Yunus Vehbi Yavuz

Yunus Vehbi Yavuz

İki emekli müftü Ali Şükrü Sula ve Ali Kemal Saran Hakk’a Yürüdüle

İki emekli müftü Ali Şükrü Sula ve Ali Kemal Saran Hakk’a Yürüdüle

İslam’a ve İslami ilimlere büyük hizmetleri geçen Ali Şükrü Sula ve Ali Kemal Saran’ın birçok ortak noktaları vardı. İslam kültürünün zayıfladığı, medreselerin kapatıldığı ve ülkemizin dini hizmetlere susuz kaldığı bir dönemde, topluma büyük hizmetler vermişler, cahil Müslümanları susuz ve nasipsiz bırakmamaya çalışmışlardır. Şüphesiz ülkemizde bu vasıfları taşıyan birçok himmet sahibi ve ilim ehli müftümüz vardır. Allah hepsinden razı olsun, ölmüş olanlara rahmet eylesin.
Kadim medrese kültürü ile yetişmiş bu iki değerli Hocaefendi, nesli tükenmek üzere olan medrese geleneğinin son temsilcilerindendi. Bugün ki neslin onlardan alacağı çok örnekler vardır. Merhum Ali Kemal SARAN Hocaefendi, kendi hayatını ve hatıralarını “Omzumda Hemence” adıyla bir kitapta toplayarak yayınladı. Umarız ki Ali Şükrü SULA Hocaefendi’nin varisleri de babalarının hayatını kaleme alarak hizmetlerini gelecek kuşaklara tanıtırlar. Bu değerli iki arkadaşın ortak bazı özellikleri vardı:
İkisi de babadan yetim olarak büyümüşlerdi. İkisi de çocukluk dönemlerini yoksulluk içinde ve çileli bir şekilde geçirmişlerdi. İkisi de genç yaşta Diyanet İşleri Başkanlığı’nda müftü olarak görev almışlar ve herkesin sakal bırakmaktan çekindiği bir zamanda bekârken sakal bırakmışlar ve tam bir müftü efendi görünümünü kazanmışlardı. Her iki zat da zamana aldanarak istikametlerini asla bozmamışlar, şımarmamışlar, Batı’dan esen rüzgâra kendilerini kaptırmamışlardı. En önemlisi çocuklarını İslamî terbiye üzerinde yetiştirmeye muvaffak olmuşlardı.
Bunun yanında, merhum iki müftümüzün şu ortak noktaları da bulunuyordu: Aynı hocadan özel okuyarak icazet almışlardı. Çaykaralı müderris ve âlim merhum Hacı Hasan Efendi’nin öğrencileri idiler. Takvada onu örnek alarak hayatlarını geçirmişlerdi. İkisi de genç yaşta dini ilimlerin kesada uğradığı bir dönemde, uzun süre müftülük yaparak hayatlarını sürdürmüşlerdi. İkisi de Çaykaralı ve aynı köylü idiler. İkisi de emekli olduktan sonra sivil kuruluşlar aracılığı ile topluma ve İslam’a hizmete devam etmişlerdi. İkisi de medrese ölçülerinde mükemmel bir tahsil görmüşler ve mesleki hayatta başarılı olmuşlardı. İkisi de aynı Cami ve Külliyeyi (Sultanmurat Yayla Cami ve Külliyesi) kurma teşebbüsünün başında iken vefat etmişlerdi. İkisi de birer gün ara ile trafik kazasında İstanbul’da hayatlarını kaybetmişlerdi. İkisi de merhum Hacı Hasan Efendi’nin her vaazdan sonra tekrarladığı ve meşhur duası olan “Az ağrı, âsan ölüm selamet-i iman-i kâmil ile ölmeyi bize nasip eyle” duasının bereketine nail olmuşlardı.
Bu değerli zatların bir başka ortak yanı, sevgili Peygamberimizin meşhur hadisinin tecellisine tam olarak mazhar olmalarıdır. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: “İnsan ölünce ameli kesilir, fakat üç şey amel olarak devam eder: Kalıcı hayırlar yahut salih evlat yahut faydalanılan ilim.” Ali Şükrü SULA ve Ali Kemal SARAN Hocaefendiler, yukarıdaki hadiste sayılan kesilmez amellerin sadece birini değil her üçünü da sağlamışlardı. Hem kendileri ilim sahibi idiler, hem ilimleri ile amel ettiler, hem çok hayırlı evlatlar yetiştirdiler, hem de kalıcı hayırlar bıraktılar. Her müminin gıpta ile baktığı bu faziletler herkese nasip olmayan ilahi bir lütuftur. Allah diğer mümin kardeşlerimize ve meslektaşlarımıza da bunu nasip etsin duasından bulunuyoruz.
Ali Şükrü SULA Hocaefendi, Çaykaralı meşhur âlim Cafer SULA Hocaefendi’nin oğlu idi. İslamî ilimlerdeki ilk tahsilini babasından yapmaya başladı. Molla Cami’ye kadar ondan okudu. Babasını kaybedince, tahsil hayatını Akdoğan Köyünden müderris merhum Hacı Hasan Efendi’de tamamladı. Genç yaşta bekâr iken sakal bıraktı. Ve sakallı evlendi, vefatına kadar da hiç kesmedi. Tahsilini tamamlayıp icazet alınca, Diyanet İşleri Başkanlığı’nda sınava girerek müftülük hakkını elde etti ve Erzincan vilayet müftüsü oldu. Bir müddet burada görev yaptıktan sonra Tekirdağ müftülüğüne atandı. Daha sonra Turgutlu Müftülüğü’ne nakledildi. Burada İmam-Hatip Okulu’nun yapımında öncülük yaptı. Sonra değişik kaza merkezlerinde müftülük hayatını sürdürerek emekli oldu.
¥ DEVAMEDECEK

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yunus Vehbi Yavuz Arşivi