Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Prof. Dr. Namık Açıkgöz

TOMA-NAME Tepkileri

TOMA-NAME Tepkileri

Abi yıllardan beri yazı yazarım, pek çok yazım değişik etkiler göstermiş ve pek çok yerde iktibas edilmiştir ama şu matrak TOMA-NAME bi acayip oldu.

Olaylarla dalgamı geçmek için, bir akşamüstü face’te başlamıştı onları yazmam. Üstelik kimseyi incitmemek için, vandallar hariç, TOMA-NAME’de bütün ironiyi kendi üzerimdem yapmıştım. (Hay nezaketime kurban olayım!...)

Baktım iyi gidiyor; biraz daha devam ettim... Sonra “Bunları niye face’te bırakayım? Biraz işleyeyim ve halk-ı alem de istifade etsin.”  diyerek, geçen hafta Habervaktim’de yayınladım.

Yayınlar yayınlamaz ortalık karıştı. Bir taraftan hislerine tercüman olduklarım, öbür taraftan “acıttıklarım”,  paylaştıkça paylaştılar.

Manilerimi sevenlere teşekkür ederim de  sevmeyenlerin zavallığı beni kahretti.

“İlk iktibas eden" Oda TV oldu.

Oda TV manileri verirken “TOMA’ya aşk şiiri” başlığı kullandı.

Bu Oda TV’yi bilirdim de, şiirden anlamadığını hiç bilmezdim.

Ben bir hicviye yazdım; yani ironik bir şeyler söyledim; Oda’cılar, olayı saptırmak için manileri “aşk şiiri, güzelleme” olarak yansıttılar... İroniyi aşk şiiri ve güzelleme zanneden bir zeka ile karşı karşıyız yani. ”Orantısız zeka”yı onlar kullanırken iyi; biz kullanınca kötü ha?...

Tabii bu bilinçli bir tavırdı. Amaç manileri değersizleştirmek; yapılan eleştiriyi ve hicvi (tabii kullanılan zekayı) hafife alarak etkisizleştirmekti. Öbür yandan da “Bakın böyle bişi var. Hadi hep beraber saldıralım” da demekti.

Oda TV’de gören herkes manilere hücum etti. Sol güruh saldırdı.... Baya acıtmışım anlaşılan..

Manileri Oda TV mantığı ve bilgisizliği ile iktibas edenlerin hepsinde, sorgulamadan aktarma vardı. Beni kahreden durum da işte bu noktaydı: Bu kadar insan, hiç sorgulamadan bir şeyleri paylaşabiliyordu. Bunu fark edince kahroldum işte. Demek ki, kuru ve ilkesiz muhalefet, insanların beynini dumura uğratıyor, gözlerini kör ediyor, algılarını kapsama alanı dışında bırakıyordu.

Manilerin sonuna “Manilerde orantısız zeka kullanmakla, vandallara verdiğimiz zarardan dolayı özür dileriz.” demiştim. Muhalifleri asıl kızdıran bu olsa gerek.

Daha önce de yazmıştım; Geziciler, kendilerinin “orantısız zeka” kullandıklarını söylüyorlar ama kendilerine karşı kullanılan zekaya tahammülleri yok.

Zeka değil de pespayelikler egemendi Gezicilerin üslubuna... Nitekim o pespayeliklere, kendi içlerinde olanlar da isyan etmişlerdi ve “alternatif küfür üretme merkezi” bile kurmuşlardı.

Başbakan’ın “28 Şubatta neredeydiniz?” sorusuna, topu taca atmak da olsa “Kreşteeee!...” cevabı güzeldi mesela... Ama o kadar!... Bütün Gezi eylemi boyunca, pespayeliklerden başka bir zeka parıltısı görmedik.

***

Toma-name manilerinin etkisi hala devam ediyor.

Demek ki, manilerim baya baya acıtmış...

Şimdi “Nasıııl?... Acı mı geldi?” diye sormak lazım.

Demek ki neymiş?... Acıtıyorsan; acıtılırmışsın... Herkes, muhatap olacağı dili kendisi tercih edermiş.

Ey Gezici!...

O pespaye dille yaratmaya çalıştığın linç kültürünün bu toplumu ne kadar üzdüğünü, üzülenlerin seni desteklemekten vaz geçtiklerini, sen acıtılınca anladın mı? Empati gülüm, empati!...

***

Haaa... Bir de ekşi sözlük ordusunun saldırısı var... Hani şu hedefin açık, saldıranların gizlendiği ve pusu kültürünün egemen olduğu sözlük... Ekrandan akan pespaye yorumların yer aldığı sözlük... Onları da baya acıtmışım... Bu yaz, o acıyla kıvranıp dururlar artık.

***

Twetter’da da saldırı ordusu iş başında...  Tabii, hepsi de “nickname” kahramanı... Kendi fotograflarını koyamayacak kadar yüzsüz ve korkak insanlar.

***

Şiirden anlamaz, hiciv bilmez, ironiden habersiz Oda TV için “ODA’m dikiş tutmuyor” diye başlayıp bir dizi  mani söyleyesim geldi Süheyla.

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
12 Yorum
Prof. Dr. Namık Açıkgöz Arşivi