Faruk Çakır

Faruk Çakır

Özür, kabahatleri örter mi?

Özür, kabahatleri örter mi?

Kendisini ‘dünyanın kralı’ yerine koyan Amerika’nın hiç kimseyi dikkate almayan, ‘ben ne dersem o olur’ tavrı farkında olmadan onu yıkıma götürecek. Aklı başında Amerikalı uzmanlar bile bu noktada ülke yöneticilerini ikaz ettiği halde, bu ikazları dikkate almadan yanlış üstüne yanlış yapmaya devam ediyorlar.

Amerika’nın temsil ettiği “yanlışta ısrar eden devlet”lerin icraatları dünyayı rahatsız ediyor. Bu devletler, kendi menfaatleri uğruna başka ülkeleri ateşe atmaktan geri kalmıyorlar. Yakıyorlar, yıkıyorlar, bombalıyorlar; bunlar da yetmiyorsa o ülkeleri işgal ediyorlar. Yanlışta ısrarın neticesi olarak işgal edilen Irak ve Afganistan örnekleri karşımızda duruyor.
Columbia Üniversitesi’nde Ekonomi Profesörü olarak çalışan Jaffrey D. Sachs, ‘büyük devletler’in çevreye verdiği zararlardan yola çıkarak “Kirletenler ödemeli” demiş. Prof. Jaffrey D. Sachs, konu ile ilgili bir yazısında, bu ülkelerin, gittikleri dünya ülkelerinde ‘rüşvet’le iş yaptıkları konusundaki iddiaları da dillendirip şöyle yazmış: “Sömürgecilik döneminde emperyalist güçlerin resmî amacı, idareleri altındaki toprakların zenginliğine konmaktı. Sömürgecilik sonrası dönemde, yöntemler daha iyi saklanır oldu. Petrol şirketleri Nijerya’da veya bir başka yerde usûlsüzlük yaptıklarnda, kendi ülkelerinin hükümetleri tarafından korunuyor. ABD ve Avrupa ülkeleri, ‘Şirketlere bulaşmayın’ diyor. Gerçekten de son zamanlarda Nijerya’da verilen en büyük rüşvetlerden biri (180 milyon dolar olduğu söyleniyor), ABD siyasî iktidarıyla iç içe geçmiş bir şirket olan Halliburton’dan geldi.” (Ekonomik Forum, Kasım 2012)
“Büyük devletler”in hem ekononik hem siyasî, hem de ahlâkî olarak dünyayı tahrip etmesi çok kötü. Maddî tahribatı tamir etmek belki mümkün, ama manevî ve ahlâkî tahribatın tamiri çok da zor. Acaba, rüşvetle iş görmek ‘büyük devletler’in yeni sömürgecilik metodu mu oldu?
Amerika’nın bir adeti de “yanlışlıkla” köyleri bombalamak, sivilleri öldürmek olmuş. Bunun en çarpıcı örnekleri Afganistan’da yaşanıyor. Sanal âlemde bu konuda yapılacak kısa bir araştırma, Amerika’nın “yanlışlıkla” öldürdüğü yüzlerce kişinin varlığını gösterir. Hem öldürüyor, hem de bunun “yanlışlıkla” olduğunu söylüyor. Geçen yıllarda da Amerika “yanlışlıkla” hem de bir defada tam 52 kişiyi öldürmüştü. İlgili haber şöyle: “Afganistan’da yerel yetkililer NATO’nun yaptığı hava saldırılarında çoğu sivil 52 kişiyi öldürdüğünü belirtti. Helmand eyaletinde 2 eve karşı yapılan hava saldırısında çoğu çocuk veya kadın 14 kişinin öldüğü bildirilirken, kuzeydeki Nuristan eyaletinde Taliban üyelerine karşı yapılan bir NATO saldırısında 18 sivil ve 20 polisin öldüğü ifade edildi. Uluslararası Barış Gücü ISAF’ın sözcüsü Binbaşı Tim James, ‘ISAF, hava saldırısında sivillerin öldüğü iddialarını araştırmak için bölgelere heyet gönderdi. Cumhurbaşkanı Hamid Karzai ise, ‘Bu saldırılar Afganistan’ın kadın ve çocuklarını öldürüyor. Bu ABD askerlerine ve yetkililerine son uyarım’ dedi.” (Sabah, 30 Mayıs 2011)
Anlaşılan, Afganistan Cumhurbaşkanı Hamid Karzai’nin “son uyarı”sını Amerikalılar dikkate almamış ki Cumartesi günü de yine “yanlışlıkla” 2 Afgan çocuğu öldürülmüş. Haber şöyle: “NATO askerlerinin Afganistan’ın güneyinde yanlışlıkla iki Afgan çocuğu öldürdüğü bildirildi. Uluslararası Güvenlik Destek Gücü (ISAF) tarafından yapılan açıklamada, ‘çocukları isyancı sanarak’ ateş açıldığı belirtildi. ISAF’ın Komutanı General Joseph Dunford da çocukların ailelerinden özür dileyerek, başsağlığı dileklerini iletti.” (AA, 2 Mart 2013)
Amerika’nın Afganistan’da ‘yanlışlıkla’ çocuk öldürmesinden çok daha önce, ne hakla orada bulunduğu sorgulanmalı değil midir? Keyfi olarak bir ülkeyi işgal et, sonra da ‘yanlışlıkla’ çocuklar ve kadınlar başta olmak üzere sivilleri öldür. Sonra da kuru bir özür dileyerek temize çıkmaya çalış. Bu yolla insanların gözü boyansa bile, hakikî adaletin gözü boyanabilir mi?
Mazlûmların “ah”ı, devirir başkanları...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Faruk Çakır Arşivi