Hasan Aksay

Hasan Aksay

OECD’yi barışa hizmet ettirme fırsatı

OECD’yi barışa hizmet ettirme fırsatı

İsrail vahşeti, huzur bırakmadı. Sınırlarını, sürekli genişletiyor. Yahudiler dahi şikayetçi oldu. BM Gazze raportörü Yahudi Richard Goldstone raporu, Yahudi şikayetlerinin de, söz olsun sınırını aştığını gösteren resmi bir belge.
Başbakan Sayın Tayyip Erdoğan, İsrail zulmü dokunulmazlık zırhını Davos’ta delinceye kadar, İsrail vahşeti, Filistin’de, Lübnan’da ve bütün bölgede kesintisiz sürdü, sürüyor. Ülkeler yakılıp yıkıldı. Kimyasal silah kullanıldı. Fosfor bombaları atıldı. BM büroları dahi bombalandı. Batı devletleri, bir medyum gibi. Dünyada tek ciddi ses yok. Sözde “dur” derken de oyalıyor ve oyalanıyorlar.
Yine, yeni yerleşim bölgeleri? Kudüs’te yıkım ve işgale hız veriyor. Bir taraftan da, uzun zamandan beri kapısında beklediği, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’ne (OECD) girmek istiyor. OECD Genel Sekreteri Angel, çok yakın bir zamanda üyeliğe kabul edilebileceğini söylüyor. Yıllardır bekleyen İsrail’in, böyle bir zamanda, OECD’ye kabulü, saldırganlığa onay ve teşvik olacaktır.
Şartlar gösteriyor ki, bu saldırganlığın teşviki III. dünya savaşının kıvılcımı olacaktır. II. Dünya Savaşı, birincisinden kanlı oldu. Dünyanın silah deposu haline geldiği bu çağda III. dünya savaşı bütün insanlık için felakettir.
Yapılacak iş, her fırsattan yararlanarak, insanlığın el birliği ile İsrail macerasını akıl ve izan sınırına çekmek, söz anlar hale getirmek, kuyuya taş atmasını önlemektir. OECD’nin vereceği mesaj önemlidir. 60 yıldan beri “sözden anlamıyor” diye mazur gösteriliyor. Söz, “söz olursa”, anladığı görüldü. Bir sene sonra bile, Nükleer Zirve’ye Erdoğan katılıyor diye Netanyahu katılmıyormuş.
OECD, İsrail’i düşünmeye zorlayacak şekilde bir karar almalıdır. Bir üyenin itirazı, OECD’ye girişi engellemek için yeterlidir. Elbette bu olmalıdır. Fakat OECD ülkelerinin ittifaka yakın bir çoğunlukla karar almaları III. dünya savaşı fitilini ateşlemeye hazırlanan İsrail’in, bir kere daha düşünmesini sağlayacaktır. İsrail’in iki kere düşünmeye ihtiyacı vardır. Zira evrensel gizli örgütlerin, emir komuta zinciri içinde hareket zorunluluğu ve bu konudaki hakimiyeti, İsrail’i yanıltmaktadır.
OECD kararı, İsrail’i iki kere düşündürmelidir. İnsanlığın, İsrail’in ve Türkiye’nin yararı bundadır.
1) İnsanlığı dünya savaşından kurtaracaktır.
2) İsrail, üç yarar sağlayacaktır: a) İsrail, “Başın yok mu?” denince yoklayacak, insanlık aklından yararlanacak, tehlikeyi görecektir. b) Saldırgan Hitler, en büyük zararı kendi milletine verdi. Ulaşım, iletişim gelişip bilgi yaygınlaştıkça, kaba kuvvet imkan kaybediyor. ABD Başkanı Bush, Irak’a saldırmadan bir ay önce, 15 Şubat 2003’te dünya insanlığı meydanları doldurup lanetledi. Netice, insanlık için büyük ibret oldu. c) Obama, teknik bağlantı ile ABD’den, Tel-Aviv’de halka hitaben, “Siz Filistinlileri rahatsız ettiğiniz sürece rahatsız olursunuz” demişti. Fiili ikaz olursa, bu sözü anlarlar.
3) Türkiye’ye de artı yarar sağlayacaktır. Türkiye’nin demokratikleşmesi, her haliyle İsrail ve masonları rahatsız etmektedir. Davos’tan sonra, bu rahatsızlık tırmandı. Gizliliğini korumaya çalışıyor. Netleşecek. Açıklık, maskeliden elbette iyi.
OECD, ret gerekçesi olarak, “Yeni yerleşimleri durdur. Bir milleti kendi vatanında tünelden dahi hava alamaz duruma getiremezsin. Bir çocuğun attığı taşa karşı binlerce bomba ile mukabeleye, dünyadaki yandaş medya organların, ‘misilleme’ deseler de, böyle misilleme olmaz. Bunları düzelt gel” dediği zaman, değişen dünya şartlarını ve gereklerini çok iyi anlayacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Aksay Arşivi