Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Türkiye düzlüğe çıkacaktır Bu bir sevk-i İlahi’dir

Türkiye düzlüğe çıkacaktır Bu bir sevk-i İlahi’dir

Ne demişti İsmet İnönü; “Ordu ve Yargıtay bizde olduğu sürece, bu memlekette kim iktidara gelirse gelsin, bizim dediğimiz olur.” Bu sözden güç alan bir kadın vardı. Öldü. Şeytanı bol olsun. O da böyle haykırmıştı penceresinden.
CHP ve Masonlar, bu ülkenin imtiyazlı insanlarıdır. Her iki kesim de hukuk üstüdür. Kol kola çalışırlar. Zenginlikleri ve mal varlıkları, tamamen devletin kurduğu müesseselerin üzerindedir. Her iki kesimin de mal varlıklarına bakılırsa; “neden, nereden, ne zaman ve nasıl” zengin oldukları net olarak görülebilir.
Bu ayrıntıya dikkat çekmek isterim. Bugün mevcut iktidara kafa tutan, halkın birliğinden ve beraberliğinden rahatsız olan, ülkede kargaşa ve kaosa davetiye çıkaran bütün kişi ve kişiler, zamanında devletin kurumlarından haksızca menfaat elde edenlerdir.
Mesela medyaya bakalım. İddia edilen Ergenekon terör örgütü ve yan bağlantılarını savunan gazete, televizyon, radyo, dergi ve internet sitelerinin sahipleri ve üst düzey yöneticilerinden kaç tanesi; sermayesiyle, bilgisiyle, kültürüyle, alın teriyle bulunduğu noktaya gelmiştir?
Milattan öncesinden veya sonrasından söz etmiyorum. Ergenekonculardan yana tavır alan medya patronu, yazar, çizer, konuşmacı, üst düzey yöneticilerden birisi çıksın ve “Ben ülkenin birliğinden, bütünlüğünden yanayım. Demokrasiden, halk iktidarından yanayım. Darbelere, baskılara, şiddete karşıyım. Millet iradesi esas olandır” desin.
Bunu söylemesi mümkün değildir. Velev ki söyledi diyelim. Ertesi gün işinden olur. Böyle bir sözü, Ergenekon yanlısı hiçbir medya kuruluşundan hiç kimse söyleyemez. Siyasilerden de CHP zaten örgütün avukatı. CHP ile zıt görünen ama iş Ergenekonculara gelince dut yemiş bülbüle dönen MHP, Bediüzzaman’ın; “Darbelerde halkçılarla ırkçılar birlikte hareket eder” dediği gibi misyonlarını yerine getirmekte.
Peki, Süleyman Demirel ve adamları bu işin neresinde? Yedi yıldızlı hastane odalarına bakanlar, Demirel’in ve adamlarının nerede olduğunu görürler. Ergenekon davasında yargılanması gereken ama tıp literatüründe bugüne kadar benzerine rastlanmayan ne kadar hastalık varsa hepsine düçar olan bu şahıslar, hastanelerde tatil yapmaktalar.
İşte bu isimlerin arkasındaki en güçlü isim Demirel ve “maşa adamlardır.” Görüldüğü gibi Demirel hiç sahnede yok değil mi? Çok sıkışınca Cindoruk’u kullanıyor, daha da olmazsa, medyadaki uşaklarının kulaklarına bir şeyler fısıldayarak gündemi belirliyor.
Masonlar ve CHP zihniyetliler, Ergenekon davası konusunda Türkiye’yi çok yoracaklar. Akil adamlarımız, adil hukuk adamlarımız, milletin ve devletin selameti için bütün güçlerini kullanarak ülkemizi ve halkımızı düzlüğe çıkarmalılar. Bu masum toplumun; alın teriyle okumuş, çalışmış, helal ile haram bilen insanların himmetine ve gayretine büyük ihtiyacı vardır.
Vicdan denilen olgu, helal ile haramı birbirinden ayırt edebilen insanlarda bulunur. Çünkü vicdan; “akla hayale gelebilecek bütün kötülüklerden uzak duran ve insanı insan yapan bir fıtrat tamamlayıcısıdır. Vicdanını yok etmiş insanlar, kendileri dâhil içinde yaşadıkları toplumun her kesimine zarar vermekten asla çekinmezler”.
Hepimize göre Türkiye zor bir dönemeçten geçiyor. Evet, doğrudur ama güzel bir dönemeçten geçiyor. Çünkü bu viraj, kaosun son virajıdır. CHP zihniyeti ve masonların ülke üzerinde estirdikleri rüzgârın son dalgalarını görüyoruz ve inşaallah atlatacağız.
Çünkü Türkiye; “sevk-i İlahi’nin” belirlediği kader çizgisinde düzlüğe çıkacaktır. Eğer öyle olmasaydı, genel adına Ergenekon denilen örgüt ve bağlantıları, daha uzun ömürlü olabilirdi. Bize lazım olan; “en az masonlar kadar kardeş birliğimizi güçlendirmektir.”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi