Faruk Çakır

Faruk Çakır

Anayasaya sivil katkı

Anayasaya sivil katkı

Türkiye bir taraftan Van ve ilçelerini yıkan depremin yaralarını sarmaya çalışılırken, bir yandan da yeni ve sivil bir anayasa hazırlamaya çalışıyor. Her fırsatta ifade edildiği üzere, 12 Eylül 1980 darbesinin üzerinden bunca yıl geçtikten sonra, hâlâ ‘darbe anayasası’ ile yönetiliyor olmak ‘ayıp’ olarak hepimize yeter.
Gerçi değişik tarihlerde yapılan çalışmalarla 12 Eylül 1980 anayasasının pek çok maddesi değişti, ama anayasanın ‘darbeci anlayışı’na dokunan kimse olmadı. Yapılan değişikliklerle ‘darbe anayasası’nın belki de yarıdan fazla maddesi yenilendi, ama netice değişmedi. Şöyle düşünelim: ‘Çürük’ bir binanın dış cephe boyası, çatısının rengi, pencerelerindeki camı, sokağındaki tabelâsı değişti; ama ‘sakat’lığı sona ermedi. İsmiyle, cismiyle, anlayışıyla, ‘değişmez ve değiştirilmesi dahi teklif edilemez maddeleri’ ile darbecilerin hazırlattığı ve millete ‘zorla’ kabul ettirdiği 12 Eylül 1980 anayasası uygulamada.
Genel seçimlerde verilen sözler üzerine, yeni ve sivil bir anayasa hazırlanması için çalışmalar yapılıyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi bu konuda komisyonlar kurdu ve çalışmalar başlattı. Gerek siyasî partilerden ve gerekse sivil toplum kuruluşlarından bu konuda görüşler istendiği kamuoyuna yansıdı. Hazırlanması düşünülen yeni anayasaya ‘sivil katkı’ yapılması çok önemli. İnşallah bu çalışmalar işi uzatmaz ve muhtemel gecikmeler bahane olmaz.
Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, sivil toplum kuruluşlarından sonra Mecliste temsil edilmeyen siyasî partiler, yüksek yargı organları, sendikalar, birlikler, üniversiteler, yerel gazete ve televizyonlara da yazı göndererek, yeni anayasa ile ilgili görüş istemiş. (AA, 12 Kasım 2011)
14 bin 593 sivil toplum kuruluşundan sonra, yeni anayasa için görüşü istenen kurum ve kuruluşların bir kısmı şöyle: Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi, Askerî Yargıtay, Uyuşmazlık Mahkemesi. TBMM’de temsil edilmeyen bütün siyasî partilerin genel başkanları (Resmen kayıtlı 60 siyasî parti) Türk Diş Hekimleri Birliği, Türk Eczacıları Birliği, Türk Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, Türk Tabipleri Birliği, Türk Veteriner Hekimleri Birliği, Türkiye Barolar Birliği, Türkiye Katılım Bankaları Birliği, Türkiye Noterler Birliği, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Türkiye Ziraat Odaları Birliği. TÜRKİŞ, HAKİŞ, DİSK, TİSK. MemurSen, KamuSen, KESK, BASK. 103 devlet üniversitesi ve 63 vakıf üniversitesi. 1.374 mahalli gazete ve 197 yerel televizyon.
Görüş ve değerlendirme istenen kişi, kurum ve kuruluşlar elbette ‘örnek bir anayasa’ hazırlayacak değil. Hukuk camiası dışında kalanlar, yeni anayasada yer almasını istedikleri maddeleri ya da daha doğrusu ‘yer almamasını istedikleri noktalar’ı sıralasalar yeter.
Sivil toplum kuruluşlarının hazırlanacak yeni anayasaya katkı yapmaları, onlardan katkı istenmesi elbette çok önemli. Ama hepimiz biliyoruz ki çoğu dernek bu konulara ilgisiz. Muhtemelen, mektup gönderilen binlerce dernekte konu ile ilgili ‘muhatap’ bile bulunmayabilir. Buna rağmen atılan adım doğrudur.
Tehlike, bu çalışmaların yeni ve sivil bir anayasanın hazırlanmasını geciktirmeye bahane edilme ihtimalidir. Binlerce dernek, vakıf ve kuruluşlardan ciddî anlamda cevaplar geldiğini düşünün...
Kamuoyuna açıklanan bilgileri “şüphe” ile karşılayanlar ise yeni anayasanın anahatlarıyla hazır olduğu kanaatinde. Temennimiz, hazırlanacak olan yeni ve sivil anayasanın ‘darbe anayasası’nı aratır mahiyette olmaması...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Faruk Çakır Arşivi