Faruk Çakır

Faruk Çakır

Hani ‘JİTEM’ yoktu?

Hani ‘JİTEM’ yoktu?

Yanlış olduğu en başta belli olan işlere imza atanlar, zorda kaldıklarında ise yaptıkları işleri inkâra yönelirler. “JİTEM” diye adlandırılan kuruluş ve yaptığı işler de bu cümleden sayılabilir. Kamuoyunun bildiği kadarıyla, terörle mücadele niyetiyle kurulduğu ifade edilen bu kuruluş, çeşitli sebeplerle yanlış işlere imza atmış. Nihayetinde faaliyetlerine son vermiş, ama icraatları hâlâ tartışılıyor.

En dikkat çekici nokta, ‘sağır sultan’ların dahi duyduğu böyle bir kuruluşu Türkiye’yi idare edelerin duymamış olmasıdır. Yıllarca böyle bir kuruluş olmadığı yönünde açıklamalar, yeminler ve inkârlar dinledik. Vatandaş kime inansaydı? “Ben filan kuruluşta çalışıyorum, işte kimliğim” diyenlere mi yoksa aradan yıllar geçtikten sonra her şeyi inkâr edenlere mi? Askerlik yaparken kendilerini o şekilde tanıtan görevlilerle biz de rastlamıştık... “Böyle bir kurum ve kuruluş yoktu” diyenler, kendilerini o şekilde tanıtanlara o günlerde niçin müdahale edip engel olmadılar?
Tartışma, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı soruşturma sonucu vardığı kanaati açıklamasıyla alevlendi. Haber özetle şöyle: Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kamuoyuna yansıyan bir takım açıklamalar nedeniyle JİTEM ile ilgili başlattığı soruşturmada, JİTEM adlı oluşumun, İçişleri Bakanlığının onayı olmadan ve Genelkurmay Başkanlığının görüşü alınmadan, Jandarma Genel Komutanlığının kendi inisiyatifiyle kurulduğu tesbit edildi. Soruşturma çerçevesinde, ‘’JİTEM adlı bir oluşumun var olup olmadığı’’ konusunda, İçişleri Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, MİT Müsteşarlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğüne yazılar yazıldı. Gelen cevaplarda, JİTEM’in varlığı kabul edilerek, ‘’Bu birimin terörle mücadele kapsamında faaliyet yürüten bir oluşum’’ olduğu kaydedildi. Öte yandan, Jandarma Genel Komutanlığından verilen cevapta ise JİTEM adlı oluşumun, 1990 yılında sonlandırıldığı ifade edildi. (A.A, 9 Temmuz 2011)
Böyle bir ekibin, özetle “Türkiye’yi idare edenler”den habersiz olarak kurulmuş olması ilmen, tıbben ve rütbeten mümkün mü? Bu beyanlara inanmamız isteniyorsa, başka beyanlara da inanmamız gerekir. Diyelim ki bu oluşum “onay” almadan kuruldu. Peki, bunu yapanlar bu güne kadar ne gibi cezalar aldı? “Onay” olmadan bir “tencere” yerinden oynayamazken, böyle ciddî meseleler nasıl onaysız olabilsin?
Hem şimdiye kadar bu konudaki iddialar en üst rütbelerce inkâr edilmedi mi? Konu hakkında araştırma yaptıran TBMM’nin davetine dahi icabet etmeyen komutanlara şahit olmadık mı? O gün “yok” olan kuruluş, nasıl oluyor da bugün “onaysız, habersiz kurulmuş” oluyor?
Lütfen, Türkiye ile ve Türkiye’de yaşayanlarla alay edilmesin. Hakikat tam olarak ortaya çıksın ve varsa yanlış yapanlar hukuk önünde, adil bir şekilde hesap versin. Bu inkârlar, konu hakkında anlatılanların büyük çoğunluğunda hakikat payı olduğunu akla getirir ki, bu da çok can yakıcı. İnkâr etmekle meseleler hallolsaydı, bugün aynı konuları tartışıyor olmazdık.
Her şeye rağmen bu kabul, müsbet yönde atılan bir adım sayılmalı. Taraflar JİTEM’in varlığını kabul noktasına geldiyse, bir iki adım sonra da sorumluları ortaya çıkabilir. Zaten bir şeyi ilel ebed inkâr etmek, gizlemek ve karartmak günümüz şartlarında imkânsız hale geliyor.
İnşallah hakikat ayan beyan ortaya çıkar ve ülkemiz bir daha “onay”sız kurulan kuruluşların yaptıkları ile lekelenmez...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Faruk Çakır Arşivi