Yunus Vehbi Yavuz

Yunus Vehbi Yavuz

Ramazan’dan yararlanmak

Ramazan’dan yararlanmak

Ramazan Kur’an ayıdır. Ramazan’da yeryüzüne indirilen Kur’an insanlara hidayettir. Hidayet de ilahi rahmettir. İşte bu sebeple, Ramazan’da rahmet bulutları insanları en anlamlı bir şekilde kuşatır. Bu ayda ilahî rahmet ve bereket, gökten sanki kovalarla dökülür.
İnananların ve tüm insanların bu rahmet bulutlarından yararlanması gerekir. Bu da ancak kendini bunun için hazırlamaya bağlıdır. Allah Teâlâ Ramazan ayını sadece Müslümanlar için değil, belki bütün insanlar için rahmet vesilesi kılmış; Kur’an’ı hidayet ve rahmet olarak göndermiştir. İşte ondan azami derecede yararlanmak akıllı insanların kârıdır. Ramazan’ın rahmetinden, Kur’an’ın apaçık hidayetinden yararlanamayanların vay haline! Acınacak olanlar işte bunlardır.
Ramazan’dan gereği gibi yararlanabilmek için, acaba neler yapmamız gerekir? Her sonucun mutlaka bir sebebi vardır. Sebep olmadan sonuca ulaşılamayacağına göre, Ramazan’da, azami ölçüde rahmet bulutlarından yararlanmak için bazı işler yapmak, bazı gayretler göstermek gerekir şüphesiz. Eylem olmadan kazanç olmaz, yorulmadan başarı olmaz; satış olmadan kâr elde edilmez.
Ramazan’da Müslümanların yoğun eylem ve etkin aksiyona girmesi gerekir. Her şeyden önce kendilerini bunun için hazırlamaları gerekir. Ramazan’ı karşılamak da diyebiliriz biz buna... Tıpkı çok değerli bir misafiri önceden hazırlıklarla karşılamak gibi... Ramazan aksiyonumuz acaba ne olmalıdır. Bu yazıda bu nokta üzerinde durmak istiyoruz.
Kur’an ayı olan Ramazan, aynı zamanda oruç ayıdır. Kul olma vasfındaki herkesin bir aylık oruca ihtiyacı vardır. Fakat Rabbimizin buna asla ihtiyacı yoktur. Oruç, ruhsal yapımızın güçlü, hayatımızın dinamizmi için şarttır. Sıradan davranışların terk edilmesi ve yeni bir eylem alanına girilmesi gerekir. Ramazan, insanlara muazzam bir hareketlilik kazandırır. Ramazan’da oruç tutan insanlar, hem ruhen hem de bedenen hareketli olurlar. Sahura kalkmak, rutin alışkanlıklarımızdan yeme-içmeyi ve kötü alışkanlıkları bırakmak, akşam vaktinde iftar beklemek, aç ve muhtaçlara iftar vermek, iftar verenlerin davetine gitmek, sadaka ve zekât vermek, hayırlar yapmak, Teravih namazı kılmak, mukabele okumak ve mukabele dinlemek bunların başlıcalarıdır.
Ramazan zekât ayıdır. Çünkü İslami anlamdaki mali yılbaşı, başlangıçta Ramazan’dı. Ramazan’ın bereketi ile bu ayda verilen zekâtlar malları kat kat artırır; kazançlara bereket katar. Malları ve mal sahiplerini kirlerden temizler. Eğer bir devlet zekâtı organize ederse o devletin maliyesi de bu sayede bereketlenir. Kazançlar ve kazançlardan verilen vergiler de kat kat artar; açlar ve muhtaçların karnı doyar. Zenginler Ramazan’dan ancak zekâtlarını hakkıyla verirlerse yararlanmış olur.
Ramazan, sadece zekât ayı değildir. Diğer sadaka, hayır ve infak kapılarını açan bereketli bir ibadet ayıdır. Ramazan ayı malın ibadetleştirilmesinin sembolü aydır. Ramazan’da zekât vererek bu aydan yararlanan zengin Müslümanlar, cimrilik zincirini kırarak hayır ve infak işlerine de yönelirler. Hayır yapmayı, maldan ayrılmayı öğrenirler, malı paylaşmayı sevmeye başlarlar; dolayısıyla toplumu severler. Ramazan’da yapılan hayırlar, yıl boyu devam eder; halkın sosyal hayatı üzerinde uzun süre etkisini gösterir.
Ramazan’da oruç tuttuğu halde, zekât ve fitresini vermeyen, hayır ve infak işlerine koşmayan kimseler, bu ayın bereketinden yararlanamamış demektir. Bunlara acımak gerekir. Malı veren Allah’tır. O’nun hakkını vermeyenleri er geç cezalandırır; bir gün bu malın tamamını da ellerinden alabilir. Mali imkânları müsait olan her Müslümanın, bu ince noktayı bilmesi ve hassasiyetle üzerinde durup düşünmesi gerekir.
Ramazan, aynı zamanda kapsamlı ve kollektif bir ibadet ayıdır. Bu itibarla da büyük bir rahmettir. Bu ayda oruç ibadeti yanında, namaz, zikir, tevbe ve istiğfar Kur’an okuma gibi önemli ibadetler de ifa edilir.
Ramazan, günahları yakarak insanı temizler. Ramazan fert ve toplumlara huzur ve mutluluk verir. Günahlarından arınamayan, Ramazan öncesindeki hali ile Ramazan’dan sonra ki hali değişmeyen, davranışlarını olumlu yönde düzenleyemeyen kimseler bu kutsal ayın feyiz ve bereketinden faydalanamamış demektir. Ramazan, insanı yakıp kavurmalı, kötü olan mazisini silip süpürmeli, kalpleri kalaylamalı, günahları yakıp kül etmeli; yüzleri iman cilası ile parlatmalıdır. Ramazan ayı sıra dışı davranışlar ayıdır. Beşeri davranışlara aykırı ilahi buyruklara uygun bir aydır.
Ramazan fıtrata hitap eden ve fıtratı doyuran güzel bir aydır. Ramazan o kadar mübarek, akıllara hayret verecek makul bir aydır ki, eğer Allah bu ayda orucu emretmeseydi, insanlar büyük fikri çabalarla böyle bir ayı ihdas etme ihtiyacını duyarlardı; bunun için çalışırlardı.
Ramazan, toplum ayıdır. İslam’ın bütün güzelliklerinin göstergesi niteliğinde bereketli bir aydır. Bu güzelliklerden herkes yeterince yararlanmalı, insanlara yaklaşarak herkesin bu aydan pay alması sağlanmalıdır. Ramazan kullarla Allah arasında bir hasret giderme, Allah ile buluşma ve feyiz alma ayıdır. Ramazan Allah ile uzun süre buluşma ayıdır. Ramazan, Rahman’ın muazzam bir ziyafet mevsimidir. Ramazan mükemmel bir eğitim ayıdır. Ramazan güzellikler ve ibadetler festivalidir. Bu festivale girmeli ve ondan azami derecede yararlanmalıyız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yunus Vehbi Yavuz Arşivi