip buna göre ayarlama yapmazsa ve çocuklarını diledikleri gibi diledikleri saate kadar eğlenmeye bırakırsa, bu ailede çocuk eğitiminden, okul başarısından bahsedilebilir mi?
Devlet de millet ailesinin önderi, yöneticisi, yönlendiricisi ve hizmetçisidir. Millet fertlerinin gece vaktinde diledikleri saatlere kadar eğlenip mesailerini boşuna harcamalarına izin vermemesi ve bu konuda bir kararlılık göstermesi gerekir. Bunun için TV programlarının 12.00’den sonra devam etmesine izin vermemesi uygun olur.
Bu kadar süre içinde yayın yapmak yeterlidir. İlle de günün her saatinde yayın yapmak bu yayınların faydalı ve kaliteli olduğu anlamına gelmez. Çoğu kalitesiz programlar zaman ve para israfından başka bir şey değildir. Devlet yetkilileri bu israfı önlemelidir. Çünkü en büyük israf para israfı değil belki zaman israfıdır.
Kalitesiz bir sürü program yapıp zahmet çekmektense kaliteli olsun, yarısı kadar olsun daha iyidir. Kalitesiz programlarda hem zaman israfı vardır, hem de bir milletin fertlerini boşuna yormak söz konusudur; millet fertlerinin istirahatından çalmak söz konusudur.
Medya programlarında fayda ilkesi esas alınmalı ve faydasız programlarla toplum ve millet meşgul edilmemelidir. Allah zamanların her saniyesinden insanları sorumlu tutacak, hesabını da elbette soracaktır. Özellikle TV’lerde ve radyolarda harcanan değerli zamanların hesabını soracağında şüphe yoktur.
Medyatik araçların esas sahibi bu millettir. Millet olmasa bunların hiçbiri ayakta duramazdı. Milletin eğlenmeye de ihtiyacı vardır, fakat sabahtan akşama kadar eğlenilmesi, amaçsız yayın yapılması bu milletin ruhunu zedeler, hayatını laçka eder.
Karşı karşıya olduğumuz manzara şunu gösteriyor: Biz eğleniyoruz, Batı çalışıyor. Bu dengesizliği ortadan mutlaka kaldırmak gerekir. Biz de eğlenelim, fakat amacımız doğrultusunda dev adımlarla ilerleyelim.
Bu medya organlarını insan bir düşününce çıldırası geliyor. Hele bir kısmının yayınlarına bakıyorsunuz, “bu yayınlar bana, eşime, çocuklarıma, toplumuma, milletime acaba ne veriyor, ne vermek istiyor?” diye düşündüğünüz zaman, fazilet ve üstün değerler adına hiçbir şey vermenin amaçlanmadığını kolayca anlıyorsunuz.
Biz kâmil bir topluma ulaşmak zorundayız. Bunun için medyada insanı yücelten kaliteli programlar istiyoruz. Bunun öncülüğünü hükümetten, TRT’den ve RTÜK’ten acil rica ediyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yunus Vehbi Yavuz Arşivi