Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

HAMAS’ı IŞİD Üzerinden Cezalandırmak

HAMAS’ı IŞİD Üzerinden Cezalandırmak

Şam’a 10 km yakınlıkta bulunan stratejik değere sahip Filistinlilere ait Yermük Kampında esrarengiz bir suikast yaşandı. Ebu Suheyb kod adıyla bilinen Yahya Hurani’nin 30 Mart (2015) tarihinde bir suikasta uğramasıyla birlikte olaylar birden alevlendi.  Uzatmadan söyleyecek olursak;  aslında Yermük Kampına yönelik IŞİD saldırısı Hamas’ı IŞİD  eliyle, yoluyla cezalandırmak anlamına geliyor. Kampın ele geçirilmesine yönelik saldırıda Nusre Cephesi ile IŞİD’in işbirliği yapması bir kez daha ispat etti ki, Nusre Cephesi, IŞİD ve Şam rejimi matruşka biçiminde iç içe geçen yapıları temsil ediyorlar. Bilindiği gibi IŞİD, kuzeyde Nusre Cephesinin çözülmesi ve kitleler halinde iltihaklarıyla birlikte palazlanmıştı. Ardından aralarında husumetler olsa bile Nusre Cephesi hakim olduğu Yermük Kampı civarında IŞİD’e alan açmış ve Hamas’a yakın Eknafu Beyti’l Makdis hareketinin  tarumar edilmesi ve bölgeden süpürülmesine aracılık etmiştir. Nusre Cephesi IŞİD beraberliğine karşı Hamas destekli Eknafu Beyti’l Makdis yalnız kalmış daha doğrusu bırakılmıştır. Zira Şam rejiminden talimatlı bazı Filistinli örgütler IŞİD’in ilerlemesi ve Eknafu Beyti’l Makdis örgütünün ise gerilemesi ve ezilmesine ses çıkarmamışlardır. Seyirci pozisyonunda kalmayı tercih etmişlerdir.  IŞİD silah ve mühimmat üstünlüğüne ilaveten sayıca da Eknafu Beyti’l Makdis örgütü mensuplarına üstünlük arz etmektedir.  Arada beşte bir gibi bir dengesizlik bulunmaktadır. 200 kadar Eknafu Beyti’l Makdis mensubuna karşı IŞİD’in elinde pür silahlı bin kadar silahlı eleman bulunmaktadır.     

Yermük Kampı 600 gündün kuşatma altında bulunuyor. Bunun sonucu olarak çeyrek milyon olan Yermük Kampının sakinleri 18 bine kadar düşmüştür.  Rejim burasını geri alabilmek için askeri kuşatmanın yanında ayrıca suyunu, elektriğini kesmiş ve kampı açlığa mahkum etmiştir. Yermük Kampıyla alakalı olarak daha çarpıcı bir biçimde şu da söylenebilir: Yermük Kampına uygulanan  ambargonun yanında Gazze’ye uygulanan ambargo daha hafif kalır.  Şam rejiminin alışkanlığı budur. Hafız Esat, Tel Zeateri kampında binlerce Filistinliyi öldürmüştür.  Keza Trablusşam’dan Arafat ve arkadaşlarını Tunus’a sürmüştür.  Şam rejimi kuşattığı Filistinlilere İsrail’den daha katı davranıyor.  Güya IŞİD Yermük Kampı üzerinden Şam’a ulaşma planları yaparken  Esat rejimi de  IŞİD eliyle Eknafu Beyti’l Makdis örgütünün elemanlarını temizledikten sonra  bölgeyi yeniden ele geçirmenin hesaplarını yapıyor.  Sistem şöyle işliyor: IŞİD muhalefetin kurtardığı bölgeleri muhalefetin elinden geri alıyor. Muhalefetin elinden kurtarıyor! Ardından da rejim  söz konusu bölgeleri IŞİD’in elinden geri alıyor, kurtarıyor!  Dolayısıyla IŞİD rejime vekaleten iş görmüş oluyor. Yermük Kampının hızlı bir biçimde çökmesi ve IŞİD’in eline geçmesinin ardında bu gerçekler yatmaktadır.

Suriye rejimi Lübnan’daki müttefikleriyle birlikte Nehrü’l Barid Kampına karşı da aynı senaryoyu uygulamıştı.  Rejimle muvazaalı veya fason bir örgüt olan Fethülislam diye bir örgüt türetilmiş ve ardından bu örgüt avcı kekliği gibi kullanılarak Nehrü’l Barid Kampına girilmiş ve bu kamp tahliye ve tasfiye edilmiştir. Buradaki Filistinliler sökülmüş, atılmıştır. Lübnan’da Nehrü’l Barid Kampına karşı Fethülislam diye bir örgütü kullanan Şam rejimi ve Lübnanlı ortakları Yermük Kampına karşı da IŞİD-Nusre Cephesi ortaklığını kullanıyor ve sahneye sürüyorlar.  IŞİD-Nusre beraberliği rejimin elini güçlendiriyor ve cümle alem karşısında meşruiyetine hizmet ediyor.  Kısaca Şam rejimi düşmanlarına karşı maşa kullanıyor.

Bu hususta Hamas ve ona bağlı Eknafu Beyti’l Makdis örgütü Suriye ve Yemen meselesinde tutumunun bedelini ödüyor. Aslında bu tutum haklı ve haklıdan yana bir tutum.  Şam rejimine karşı Hamas Suriye halkını destekledi. Hamas, Yemen meselesinde de meşru tarafla birlikte oldu ve Kararlılık Fırtınası operasyonuna destek verdi.  Böylece Şam-Tahran ekseni ve beraberliğinin şimşeklerini üzerine çekti.  Şaibeli bir suikasttan ardından Yermük Kampının bu şekilde patlamasının ve alev almasının nedeni budur.  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Mustafa Özcan Arşivi