Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Kıyafet Müslüman değildir kişi Müslümandır

Kıyafet Müslüman değildir kişi Müslümandır

Türkiye’de Müslümanlık, belli fitne ve fesat odaklarınca toplumun önüne problem olarak çıkarılmasaydı acaba o zaman neyle uğraşacaklardı çok merak ediyorum.
Dini İslâm, yaklaşık yüzyıldır bu topraklarda fitne ve fesatçılar tarafından sürekli problem edilmekte ve dine karşı duyarlı insanlara daima husumet beslenmekte.
Oysa aynı çevreler, varlıklarını ve yaşamlarını, ısrarla gözetim ve baskı altına almak istedikleri insanlara borçludurlar. Onlar çalışıp çabalamasa bu adamlar aç kalırlar. Türkiye nüfusunun yüzde doksan sekizinin İslâm dini ile hiçbir problemi yoktur.
Cumhuriyetin kuruluşu ve Atatürk’tün ölümünden sonra ülkenin kaymağını yiyen belli azınlıklar, dedelerinin dedelerinden başlayan ekonomik ve siyasi imtiyazlarını kaybetmemek uğruna, devamlı kargaşa ve kaos çıkararak, Türkiye’nin huzurunu kaçırıyorlar.
CHP zihniyetliler bu kaymak tabakanın başında gelenlerdir. İşlerine geldiği zaman her yol mubahtır. Başörtüsü meselesini koşa koşa Anayasa Mahkemesi'ne götürür ve insanların eğitim haklarına karşı çıkarlar fakat iş partilerine üyeye gelince; çarşaflı, örtülü demeden rozet takabilirler. Böyle bir maya ile yoğrulmuştur hamurları.
Aslında bunları yazmak ve CHP’yi bu yüzden eleştirmek, gerçekten ayıp bir durum ama maalesef, bütün haber siteleri, televizyonlar, gazeteler bu mevzunun peşine takılınca, insan ister istemez aynı derede akmaya mecbur kalıyor.
Mesela bir soru: “Şapka kanunu çıkmadan dört yıl önce yazdığı bir Risale yüzünden, İskilipli Atıf Hoca ve onun gibi düşünen yüzlerce masum insanı hangi zihniyet idam sehpalarında; kahkaha, küfür ve alkışlarla ölüme mahkûm etmiştir. O günkü zihniyet ile bugünkü zihniyet arasında zerre kadar fark var mıdır?”
Malum zihniyetin bütün canlılığıyla yaşadığını görmek için binlerce örnek vermek mümkündür. Adamları kıyafetin şekli ilgilendirmiyor. Kıyafetlerin içindekiler ilgilendiriyor. Kıyafet düşmanlığının altında yatan ana sebep, tabii ki örtülerin maddesi değildir.
Çarşaflı kadınlar ve başörtülü kadınlar, CHP’ye üye olmuşlar, Baykal’da bu hanımlara rozetlerini takmış. Bu görüntü ve katılım haliyle eleştiriliyor. CHP zihniyeti ile yan yana gelmesi mümkün olmayan ve düşünülmeyen bir fotoğraf haklı olarak yadırganıyor.
Bence yadırgamamak lazımdır. Hangi partide olursa olsun; ne çarşaflı hanımlar ne de başörtülü hanımlar, bulundukları yerlerde sadece kendi kişiliklerini temsil ederler, asla ve kat’a İslâm gibi yüce bir dinin temsilcisi değillerdir. Sadece kadınlar değil, erkekler için de aynı şey geçerlidir.
Kıyafetin Müslümanı olmaz, kişinin Müslümanı olur. Müslüman ya da başka dinden birileri, inandıkları ölçüde giyinir ve kuşanırlar. Bunun hesabını sormak veya kıyafetinden dolayı eleştirmek kullara düşmez. Kullara düşen; herhangi bir baskı aracına başvurmadan doğruyu söylemektir.
Allah ve Peygamberimiz, 14 asır önce bütün dünya insanlığına söyleyeceğini söylemiştir. İsteyen uyar, istemeyen uymaz. Bunun hesabını da yine sadece Allah soracaktır ve her kul, uyup uymadığı konusunda Yüce Yaratıcıyla yüzleşecektir. O büyük günde, insanların sadece dileri değil, bütün uzuvları konuşacaktır.
Biri çarşaflı diğeri başörtülü kadınlar kimlerdir, necidirler bilmem, ayrıca bilmek de istemem. Evleri ayrı, yolları ayrı, kimlikleri ve ideolojileri beni hiç ırgalamadığı gibi kimseyi de ırgalamamalıdır. Tabii işin üzücü tarafı, ilgili şahısların yüzünden pek çok değer yargısının laçkalaştırılması olmuş, ne yazık ki, buna da aklıselim insanların sebep olmakatadır.
Bilerek ya da bilmeyerek, CHP zihniyetinin oyununa geliyoruz. Erzurumlu İbrahim Hakkı Hz’lerinin dediği gibi; “Deme şu niçin böyle/ Yerincedir o öyle/ Gel sonunu seyreyle/ Görelim Mevla neyler/ Neylerse güzel eyler.”
Bu meselenin üzerinde çok fazla yorum yapmadan sonunu seyretmekte büyük fayda vardır. İyi insanlara düşen vazife dua etmektir. CHP’ye giren ilgili hanımları eleştirmek yerine dua etmeli ve demeliyiz ki; “Allah hem bu dünyada hem öteki dünyada bu kişileri CHP’lilerden ayırmasın ve hep birlikte haşreylesin.” Âmin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi