Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Tarihi Aydınlatan Adam

Tarihi Aydınlatan Adam

Çanakkale’ye doğru kutlu bir yolculuğa çıktık. Gidişte Muhammed Han Kayani’nin vefat haberini aldık. Dönüştü ise belki de beni en fazla sarsan kitaplardan birinin müellifi olarak Macid Arsan Geylani’nin vefat haberini aldım. Daha doğrusu, 25 Ekim 2015 günü Çanakkale’den yola çıktık, İstanbul’a doğru süzülüyorduk. Yazarlar Birliği’nin etkinliği akşam da devam edecekti. Lakin yükümlülüklerim nedeniyle kafileye veda etmek zorundaydım. Bu münasebetle Yazarlar Birliği Onursal Başkanı Mehmet Doğan bey kafileye bir veda konuşması yapmamı istedi. Ben de Filistin’e odaklı bir konuşma yaptım. Tarihi hafıza üzerinde durdum. Benden önce Lübnanlı Profesör Esma Çamlı Helvani konuşmuş ve hafıza ve irade üzerinde durmuştu. Ben de bu tespitten yola çıkarak tarihi hafızanın geleceğe yön verdiğini ifade ettim. Bu münasebetle Macid Arsan Geylani’nin şaheseri veya muhallet kitabı Hakeza Zahare Cilu Salahaddih Hakeza Adet el Kuds adlı eserine vurguda bulundum. Burada Yahudilerin toplumsal ve tarihi hafızayı köreltmek ve temellerini yok etmek için seferber olduklarını; Salahaddin Eyyübi gibi kahramanları unutturmak için sinsi bir program yürüttüklerini anlattım. Hatta yeni Mısır rejimi ve Sisi Ukbe Bin Nafi gibi sahabe kahramanlarını ve Salahaddin Eyyübi’yi tezyif ederek, karalayarak bunları günümüzün ifadesiyle teröristler olarak damgalamak istediğini aktardım. Bu kampanyanın Sisi ile başlamadığını ama onunla devam ettiğini Macid Arsan Geylani’nin söz konusu kitabını baz ve referans alarak ifade ettim.

Yazarlar Birliği’nin tertip etmiş olduğu bu gezi çok verimli geçmişti. Gezimizin amacı eski bir geziyi güncel halde canlandırmaktı. Muvaffak olunduğuna inanıyorum. Sağlaması da yaşadığımız tevafuklardı. Macid Arsan Geylani’yi andıktan hemen sonra misafirlere veda ettim ve yerime geçtim. Biraz sonra Mısırlı İsam adlı Sakarya Üniversitesinde hocalık yapan bir arkadaş bana seslendi ve Macid Arsan Geylani’nin vefat haberinin geldiğini söyledi. Konuşma ile vefat haberi üzerinden sadece bir kaç dakika geçmişti. Geldikten sonra haberi tahkik ettim Macid Arsan Geylani pazar günü yani 25 Ekim 2015 tarihinde vefat etmişti. Demek ki benim kendisini yad ettiğim sırada yahut saatler öncesinde vefat etmişti! Sonra söz alarak tekrar mikrofona geçtim ve Macid Arsan Geylani’nin vefat haberini kafile ile paylaştım ve cümlemi şöyle bağladım: “Geylani’yi anışım ve onun vefat haberinin aynı ana denk gelmesi ziyaretimizin muvaffak olduğuna dair bir işarettir hatta bunun sağlamasıdır…” Güzel bir tevafuktu bizim için. Macid Arsan Geylani’yi Zaman’da çalıştığım sıralarda bir Cidde gezisinde kitabı üzerinden tanımıştım. Kitabı beni çarpmıştı doğrusu. Geylani ailesinden olan Macid Arsan Geylani, Salahaddin Nesli Böyle Zuhur Etti ve Kudüs Böyle Geri Alındı adlı eserinde Salahaddin Eyyübi’nin zirve olmakla birlikte bir sonuç olduğunu ifade etmektedir. Askeri ve siyasi olarak öncüsü Nureddin Zengi’dir. Manevi pişdarları, öncüleri ise İmam Gazali ve Abdulkadir Geylani idi. Salahaddin Eyyübi onların manevi çığırlarından yürüdü. Günümüzün beklenen Salahaddin’i de Hasan el Benna ve Bediüzzaman’ın açtığı çığırdan yürüyecektir. Onların çabaları zayi olmayacaktır. Bediüzzaman İmam Rabbani’den mülhem olarak telahuku efkardan yani fikirlerin birbirine bağlanması ve eklemlenmesinden bahsetmiştir. Çığırlar da birbirini beslemektedir. Macid Arsan Geylani öncelikli olarak tarihi alanda iştigal etmiş ve onu eğitim ve pedagoji alanıyla taçlandırmıştır. Macid Arsan Geylani (1932-2015), 1993 yılında yazmış olduğu ve İslam Düşüncesi Enstitüsü yayınları arasında çıkan kitabında Salahaddin’in köksüz ve bağlantısız bir adam olmadığını ortaya koymuş ve onun zemininde Gazali’nin fikirleri ile Abdulkadir Geylani’nin gayret ve manevi izlerinin olduğunu ispat etmiştir. Onun yolunu Gazali ve Geylani sulamış ve mamur etmiştir. Macit Arsan Geylani’ye göre, Salahaddin Eyyübi ‘tek kollu kahraman’ filminde olduğu gibi zemininden kopuk tek başına bir kahraman değildir. Onun zeminini siyasi ve manevi hizmetler doldurmuştur. Ondan önce bir mayalanma dönemi yaşanmıştır. Zemin hazır edilmiştir. Macit Arsan Geylani, ‘fıkhı sünen et tağyir’ (değişim kanunları fıkhı) dediği bir teknikle olayları incelemiş ve sonuçlar çıkarmıştır. Makus talihin iki unsurun birleşmesiyle yenilebileceğine işaret etmiştir. İradede ihlas ve samimiyet, pratik düşüncede ise isabet! Son sıralardaki çalışmalarında ise tematik olarak ABD’yi seçmiştir (http://www.alaraby.co.uk/ culture/2015/10/26 ). Macid Arsan Geylani, tarihin siyasi mimarlarıyla birlikte sosyolojik mimarlarını da ortaya çıkaran ve dokuları birbirine bağlayan adamdır.

Zaman da dahil olmak üzere isminden ve çalışmalarından birçok gazetede bahsettim. Telepati tarzı farkında olmadan Çanakkale misafirlerine veda ederken ona da yadıyla birlikte veda etmiş olduk. Salahaddin Eyyübi hakkında şark ve garpta bir sürü kitap yazıldı. En önemlilerinden birisi budur. Büyük nehri besleyici kollarıyla birlikte yazmıştır. Salahaddin Eyyübi konusunda beni etkileyen bir başka kitap ise Şakir Mustafa’nın Salahaddin: El Faris el Mücahid el Melik el Zahid el Müftera Aleyh/İftira Kurbanı mücahit şövalye, zahit kral Salahaddin kitabıdır. İslam tarihinin en önemli arkeologlarından Geylani aramızdan kafile ile Çanakkale’den dönerken ayrıldı lakin eserleriyle aramızda yaşıyor dahası yön veriyor, yol gösteriyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Özcan Arşivi