Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Nankörlük

Nankörlük

Nankör kelimesi TDK sözlüğünde şöyle tarif ediliyor:

“İyilik gördüğü kimseye hainlik yapan, aldığı yardımı inkâr eden.”

Anadolu’da ise şöyle tarif edilir;

-“Tuz ekmek düşmanı. Küfürde olanlarla birlikte olanlar, onların ekmeğine yağına tenezzül edip, sırf menfaat için kapılarında kulluk edenler.”

Şimdi bir de ulu kişilerimizin bu anlamdaki sözlerine yer verelim.

-“Yaradan’ın rızasını kazanma yolunda riya işler fayda getirmez, bu yolda nefse uyarak boş temenni ile yürünmez.

Hele içi başka dışı başka kimselerin eline hiçbir şey geçmez. Böyleleri rahat yalan söyler ve yalancılıkları ortaya çıktıkça şirretleşirler.

Bu hal içerisinde olanlar hemen istiğfar etmeli ve istiğfarlarında samimi olmalılar. İşte esas hüner buradadır. Yoksa fitne ateşinde önce kendileri yanar.

Arife tarif gerekmez. Bu tariflerin kimleri işaret ettiği ortada. Bir de Mevlana Hz.leri ne buyurmuş ona bakalım.

-“Bazen şeytanlar bizden olmadıklarına şükrederler. Nankörlük, zayıf insanların işidir! Kudretli insanlarda nankör olanına rastlamadım.”

Binlerce defa şükürler olsun ki, tüm nankörlüklere rağmen, Yeni Türkiye’miz, yüzyıllık engelleri aşarak ilerliyor.

Rabbim nasip ederse, pazar günü bu oyunun perdesi kapanacak ve Yeni Türkiye’miz yoluna; vesayetçilerin değil, milletin desteğiyle yürüyecek.

Şunu da belirtmeli. Günümüzde millet olarak inançlarımızın üzerine oynanan ulusal ve uluslararası oyunların en büyüğünü ve en şaşırtıcısını yaşıyoruz.

“Nankörlüğün ilacı yoktur” derler ama “bir umut diye” devletimizin ve milletimizin geleceği için hükümetin 10 yılda yaptıklarından bazılarını aktarayım.

Türkiye’nin geliri 2002 yılında 230 milyardan 822 milyar dolara çıktı. 2002 yılındaki toplam ihracat 36 milyar dolar iken 2013 yılında 151 milyar dolara geldi.

Gezi terörü milletimizin 18,5 milyara dolarını hiç ederken, Turizm geliri 8,5 milyar dolardan 32,4 milyara çıktı. IMF’den borç dilenen değil, borç veren ülke olduk.

Kanal İstanbul, Marmaray, hızlı tren, Avrupa’nın en iyi havayolu seçilen THY, üçüncü havaalanı, üçüncü köprü, demiryolları ve bölünmüş yollarla otoyollar ile ata yadigârı ve inancımızın sembolleri binlerce tarihi cami ve külliyelerimizin restorasyonunu görmemek nankörlük değil midir?

Son on yılda 1386 Anaokulu, 1.047 Anadolu Lisesi, 43 Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi, 86 Fen Lisesi, 195 Anadolu Öğretmen Lisesi, 32 Sosyal Bilimler Lisesi, 47 Halk Eğitim Merkezi ile her vilayette açılan toplam 175 üniversiteyi görmemek nankörlük değil midir?

Yetiştirme yurtlarında kalan 8 bin çocuğun ailesinin yanına dönmesi, 27 bin himayeye muhtaç çocuğun bakımının aile yanında yapılması, 11.500 annesiz ve babasız çocuğun evlat edindirilip sıcak yuvaya kavuşturulması, nankörler için bir şey ifade eder mi acaba?

Neyse Yeni Türkiye’miz, inşaallah “Hak cephesinin” kurduğu Türkiye olacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi