Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Baykal, X Kemal’den Partiyi Kurtarmalı

Baykal, X Kemal’den Partiyi Kurtarmalı

Sayın Baykal CHP’nin komedi dükkânına dönmesini istemiyorsa acilen X Kemal başta olmak üzere huzur evine gidip kimseyi huzursuz etmeyecek şekilde yerleşmesi gereken Önder Sav ve benzerlerini partiden uzaklaştırmalıdır.
Aslında CHP’nin bu kadar yerlerde sürünmesi kişisel olarak benim gibilerin işine gelir. İnşaallah daha da sürünür. Benim için bir mahsuru yok ama isteriz ki, sürünürken bile partinin başında ciddi bir insan olsun. Hakkını yemeyelim o insan da Deniz Baykal’dır.
Baykal öyle ya da böyle devlet adamıdır, siyasetçidir. Hiddetini, öfkesini, bencilliğini aklının önüne geçirmediği zaman iyi insandır. X Kemal gibi siyaseti komediye dönüştürmedi. Aşağı köyde bir yalan söyleyip, yukarı köyde kendi söylediğine inanmadı.
Ne kadar kötü muhalefet yaparsa yapsın, CHP yaşaması gereken bir partidir. CHP her iktidarın ayakta kalma aküsüdür, enerjisidir. Muhafazakâr partilerin yaşama sebebidir. CHP olmazsa, muhafazakâr partiler birbirini yer. Bitkisel hayattan çıkmamalı ama yaşamalıdır.
Sayın Baykal, Nesrin olayından dolayı istifa edince, herkese sordukları gibi bana da sormuşlardı. Ben de; “Baykal, davulla zurnayla tekrar iş başına gelir. Nesrin meselesinin kapanması veya üzerine fazla gidilmemesi için böyle bir karar aldı ve doğru da yaptı” demiştim. Artık yavaş yavaş o günlere geliyoruz.
CHP’yi kimseye kaptırmaz Baykal. X Kemal’i, dünya âleme tanıtmak için onaylamıştır. X Kemal’in nasıl biri olduğunu bilmeyenlere öğretmek için önermiştir. Çünkü Ergenekoncular ve onların CHP içindeki kalaycıları, Baykal’a ateş püskürüyor, Ergenekon meselesinde neden çaresiz ve başarısız olduğunu haykırıp duruyorlardı.
Oysa Baykal dengeleri korumak ve belli bir ayarda tutmak için haddini biliyordu. Yine haddini bildi ve CHP’nin başına haddini bilmez birisini getirdi. Neden? “Çabuk gitsin” diye. Baktı ki, malum şahsın gitmeye hiç niyeti yok, koltuk değnekleri sürekli pohpohluyor. Baykal da kurultay çağrısıyla harekete geçti. Gerçi çoktan bu işin üzerinde çalışıyordu zaten.
Öyle tahmin ediyorum ki, yakında kurultay yapılacak ve X Kemal bir daha CHP genel merkezinden içeri giremez duruma gelecek. Çünkü CHP, siyasi tarihi boyunca hiç bu kadar komik duruma düşmemişti. Aklımın erdiği günden bu tarafa CHP zihniyeti ile mücadele eden ben bile bu duruma üzülür oldum.
Komedi dükkânına döndürülmüş bir zihniyeti ciddiye almak ve üzerine konuşmak, yazmak zoruma gitmeye başladı. Ben Baykal’lı CHP’yi istiyorum. X Kemal ve ekibi yüzünden yerlerde sürünen bir CHP ile çanak çömlek bile oynanmaz.
İşin yarı ciddi yarı şakası bir tarafa, gelelim meselenin özüne. CHP’liler üzerinde bu milletin çok ahı var. Bu ahı hiçbirisinin ödemesi mümkün değildir. CHP tek başına iktidar olduğu yıllarda bile baskı ve şiddetle işbaşına gelmiştir. 1960’dan sonra da bir daha tek başına iktidara gelememiştir. Bu yüzden CHP halkın partisi hiç olmamış ve olamamıştır.
Bu gerçeği CHP içerisinde gören tek kişi ise yine Baykal’dır. O zaman şu soru akla gelebilir. “Madem partisinin bu halde olduğunu biliyor da neden hâlâ CHP’nin başına geçmeye çalışıyor.” İşte meselenin püf noktası burada.
Şunun için; CHP adına; devlet nezdinde, siyaset nezdinde ve millet nezdinde muhatap olunacak birisi lazımdır o da Baykal’dır. Muhatapsız bir CHP dizginlenemez, ülkeyi felakete sürüklerler. Tehlikeyi önlemek için Baykal partinin başında olmalıdır. Zaten onların da iktidar umudu yoktur. İddiamı Bediüzzaman Said Nursi Hz.lerinin sözüyle noktalayalım.
“Halk Partisi İttihatçıların bozuk kısmının cinayetleri ve hem Cumhuriyetin birinci reisinin Sevr Muahedesiyle ve çok siyasî desiselerin icbariyle on beş senede yaptığı icraatının kısm-ı âzamı tamamıyla eski partiye yüklendiği için, bu asil Türk milleti, ihtiyarıyla o partiyi kat’iyen iktidara getirmeyecek.” (Emirdağ Lahikası)


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi