Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

İkinci devrim dalgası

İkinci devrim dalgası

İsam Attar'ın Wow Oteli'nde nesillerin devrimi dediği hususa Said Havva ikinci devrim demektedir. Muhallet eseri Cündullah'da 'ileride bir devrim daha var. Görür gibiyim' demektedir. Birinci devrimi somut bir devrim olarak nitelendiren Said Havva ikinci devrimi ise manevi devrim olarak görmekte ve tasvir etmektedir. Birinci devrimde Müslümanlar yabancı müstevlilerden kurtulmuşlardır. İkinci devrimde ise (istisnalar kaideyi bozmaz) genelde muvazaa ile işgalcilerin yerlerini alan işbirlikçilerden ve yerli istilacılardan kurtulmak gerekiyor. Mısırlı Tevfik Tavil gibiler de buna işaret etmiş ve Batı işgalinden sonra İslam ülkelerinin onların geriye bıraktıkları kültürel tortularla ve sistemlerle yönetildiğini ifade etmektedir. Tabir caizse Batılılardan sonra İslam dünyası Batılıların zihni köleleri tarafından idare edilmiş ve yönetilmiştir. Said Havva bundan dolayı İslam alemini kasıp kavuracak ikinci dalga bir devrimden bahsetmekte ve onu beklemektedir. Elbette sağlığında bu devrimi görememiştir. Lakin İsam Attar'ı heyecana gark eden işte bu ikinci devrim dalgasıdır. Birinci devrim dalgasında Müslümanların karşı cephesinde olan yapının gayri Müslimler olduğunu ve bunları tayin etmenin kolay olduğunu belirtmektedir. İkincisinde düşman belirsiz ve gayri muayyendir. Kimileri (Buti gibi) bunlara ulu'l emr bile demektedir. Bediüzzaman'ın tabiriyle ise kurt gövdeye girmiştir. Yani düşman fikriyatı ve taraftarlarıyla içe sinmiştir. Düşman içerdedir. Bundan dolayı bunun tedavisi diğerine göre daha müşkil ve zordur. Said Havva da aynen Ebu'l Hasan en Nedevi'nin ' Riddetün la Ebabekre leha' kitabında dile getirdiği gibi, İslam topluluklarında muayyen derecelerde ridde/İslam'dan kopma halleri yaşandığı kanaatindedir..

İşte bu mizanı yerli yerine oturtmak için Said Havva ikinci bir İslam devrimi dalgası öngörmektedir. Kimileri bunu fecr-i sadık olarak da tabir etmektedir. Birinci devrimde karşı cephede bulunan küfrün yerini ikinci cephede nifak hareketleri almıştır. Havva bu dahildeki nifak hareketlerinin uluslar arası mahfiller ve cereyanlar tarafından desteklendiğini ifade etmektedir. Birinci devrim cehd ve cihad gerektirmiş ve kitlelerin elinde başarıya ulaşmıştır. Lakin birinci devrim batılılaşmış kadrolar tarafından çalınmıştır. Cezayir'de devrim hırsızlarına 'Hizb-i Fransa' denmektedir. Halit Nezzar gibi şahıslar da bu hizbin fertleridir. İşte bu noktada Said Havva, Cündullah adlı eserinde ikinci devrimin yol haritası olarak şunları kaydetmektedir: "İkinci devrim daha büyük cehd ve gayret gerektirmektedir. Birinci devrimin çocukları ve onların halefleri ikinci devrim için yeniden her türlü cihazla mücehhez bir biçimde hareket etmeleri ve cephedeki yerlerini almaları gerekir. Çünkü, ikinci devrim belki de daha acılı ve daha şiddetli ve daha iniltili olacaktır. Birinci devrim yılları aldı ise ikincisi de onu aşacak bir biçimde yılları alacaktır. Birinci devrimde karşı cephe ve düşmanlarımız yabancı devletlerdi. İkincisinde ise kurumlar, organlar, engeller, iç ve dış statüler ve pozisyonlardır. Karşımıza bu sefer de kokuşmuşluk, kitleler (şebbiha sürüleri) ve devletler çıkacaktır. Bununla birlikte ikinci devrim kaçınılmazdır. İkinci devrimle birlikte kendi toprağımızda yabancı suların hayat verdiği işbirlikçi yapıları ve inançsız kurumları söküp atılacak. Müslümanların fasit dairede yaşamaları için sömürgecilerin kurdukları ve besledikleri siyasi çıkmazları aşmak için ikinci devrime mutlak surette ihtiyacımız var (Cündullah: 46)..."

İşte kapıda beliren ikinci devrim yaşadığımız süreçtir. Havva'ya göre, İslam ülkeleri arasında örülen ve onları boğan suni duvarları, engelleri aşmak ve dayatılan siyasi ve iktisadi prangaları kırmak için ikinci devrim bir zarurettir. Said Havva, Ahmet Davudoğlu gibi bu sorunların 'sıfır sorun' gibi yapay zihni alıştırmalarla değil sahada ve devrimle olacağını ifade etmektedir. Arap dünyasında yaşananlar Ahmet Davudoğlu'nun tekzibi ve Said Havva'nın tasdikidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Özcan Arşivi