Orhan Karataş

Orhan Karataş

MHP bu milletin şah damarıdır

MHP bu milletin şah damarıdır

 Yeni Anayasa düzenlemesine yöneltilen en büyük tenkitlerden birisi de, getirilen sistemin iki partili bir yapı oluşturacağı ve MHP'nin bundan etkileneceği, hatta zaman içinde eriyeceğidir. Bunu söyleyenler ya bu ülkenin gerçeklerinden habersizdirler, ya MHP'yi tanımıyorlardır veya kasıtlı biçimde kafa karıştırarak milletin zihnini bulandırmaya uğraşıyorlardır.

                         

MİLLETLE DALGA GEÇİYORLAR

         Söylenen doğru olsa, yani yeni düzenleme iki partili bir sisteme dönüşse bile, bunun birisi MHP olacaktır. MHP bu milletin özü, ülkenin çelik çekirdeği, vatanın bölünmez bütünlüğünün teminatıdır. MHP'siz bir Türkiye düşünülemez. Düşünenlerin de Türkiye ve Türk milleti ile meseleleri vardır ve kinlerinin gereği olarak bu söylüyor ve istiyorlardır. Dolaysı ile onların ne düşündüğünün veya ne istediğinin hiçbir hükmü olmadığı gibi, gerçekçi de değildir. AKP gibi duruma göre vaziyet alan, köksüz, kimliksiz ve tamamen konjonktürün ortaya çıkarıp yaşattığı toplama bir menfaat ortaklığının kalıcı olacağını, buna karşılık MHP gibi bu ülkenin şah damarı bir partinin silin gideceğini söylemek, bu milletin aklıyla dalga geçmektir.

                           

ERDOĞAN SONRASI MEÇHUL

         Şu anda AKP ve zihniyetinin cevap aradığı soru, referandumda ne olacağı kadar, sonraki süreçtir. Partinin kurmayları da, bugünkü iktidara göre vaziyet alanlar da çok iyi biliyorlar ki, AKP tamamen sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın varlığına ve performansına bağlı bir partidir ve sonrası meçhuldür. Eninde sonunda eriyip gidecek parti, kaçınılmaz olarak AKP'dir. Daha da ileri giderek şunu da söyleyelim. Değil Anayasa değiştirmek, başkanlık sistemi kurmak, fiili durum oluşturmak, insanların tek tek kimlikleri, hatta beyinleri dahi değiştirilse, AKP döneminin birgün masaya yatırılması ve malum dosyaların kapağının açılması kaçınılmazdır ve bu ihtimali ortadan kaldıracak bir yöntem ve düzenleme henüz yeryüzüne gelmemiştir.

                           

MİLLİ ADRES MHP

          Son 200 yıldır Türk milleti ne zaman sıkışsa, ne zaman tehdit ve tehlikeyle karşılaşsa, sarıldığı dal, hep milli benliği olmuştur. Kurtuluş savaşını da böyle verdik, Cumhuriyeti de böyle kurduk. Bu şanlı geçmişin, bu muhteşem iradenin siyasi adresini MHP oluşturmaktadır. Türkiye, AKP eliyle bir ateş çemberinin tam ortasında kalmaya mahkum edilmiştir. Ve bu vahim ve hazin durumdun çıkış için tek ve son ümit yine milli kimlik ve dolayısı MHP'dir. AKP'nin de bunu fark etmiş olması ve "milli ve yerli" diyerek, bu alana yönelmesi olumludur, ama inandırıcı değildir. Zira, ne ortaya çıkış sebebi, ne sicili, ne zihniyeti, ne de bugünkü yapısı buna müsait değildir. Nitekim, ülkeyi mahkum ettiği ateş çemberinden çıkış yolunu kendisinde değil, MHP aramaktadır ki, başka da bir çare bulunmamaktadır. MHP'de varlık sebebine uygun olarak, "önce ülkem" diyor ve her şeyi bir kenara bırakıp, bu hain tuzağı bozmayı, bu amansız girdaptan çıkmayı görev sayıyor.

                 

KEŞKE İŞ EHLİNE VERİLMİŞ OLSAYDI

         Bugün AKP tek başına iktidardır. Ancak, MHP'nin fikir ve anlayışı yürürlüktedir. Keşke iş ehline verilmiş olsaydı da, bütün bunları yaşamak zorunda kalmasaydık. Demek ki, bazı şeyler yaşanmadan öğrenilmiyor. Türkiye'nin MHP'den başka çaresinin olmadığını anlamak için de bütün bunların yaşanması gerekiyormuş. Ve yine her zaman söylediğimiz bir şeyi daha tekrar edelim. 14 yıldır AKP'ye oy verenlerin de, CHP'yi onun karşısına koyarak tahterevalli siyasetiyle ülkenin oradan oraya savrulmasına menfaatleri için göz yumanların da, asıl inandıkları ve güvendikleri parti MHP olmuştur. Onlar da her zaman çok iyi biliyorlar ki, MHP var oldukça bu ülkeye bir şey olmaz. Çok sıkışılırsa MHP nasıl olsa devreye girer ve gereğini yapar. Türk milletinin ezici çoğunluğun bu düşüncedir. Onun için AKP'ye oy verene de, CHP'ye oy verene de, sorulduğu zaman  ikinci partisinin MHP olduğunu söyler. Bunun anlamı şudur: Asıl inandığı, güvendiği parti MHP'dir, ama şartlar ve menfaat başka türlü hareket etmeyi gerektiriyor.  

                                     

REFERANDUM

         Güncel olana dönecek olursak, referandumdan olumlu netice alınması da, sonrasının şekillenmesi de AKP'ye değil, tamamen MHP'ye endekslidir. MHP'nin destek vermemesi durumunda meclisten geçen Anayasa değişikliğinin milletten onay alması neredeyse imkansızdır. Referandumdan kabul çıkması her sorunun bittiği ve düze çıktığımız anlamına gelmiyor. Sonrasında yine belirleyici olan parti MHP olacaktır. Kimin Cumhurbaşkanı olacağı her hangi bir partinin tercihine veya planına değil, MHP'nin tavrına ve onayına bağlıdır. Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığının garanti olduğunu zannedenlere, 2014 seçimlerini hatırlatmak isterim.

                                     

2014'ÜN MESAJI

              Konjonktürün tamamen AKP'yi işaret etmesine, devletin istisnasız bütün unsurlarıyla kullanılmasına, medyanın neredeyse silme desteğine, sınırsız para kaynaklarına, belediyelerin seferberliğine ve CHP'nin akıl almaz yanlışlarına rağmen, sayın Erdoğan seçilebilmesi için gerekli oyun ancak 1,5 puan üzerine çıkabilmiştir. Akıl, izan ve vicdan sahibi herkes kabul eder ki, aynı desteği sayın Erdoğan'ın arkasından alıp, rakibi olan Ekmeleddin İhsanoğlu'nun arkasına koysaydınız, sonuç tam tersi olurdu.Hatta, sayın İhsanoğlu kim bilir belki de yüzde 60'lara çıkardı. Yani, seçimin sonucunu kişi veya partiler değil, orantısız imkanlar belirlemiştir. Türkiye'nin yaşadıkları, yıpranmışlık, milletteki bezginlik ve yılgınlık da düşünülürse, bu defa çok daha fazla orantısızlık olsa dahi, sonuç almak kolay olmayacaktır. Belirleyen ve sonucu tayin eden partinin yine MHP olacağı bugünden kesindir.

               

SEÇMEN ASIL PARTİSİNE YÖNELECEK

         Milletvekili seçimlerinde de durumun çok farkı olacağını anlamak için kahin olmak gerekmiyor. Zira, bu defa "istikrar, tek başına iktidar, menfaat dağıtma" gibi seçmeni doğrudan etkileyen ve asıl kafasındaki partiye değil de, bu etkilerle kerhen oy vermeye zorlayan şartlar ortadan kalkacaktır. Seçmen asıl partisine, yani MHP'ye yönelecektir. İleri sürüldüğü gibi MHP eriyen değil, kazanan, büyüyen ve tek alternatif olan bir sürece girecektir. Bütün bunları aynı zamanda tarihe bir not olarak düşüyorum. Yeri ve zamanı gelince tekrar hatırlatırım.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Orhan Karataş Arşivi