Faruk Çakır

Faruk Çakır

Rusya yasaklıyor, Türkiye teşvik ediyor!

Rusya yasaklıyor, Türkiye teşvik ediyor!

Türkiye’nin halletmediği meselelerden biri de “alkollü içkilerin reklâm edilmesi” meselesidir. Gizli bir el (yoksa ‘gizli’ değil mi?) alkollü içkilerin insanlara ve dolayısıyla ülkeye verdiği zararı gözden uzak tutmayı başarıyor. Pek çok şey konuşuluyor, tartışılıyor; ama alkollü içki meselesi, bu içkilerin gazeteler eliyle reklâm ve içilmesinin teşvik edilmesindeki yanlışlar tartışılamıyor.
Meselenin tartışılması bir yana, bazıları nezdinde alkollü içki tüketmek ve dolayısıyla bunun reklâm edilmesi “medenî olma”nın bir gereği olarak görülür. Bilhassa 28 Şubat 1997 sürecinde bazı memurlar “alkollü içki içip içmediği” testiyle “iyi/başarılı” ya da “kötü/başarısız” şeklinde fişlenmiş ve bu sebeple işlerinden, mesleklerinden edilmişlerdir. Bugün böyle hadiselerin yaşanmaması, “yasakçı”ların ıslah olduğunu akla getirmesin. Yarın fırsat bulunsa aynı yanlışa imza atmak isteyeceklerinden de emin olun.
Alkollü içkilerin zararlarını sayacak değiliz. Merak edenler varsa “uzman”ları dinleyebilir. Sırf, yılbaşı akşamı yaşananlar ve alkollü içkilerin sebep olduğu kazalar, ölümler ve yanlışlar, bu alışkanlığın kötülüğünü görmeye yeter.
Alkollü içki alışkanlığı sadece ülkemizin değil, bütün dünyanın uzak durmaya çalıştığı bir hastalık. Belki geçmiş yıllarda o ülkeler de alkollü içki içmeyi “medeniyetin gereği” olarak görüyorlardı, ama artık kanaatler değişti. Bütün dünya bu kötü alışkanlıktan kurtulmanın çarelerini arıyor. En çarpıcı gelişmelerden biri de Rusya’da yaşanıyor. “Twitter”i de sarsan habere göre Rusya’da biraların (1 Ocak’tan itibaren) gece boyunca satışı yasaklandı. Büfe, market ya da başka alanlarda gece 23.00 - 08.00 arasında bira satılamayacak. Rusya’da daha önce 1 Temmuz 2012’de alkol derecesi yüzde 5’in üzerinde olan biraların satışı yasaklanmıştı. Yeni yasa ile alkol derecesine bakılmaksızın tüm biraların satışı yasaklanıyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, alkolizmin Rusya’nın en büyük derdi olduğunu ve konu ile ilgili ulusal mânâda mücadele edileceğini söylemiş. (Cihan ajansı, 2 Ocak 2013)
Şimdi, böyle bir karar almakla Rusya “yasakçı” mı olmuş oldu? Evet, yasaklanan bir alışkanlık var; ama bu alkollü içki içenlerin bile desteklediği bir yasak! Çünkü alkollü içki içenler de (tıpkı sigara içenler gibi) bu alışkanlıktan yana şikâyetçiler. Ekserisi, “Keşke bu alışkanlıklardan kurtulsak” diye duâ eder. Dolayısıyla bu yasak, alkollü içki alışkanlığı olanların bile destekleyeceği doğru ve haklı bir karardır.
Rusya’nın, “bira”ya karşı verdiği mücadele sadece bununla da sınırlı değil. Bira fiyatlarını sürekli şekilde arttırarak da mücadele ediyor. 2012’de bira fiyatlarına yüzde 20 civarında zam yapılmış. 2013’te de bira fiyatları yüzde 25, 2014’de ise yüzde 20 artacakmış. Anlaşılan Rusya’da alkollü içkilere karşı kararlı bir mücadele var.
Aslında Rusya, alkollü içkilerle mücadelede yalnız değil. Ekim 2011’de Fransa Meclisi de alkollü içeceklere vergi artışına onay vermiş. Sri Lanka da aynı şeyi yapmış. İngiltere, Estonya, Finlandiya ve Ermenistan da söz konusu ürünlerde vergi oranlarını arttırmaya hazırlanıyormuş. (Sabah, 30 Ekim 2011)
Yeri geldi yine hatırlatalım: Başta Rusya olmak üzere pek çok ülke alkollü içki alışkanlığına karşı mücadele ederken Türkiye niye tersini yapıyor? Hiç kimse “Türkiye de mücadele ediyor ya!” demesin. Çünkü alkollü içkilerin gazetelerde reklâmlarının yayınlandığı bir ülkede, hiç kimse “Bu alışkanlığa karşı mücadele ediyoruz” diyemez. Dese de inandırıcı olmaz.
İlk adım, başta bira olmak üzere bütün alkollü içkilerin gazetelerde devam eden reklâmlarına engel olmak suretiyle atılmalıdır. Alkollü içkilerin reklâmlarına mani olmak için yeni ve sivil bir anayasanın hazırlanmasını mı bekleyeceğiz?
Ey Türkiye’yi idare edenler! Alkollü içkilere karşı mücadelede Rusya’dan geri kalmak içinize siniyor mu?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Faruk Çakır Arşivi