Yunus Vehbi Yavuz

Yunus Vehbi Yavuz

Kaybolan değer “ahlak”

Kaybolan değer “ahlak”

Ekonomi büyüyor, siyaset gelişiyor, demokrasi artıyor. Buna gerçekten seviniyoruz insaflı düşünen kimseler olarak... Ekonomi güçlü olunca hayatın yükü daha da hafifliyor. Siyasette epey gelişmeler oldu, insanları mutsuz kılan baskı, tahakküm kalktıkça özgürlüğün tadını herkes tadıyor. Hatta bu baskıların kalkmaması için şiddetli çaba sarf edenler bile ister istemez rahatlıyor.
İnsan fıtratının üzerine örtülen kâbus kalkınca, ancak o zaman daha önce ne gibi ağır olumsuz şartlar altında olduğunu hissediyor. Kâbus yaşayan insanın bu kâbusun ne demek olduğunu, durumun fecaatini ancak kâbustan kurtulduktan sonra anlayabiliyor. Tıpkı uykudaki insan gibi... Bu esnada yaşananları idrak etmesi mümkün olmaz.
İşte bu sebeple belirtmeliyiz ki, siyasetin görevi muhalefetleri aşarak doğrular istikametinde hızla çalışarak insanları rahatsız ve mutsuz eden olguları ve engelleri ortadan kaldırmaktır. Buna toplumun muhalif kesimlerinden tepkilerin olmasına hiç aldırış etmemesi gerekir, siyasetin... Siyasetin görevi yangını bir an önce söndürmek, tehlikeleri ve sosyal -siyasal engelleri ortadan kaldırmaktır. Bilmek gerekir ki, halk bilmezse Hâlik bilir.
Zamanla, insanlar şuura kavuştukça gerçekleri öğrenir. Çünkü uyuşturulmuş, uyutulmuş, bayıltılmış insanlardan şuur beklemek ve bu kesimden gelecek haksız eleştirileri ciddiye almak, engelleyici davranış ve tutumlara üzülmek akıllı hareket değildir.
Ülkemizde, Allah’a hamdolsun ki, eskiye oranla büyük gelişmeler olmuştur. Gerçekten geleceğin büyük ve güçlü devletinin inşası yolunda kalıcı adımlar atılmaktadır. Bunu takdirle, şükranla ve dualarımızla desteklemek görevimizdir.
Ancak, bu gelişmeler yanında, önemli bir hususun ihmal edildiği yahut gereği gibi ele alınmadığını görmekten de son derece üzüldüğümüzü ifade etmeliyiz. Maddi ve fikri yapıda gelişme ve değişmeler olmasına karşın, ahlakta gerileme olduğunu duyuyor, hissediyor ve gözlemliyoruz. Hükümetin bu noktaya eğilmesi ve ahlakın düzeltilmesi ve sağlamlaştırılması için etkin önlemler alması gerekir. Zira ahlak eğer çökerse, yapılan hizmetler durur, havaya gider, kısa zamanda bu eserler hafızalardan silinir. Fakat ahlak kaybının izlerini silmek kolayca mümkün olmaz.
Devlet dairelerinde, parti teşkilatlarında ve belediyelerde, daha başka bir ifade ile, rantın söz konusu olan yerlerde, hükümetin olandan çok daha fazla hassas davranması gerekir. Fakir insanların dindar olması, esasta onların dindarlığının tam göstergesi değildir. Esas fakirlikten kurtulduktan ve maddi refah içine daldıktan sonraki dini hayatına bakmak gerekir. Dindarlık burada belli olur.
Ahlakın bozulduğunu büyük rantların söz konusu olan yerlerde büyük kayırmaların var olduğu toplumun belli bir kesimlerinde, aşağı yukarı konuşularak dillendiriliyor. Bu durum toplumda ahlaki gerilemenin başladığını göstermektedir. Oysa bunun tam tersinin kulaklarımıza gelmesi gerekir. Rant yetkililerle ilgisi olmayan adamlara verildiğinin hikâyelerini dinlemek istiyoruz. Hz. Ömer, akrabası olduğu gerekçesi ile bir yakını olan sahabiye görev vermemiştir.
Daha sağlıklı bilgiye sahip olabilmek için, özellikle hükümetin sık sık kamuoyu araştırmaları yaptırması gerekir. Başka sağlıklı yöntemler bulması gerekir. Devleti elinde tutan etkin memurların ahlaki cephesinin çok iyi araştırılması gerekir. Eskiden sahip oldukları ahlak, kudret sahibi olduktan sonra da devam ediyor mu? Bunun kontrol edilmesi gerekir. Eski yaşantı biçimleri ile şimdikisinin denetlenmesi gerekir. Eskiden kendileri ve yakın çevrelerindeki kimseleri sahip oldukları malvarlıkları ile şimdi sahip oldukları malvarlıklarının gözden geçirilmesi gerekir.
Günümüzde belediyelerin ve rantla alakalı olan devlet kurumlarının sıkı bir şekilde mercek altına alınması gerekir. Bu gibi kurumlarla yakın ilişkisi olanların son yıllarda hem yaşantıları hem de çevreleri ile ilişkileri dikkatle izlenmelidir. Özellikle bunların yaşantıları mercek altına alınmalıdır. İktidarın yapacağı en önemli işlerden bir budur. İktidarın devamı bu gibi denetimlere bağlıdır.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yunus Vehbi Yavuz Arşivi