Faruk Çakır

Faruk Çakır

Yunanlılara teşekkür!

Yunanlılara teşekkür!

Yunanlılara, daha doğrusu Yunan asıllı Amerikalılara teşekkür borçluyuz. Çünkü onlar bize “Ayasofya Camii”ni hatırlattılar!

Bir kaç gün önce Yunanistan ile Türkiye arasında neredeyse diplomatik bir kriz çıkacaktı. Krizin sebebi, Ayasofya’da ‘ayin’ yapmak isteyen yaklaşık 250 kişilik bir grubun Türkiye’ye hareket etmesiydi. Gün boyu televizyonlar bu konuyu “birinci haber” olarak gördü ve çok sayıda “uzman”dan görüş alındı.

Görüş beyan eden uzmanların neredeyse tamamı, “Ayasofya’da ayin” yapmanın mümkün olmadığını, çünkü oranın bir “müze” olduğunu söylediler. Doğru, Ayasofya yıllardan beri “müze” ama başlangıçta “müze” olarak açılmamış ki?

Yunan kökenli Amerikalıların böyle bir talepte bulunması, unutmak istediğimiz “Ayasofya problemi”ni gündemimize taşımış oldu. Düşünün, hangi maksatla olursa olsun bir Hristiyan grup, Yunanistan’dan yola çıkıp “Biz Ayasofya’da ‘ayin’ yapacağız” diyor; kendine göre bir zahmeti, bir eziyeti, bir riski göze alıyor; ama yıllar yılı “Ayasofya camie çevrilsin” diye haklı olarak ısrar eden bizler sus-pus haldeyiz!

Ayasofya’da ayin yapmak için yola çıkan grup, iç ve dış tepkiler sebebiyle bu eyleminden vazgeçti; ama biz “Ayasofya cami olarak açılsın” ısrarından vazgeçemeyiz. Bu noktada bir konu gözardı ediliyor: Ayasofya’nın ‘müze’ olarak kalmasından Türkiye’nin bir menfaati yok. Üstelik, Bediüzzaman’ın “Ayasofya cami olarak hizmete açılsın” anlamındaki ısrarı da boşuna olmasa gerek. Hatırlamak lâzım ki büyük İslâm âlimi Bediüzzaman Said Nursî, bu konuda çok ısrarcı olmuş ve şöyle yazmıştır: “Ankara’ya bu defa geldiğimin mühim bir sebebi, İslâmiyete ciddî taraftar Dahiliye Vekili Namık Gedik’i görmek ve İslâmiyetin kahramanı olan Adnan Beye ve Tevfik İleri gibi mühim zatlara bir hakikatı söylemektir ki: Hem Demokrata ezan-ı Muhammedî gibi çok kuvvet vermek ve Risâle-i Nur’un neşrine müsaadesi gibi çok taraftar olmak ve âlem-i İslâmı, hattâ bir kısım Hıristiyan devletlerini de memnun etmek için, Ayasofya’yı müzahrafattan temizleyip ibadet mahalli yapmaktır.” (Emirdağ Lâhikası, s. 349)

“Âlem-i İslâmı, hattâ bir kısım Hristiyan devletlerini de memnun etmek için, Ayasofya’yı müzahrafattan temizleyip ibadet mahalli yapmak” tesbiti çok önemli. Pek bilinmiyor, ama demek ki Hristiyan âlemine de sorulsa, onlar da Ayasofya’nın “ibadet mahalli” olmasını isteyecek.

Bu ısrar ve bu müjde elbette bir gün gerçek olacak. Bunun için Ayasofya konusunu unutmamız ve yok saymamız mümkün olamaz. “Ayasofya’da ayin yapmak istiyoruz” diyen Yunanlı Hristiyanlara, konuyu gündeme taşıdıkları için teşekkür ederiz.

İnşâallah onlardan önce biz bu mabedde namaz kılarız...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Faruk Çakır Arşivi