Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Ayasofya’ya Fitne Bulaştı

Ayasofya’ya Fitne Bulaştı

Ayasofya, “amentüsü sağlam” milletimizin zihninde halen camidir. İbadete açılması için ise yıllardır bir beklentisi vardır.

Bu beklentinin ilk mimarı, rahmetli Prof. Dr. Necmettin Erbakan’dı. Özal da umut gibi oldu ama olmadı.

İkinci umut isim ise Başbakan R. Tayyip Erdoğan oldu. Erdoğan ile birlikte Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü de zikretmeliyiz.

Hangisi olursa olsun, ikisi de Ayasofya’yı ibadete açmak için elinden geleni yapardı ve yapacaklarından eminiz. İslam dinine samimi olarak inanan her Müslüman böyle bilir.

Ayasofya’nın ibadete açılması için en çok yaklaşılan yıllar, MC hükümet yıllarıdır. Yani 1974 ve sonrası yıllar.

*

Sanırım 75 veya 76 senesiydi. Ayasofya’nın açılmasına kesin gözüyle bakılıyordu. MSP tüm kadrosuyla bu işin içindeydi.

MSP gençlik kolları, MTTB ve Akıncılar Derneği olarak tüm Türkiye İstanbul’a akmıştı. Biz de bu akan gençliğin önünde yürüyenlerdik.

O yılların MTTB’si ve Akıncılar Derneğinde görev yapan R. Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül gibi daha sayabileceğimiz günümüzün nice milletvekili ve bürokratları da Sultanahmet Meydanı’ndaydı.

Lafın sonunu söyleyivereyim. Ayasofya’nın açılacağına kesin gözüyle bakıldığı o yıl, Süleyman Demirel’in oyununa gelinmişti. Geçelim.

*

Ayasofya’nın ibadete açılmasını; Prof. Dr. Necmettin Erbakan, R. Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül’ün fikri, siyasi, milli ve manevi değerlerini paylaşan her kesimden herkesin isteyeceği aşikârdır.

Hükümet nezdinde durum nedir tam bilemeyiz ama halk nezdinde, Başbakan R. Tayyip Erdoğan’ın, bu yıl Ayasofya’yı ibadete açacağı söylentisi, köyden şehre kadar her yerde konuşuluyordu.

İçeriden ve dışarıdan, milletine iradesine konulmak istenen tüm engellere rağmen, AK Parti’nin seçimden beklenenin üzerinde zaferle çıkması, Ayasofya’nın ibadete açılma meselesini hızlandırmıştı.

-“Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığına aday olmadan Ayasofya’yı ibadete açar ve öyle aday olur” beklentisi hiçbir yönlendirme yapılmadan kendiliğinden oluşuvermişti.

Bu beklentiye kapı aralayan sebepler yok değildi elbet, vardı. Süleymaniye Camii’nin restorasyon sonra açılışında Başbakan Ayasofya’nın açılacağını duyurmuştu.

Lakin inanılması zor olan ve hatta imkânsız gibi görünen bu mesele, seçime müteakiben Başbakanın kararlı adımlarından sonra imkânsızlık yerini “olabilir, oluyor, olacak” ihtimallerine bırakınca durum değişmeye başladı.

*

Kısacası Ayasofya açılmalı mı açılmamalı mı tartışmalarına fitne bulaştı. Ayasofya’ya pusu kuruldu. Açılmaması, açılmasından daha hayırlı olacaktır.

Ayasofya, Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi ülkenin yeniden kargaşa ve kaosa sokulması için malzeme olarak kullanılacağa benziyor.

İstanbul’da ve Türkiye’nin hemen her il ve ilçesinde, CHP zihniyeti tarafından satılmış, depo yapılmış, yıkılmış, o kadar çok cami var ki, bunların en çoğu da İstanbul’da.

Ayasofya’nın açılmasını bu kadar istekli olanlara, yarın bir cami listesi vereyim, onların açılması için uğraşsınlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Hüseyin Öztürk Arşivi