CHP, MHP, MDP ve PY ortaklığı memleketimiz ve milletimiz için son derece hayırlı olmuştur.

Milletimize ve devletimize karşı yapılan bu ortaklık, günümüze göre “şerde ittifak” gibi görülse de geleceğimiz için son derece hayırlı bir sözleşmedir.

Cenab-ı Hak milletimizin yüzüne güle baktı. Hamd etmek için çok sebebimiz var. Şükürler olsun ki, bu dönemde buluştular.

Peki, kime karşı buluştular, kaynaştılar, birleştiler, bütünleştiler, sözleştiler?

Hükümetimize ve devletimize karşı.

Türkiye ve milletimiz üzerine ideolojilerine ve hedeflerine baktığımızda, birbirlerinden çok ayrı amaç taşısalar da amaçlarının; kaos ve kargaşa olduğu meydanda.

*

Mesela gezi terörünü bu ortaklardan başka destekleyen var mıydı? Otobüsleri, arabaları, dükkânları yağmalayıp parçalayanlara tek kelime ettiler mi?

Kucağındaki çocukla annelere saldıranları savunanlar bunlar değil miydi? Daha nice gayri insani hadiseler meydana geldiğinde karşı savunma yapmadılar mı?

Neyse bir araya gelmeleri için sayılabilecek sebepler üzerinde durmanın bir anlamı yok.

Görünen köyün uzağı olmazmış. Köy de burada, şehir de burada, işte ortaklıkları da milletimizin huzurunda.

Rabbim milletimizi ve devletimizi öyle korudu ki, ya bu ittifak altı ay sonra, bir sene sonra ortaya çıksaydı, ne olurdu memleketimizin ve devletimizin hali.

*

Şimdiye kadar meydana gelen darbelerde Türkiye 50-60 yılda kendisini zor toparlardı. Bu darbede de bir yüz yılımız gitmişti.

Yüzyıl bitkisel hayatta bir toplum olarak, köleler gibi yaşamak zorunda kalacaktık. Allah başlarını kaşıyacak tırnak vermesin, mahvolmuştuk.

Tam bir derebeylik hâkim olurdu. Belki bazı tuzu kuru ve toplama paralarla kendilerine rahat yaşam belirleyenlere göre abartı veya saçma gelebilir.

Sokaktan sadece Fatiha sûresini bilen, bir de bayram namazlarından birini kılan, ümmi bir vatandaşı çevirelim ve böyle bir ittifakın olup olmayacağını soralım.

Kesinlikle “olmaz” diyecektir. Yahu fıtrata müdahale bir ortaklık bu. Hangi değer yargılarında buluştular, ortak ne gibi değerleri var ki bir anda kucaklaşıverdiler.

Halep oradaysa, gerçi bu ortaklıkların yüzünden Halep de mahvoldu ya. Neyse Halep oradaysa arşın burada. Gözümüzü kapatınca sadece kendimiz görmeyiz.

*

Başbakanımız R. Tayyip Erdoğan’a ve devletimizin bekası için dua etmek; “amentüsü sağlam” her Müslümanın boynunun borcudur.

Biz bu ülkeyi karamela sepetinde bulmadık. Bu toprakların her metre karesinde özgürlüğümüz için, huzurumuz için, güvenimiz için milyonlarca şehit yatıyor.

Bu da yetmiyor, yine ülkemizin her tarafında tasarrufu devam eden veya etmeyen evliyalarımız, velilerimiz, Allah dostları âlimlerimiz yatıyor.

Rabbim masum Müslümanların duaları ve bu mübarek zatların hatırına, Başbakan R. Tayyip Erdoğan’ı başarılı kılacak ve İslam’ım bayraktarlığını sürdürecektir inşallah.