Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Özal’ın Mirası

Özal’ın Mirası

Bu haftaki kitabımız, yine çok ses getirecek ilginç bir eser.

Ufuk Yayınları’ndan çıkan eserin adı; “Özal’ın Mirası” adını taşıyor ama “Anılarıyla Ekrem Pakdemirli” hatıralarından oluşmakta.
Turgay Yavuz’un kaleme aldığı hatırat, yakın tarihe ışık tutan önemli bilgi ve belgeli bir kitap olmuş.
Ayrıca Ekrem Pakdemirli siyasi tarihimizin nadir “dürüst şahitlerindendir.” İnandığı “dini değer yargılarıyla siyasi değerlerini” ayrı tutan seçkin kişiliklerdendir.
Yani siyasetçi denilince; “adam sende, hepsi aynı” denilen şahıslardan ve devlet adamlarından değildir. Yerini, yurdunu, kimliğini ve kişiliğini korumasını bilen birisidir.
“Özal’ın Mirası” adı verilen kitapta da yine bildiklerini, gördüklerini, yaşadıklarını yalın bir dille anlatmış.
Kitabın sayfaları arasında hızla ilerlerken; “Erol Simavi ile Özal Kavgası” başlık bir bölüm gözüme çarptı.
Ekrem Pakdemirli şöyle anlatıyor:
“Erol Simavi’nin bana göre ahlaki zaafları vardı. Ben onu bu yönleriyle Türkiye’nin seçkin insanları arasında göremiyordum. Her türlü uydurma haberi yaptırabileceğini düşünüyordum.
Nitekim Türkiye’den bütün servetini alarak ayrıldı. Allah’ın adaletinin yerini bulduğuna inanıyorum.
Kendisinde çok aşırı bir güç telakki ediyordu. O kendini Süpermen olarak görüyordu. Herkesin o Süpermen’in emrine gireceğine ve her dediğini yapacağına inanıyordu. Ötekini küçük görüyordu.
Ben bu durumu ahlaki bir zaaf olarak görüyorum. Mümkün olduğu kadar kendisinden uzak durmaya çalıştım.
Hükümetin kuruluş aşamasında Erol Simavi, hükümeti desteklemişti. Çünkü onlar da ülkede güvenlik problemi yaşanmasından rahatsızlardı. Onun için Turgut Özal ve hükümetini desteklediler.
Sonradan baktılar ki, Turgut Bey onların her dediğini yapmıyor. Onlara ulufe dağıtmıyor. Bu durumu görünce ona cephe aldılar.
Erol Simavi’nin hükümetten istekleri bitmiyordu. Mesela kredi istedi. Kâğıda zam yapmamamızı istedi.
Turgut Bey’in muhafazakâr politikalar izlemesinden rahatsız oluyordu. Özal’ın onların kafa çekme âlemlerine katılmalarını bekliyorlardı.
Mürekkebi sıfır gümrük ile getirmek istiyorlardı. Sosyal güvenlik adına bizden bazı kanunlar çıkarmamızı istediler.
Bu kanunlar arasında işten attıkları işçilere tazminat ödememe hususu vardı. Yani adam kendi gelirlerini maksimum seviyeye çıkarma derdindeydi.
Turgut Bey de bütün bu isteklere yanaşmayınca, gazeteleri yoluyla Turgut Bey’i tehdit etmeye başladı. Turgut Bey’i gazetesinde açık mektup yazarak tehdit etti.
Turgut Bey yine de büyük bir hoşgörü göstererek bunların kuruluş yıldönümlerine katıldı. Ben o programa katılmadım. Çünkü bana göre Simavi mal varlığını, şantajla ucuza aldığı gazete kâğıdından edinmiştir.
Bugün Özal’ın zehirlendiği konuşuluyor. Bu işi yapacak beş grup olduğunu düşünüyorum. Bunlardan birisi de basındır. Basında Özal düşmanı olarak başı çeken kişi de Erol Simavi idi.”
Pakdemirli’nin anlattıkları bu kadar değil. Daha neler var neler.
Eser hakkında; Ufuk Yayınları: 0216- 449 49 09

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi