Yunus Vehbi Yavuz

Yunus Vehbi Yavuz

Eğitim-öğretimde kaliteyi kontrol etmek

Eğitim-öğretimde kaliteyi kontrol etmek

Bir asra yakın zamandır, ülkemizde bir eğitim-öğretim seferberliği yapılmaktadır. Cumhuriyet kurulalıdan beri okuma yazma seferberliği ilan edilmiş ve bu alanda eksik de olsa başarılar elde edilmiştir.
Çok uzun bir süre olan doksan yılda ulaşılan seviye, kanaatimizce çeyrek asırda da yakalanabilirdi. Eğitim ile din olgusu bir birinden uzaklaştırıldığı için, sırf dünyevi gayretlerle ancak bu kadar zaman zarfında okuma-yazma oranı %90’lara çıkarılmıştır. Eğer bu konuda din ile ve milli değerlerle, örf ve adetlerle çatışmak söz konusu olmasaydı, çok daha kısa bir zamanda belki de %100 başarı yakalanabilirdi. Fakat olmadı, olamadı. Milletin dini hassasiyetleri, örf ve adetleri dikkate alınmamış, halen devam eden kadınların örtünme meselesine bir çözüm getirilmemiştir.
Günlük hayatta insanların ahlaktan ne derece yoksun olduklarını her gün vahşice işlenen cinayetler göstermektedir; öğretim düzeyi yüksek, mevki ve makam sahibi kimselerin konuştukları yalanlar, herkesin önünde çevirdikleri dalaverelerde bunun açık birer tanığıdır.
Önceki kültürümüzde yaygın olan anlayış, kız çocuklarının tahsil görmemesi, Kur’an ve ilmihal bilgileri dışında, okuma-yazma bilmemesi gerektiği tarzında idi. Cumhuriyet döneminde ise, kız çocuklarının okutulması hususunda ikna edici bir metot yerine baskıcı bir yöntem kullanıldı. Din ve dine ait olan her şey dışlandı. Kız çocuklarının tesettürsüz okumaları esas alındı. Maneviyat dışlandı, ibadetle mükellef olan öğrencilerin bu ihtiyacı dikkate alınmadı. Eğitimde laiklik adına cinayet işlendi.
Bu milletin çocuklarının okumaması için o milleti sevmeyen birileri şayet bu yapılanları önerseydi, eminiz ki bu öneri asla kabul görmezdi. Bu yanlış uygulamalar, milleti sevmeyenler ve onu gereği gibi tanımayanlar tarafından uygulamaya konuldu. Olan milletin çocuklarına oldu. Akılsızların, duyarsızların ve dinsizlerin yaptıklarının cezasını milletin evlatları çekti.
Bugün iş başında olan Milli Eğitim yöneticilerinin elinde büyük imkânlar vardır. Milli eğitimden çok, evrensel eğitim ve öğretime yönelmelidir. Milli Eğitim’deki “Milli” kelimesi kaldırılmalı, eğitim-öğretim yeniden aslına döndürülmelidir. Ancak bu çerçevede elbette milli eğitim de verilmelidir. Fakat sadece milli eğitimle yetinilmemelidir. Milli eğitim tek başına yetmez.
Eğer devlet okullarında eğitime gereken önem verilmiş olsaydı, özel okullar bu kadar rağbet görebilir miydi? Asıl olan devletin okullarının rağbette olmasıdır. Çünkü devlet herkesten daha güçlüdür, fertlere göre çok daha fazla imkânlara sahiptir.
İşte bu bakımdan, Milli Eğitim Bakanı’nın, özellikle kaliteyi kontrol etmesi gerekiyor. Bu kalite kontrolünde resmiyetin ve alışılagelen teftiş anlayışının dışına çıkmalıdır. Belli zaman aralıklarıyla çok yönlü kamuoyu araştırmaları yaptırılarak milli eğitimin meselelerini, özellikle ortaöğretim sorunlarını masaya yatırmalıdır. Öğretim ve eğitim olgusunun fotoğrafını çekmeli ve doğru teşhisler koyarak hızla gereğini yapmalıdır.
Olaylara doğru teşhis koymak için sadece resmi yetkililerin kanaatleri ile yetinmek ve buna göre hareket etmek yeterli değildir. Çünkü aynı sebepler aynı sonuçları doğurur. Devlet yetkilileri ve milli eğitim mensuplarının kendilerini veya yaptıkları işleri nasıl gördükleri önemli değil, milletin kendilerini nasıl gördüğü önemlidir. Öğretim ve eğitim olayına kendilerinin nasıl baktıkları değil, başkalarının ve kendi bünyelerinin dışında kalan kesimlerin, özellikle halkın olaya nasıl baktığı önemlidir.
Eksikler belirlenmeden tam bir eğitim-öğretim programı uygulamak mümkün değildir. Devlet, ülkede en güçlü en büyük imkânlara sahip bir teşkilattır. Dolayısıyla en kaliteli, en mükemmel eğitimi vermek zorundadır. Sayın Bakan bunun birinci derecede sorumlusudur. Devletin verdiği öğretimi, özellikle eğitimi en yüksek düzeyde görmek istiyoruz. Herkes çocuğunu özel okullarda değil devletin okulunda okutmak için yarışmalı ve bununla övünür duruma gelecek seviye mutlaka yakalanmalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yunus Vehbi Yavuz Arşivi