Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

İran filminde figüran olur musun?

İran filminde figüran olur musun?

Charlie Hebdo meselesinin açtığı tali tartışmalardan birisi Hazreti Peygamberin tasvir edilip edilmeyeceği meselesidir. Bu hususta az da olsa aramızda Müslüman kisvesiyle bazı Charlie’ciler var. Bunlar aynı zamanda Geziciler veya Gezi imamları! İhsan Eliaçık, Hazreti Peygamberi putlaştırmamak bahanesiyle bayağılaştırmaya kapı aralıyor. Türkiye’de Muhteşem Yüzyıl dizisinde bile Kanuni’nin  tasviri değil de temsili meselesi haklı tartışmalara neden olmuştur.  Zira maksadın dışına çıkmış; tarihi canlandırmamış bilakis tezyif etmiştir.  Bu gibi filmler sanal yolla tarihi gölgelemektedir. Maksadın dışına çıkar, tazim etmek isterken tahkir eder.  Temsili olarak Hazreti Peygamberin seviyesini tutturmak mümkün mü?  Dücane Cündioğlu meal furyası noktasında anlam buharlaşmasına dikkat çekmesi gibi temsil, tahkik değildir. Kendi gözlemiyle Thomas Carlyle Batı’daki meal çalışmalarının Kur’an hakkında nasıl bir anlam buharlaşmasına yol açtığını mülahaza etmiştir.  Bununla birlikte zorunlu bir biçimde buna cevaz verilmiştir. Lakin meal Kur’an yerine kaim değildir. Anlamaya yardımcı olacak bir metindir.  Bununla birlikte Hazreti Peygamberin tasviri zait bir meseledir. Siyer kitapları bize onu ihata etmeden anlatıyor.  Peygamberin iki boyutu var. Beşeri ve ilahi boyutu. Beşeri boyutu tasvir etmek mümkünse de mucizeleri de ihtiva eden öteki boyutunu tasvir ve temsil imkansızdır.   Belli ki İhsan Eliaçık Muhammed Heykel’in  ‘Hazreti Muhammed’ adlı çalışmasında denediği gibi mucizesiz bir peygamber tasavvur ediyor.  Bu anlayışa göre onu alalade birisi temsil edebilir!

Bundan dolayı İhsan Eliaçık’ın onayladığı belki de iç geçirdiği İran’ın Hazreti Peygamber filmi çekmesi projesine Ezher de dahil olmak üzere, İslam dünyası karşı çıkmıştır.  Ezher Dergisi Yayın Yönetmeni Muhammed İmare’nin ortaya koyduğu gibi Peygamberleri temsil etmek hem imkansız hem de yasaktır (http://www.inews-arabia.com/8/B3.htm ).  Yalancı Müseylime buna özenmiş ama tevfik-i ilahi yarı olmamıştır. Geç dönemde Bahailerin Beyan kitabıyla yapmaya çalıştıkları gibi yalancı Müseylime de hem Hazreti Peygamberi temsil hem de Kur’an-ı Kerim’i taklit etmeye yeltenmiş belki İhsan Eliaçık’ın tasvip etmeyeceği bir şekilde Yemame’de kanlı bir biçimde ölüm tarlasında ortadan kaldırılmıştır. Ezher, Nuh ve Exodus gibi filmlere hem temsil düzeyinde hem de gerçekler saptırıldığı için karşı çıkmıştır.  İslam dünyasında Şia’yı temsil eden İran ile Kitab-ı Mukaddes’i bizim gibi tahrif edilmiş bir kitap olarak görmeyen batılılar peygamberlerin filmlerini yapıyorlar. Elbette halt ediyorlar. Su-i misal misal olmaz fehvasıyla onları taklit edecek halimiz yok. Kitab-ı Mukaddes Hazreti Davud, Süleyman, Nuh, İbrahim gibi ulu peygamberleri bayağılaştırarak tasvir etmektedir. O zihniyetle büyüyen Batılılar saygıyı değil de tahkiri esas alan filmler yapabilmektedirler.   Hazreti İbrahim buna göre haşa ‘yalancı, deyyus’ Hazreti Davud ‘fasık’ ve Hazreti Süleyman ise ‘ zina dölü ’dür. Hud Aleyhisselam ise kızları tarafından iğfal edilen ‘sarhoş’ bir adamdır.

Muhammed İmare Şiilerin peygamberleri imamların altında gördüğünden dolayı tasvire yeltendiklerini ifade etmektedir. Buna mukabil onlar Hazreti Ali’nin de tasvirini ve filmini de yapıyorlar. Muhayyel olarak bütün imamlarını tasvir ediyorlar.  Onlar için bir sınır söz konusu değil.  Şiilere göre nübüvvet özel imamet ise genel bir lütuftur.  Eliaçık takdisten arındırmak için Peygamberle ilgili bir film çekmeyi tasarlamış.  Macid Macidi olmaya özenmiş!  İran’daki film projesi kaim olduğuna göre orada yeteneğini gösterebilir ve figüran düzeyinde de olsa katkı sunabilir. Mesleğine uygundur.  İranlılar da böylece bir yetenek keşfetmiş olurlar. Filmin yapımcısı Mehdi Hedirgan da bu suretle kadrosunu ikmal etmiş olur.  Eliaçık’ın özendiği bu bidat çığırında selefleri de var.  Sözgelimi Tantavi Cevheri adlı ultra modernist zat Tevrat ve İncil noktasında Hıristiyanları taklit ederek tasvir dolu bir tefsir kaleme almıştır. İran Devriminden sonra Türkiye’yi turlayan Şii din adamı Mehdi Pur da Kur-an-ı  Musavver (Resimli Kur’an)adlı bir çalışma yapmıştır.  Bu tür filmler İran zihin haritasına uygundur. Zira tekmili birden ellerinde bütün peygamberlerin resimleri bulunmaktadır. Rüyetullah konusunda Mutezile mesleğini benimsememiş olsalar Allah’ın bile tasvirine yeltenirlerdi!  

İhsan Eliaçık Muhammed İmare’nin bahsettiği yasağı mitos olarak tasvir ediyor ve Mustafa Kemal’in hakkındaki filmleriyle birlikte kutsiyetten arındırıldığını ve aynısının Hazreti Peygamber için de denemek gerektiğini savunuyor. Bu Cem Boyner’in yıllarca önce söylediği sözün mealidir.  Her ikisini de aşmalıyız! Ne tesadüf her ikisi de bildiğimiz Gezici!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
8 Yorum
Mustafa Özcan Arşivi