“Terör arttı..!”
Bu doğru bir tanım değil..
Terör artmadı..! Terörün tırmandırılması için Apo emir verdi..
Sorgulanması gerekenler “Terör arttı çünkü..” diye başlayan devleti yönetenlerdir..
Memlekete postu seren teröriste, “rahatça yön veren İmralı komutanı!” terörü istediği gibi indirip kaldırıyor..
Son iki yıldır, (Giderek daha özgürleştiği için!!) siyasi iktidarla, kendisi ile direk masaya oturulması, serbest bırakılıp çetesine özerk bölge verilmesi pazarlığı yapıyor.. Talepleri geciktiği kanısıyla da, çetesinin silahını devreye sokuyor!.. (TBM’deki adamlarının, PKK silah kullanır çünkü asker operasyon tapıyor, Apo muhatap alınmıyor cüretkarlıkları bundandır)
Apo’nun “terörü arttırın” talimatları, İmralı’dan şu sözleri ile taşındı..
“..Böyle devam ederse zaten demokratik özerklik diyorlar, bunu pratikleştireceğiz diyorlar, bunun bir adım ötesi İran’ı da Suriye’yi de başka güçleri de arkalarına alan yarı-bağımsız Kürdistan ilanına kadar giden bir kanlı sürece yol açılabilir, İşte 1 milyon askerimiz var diyorlar, güçlüyüz, yenebiliriz diyorlar, yenebilirler de ama ben PKK’yi tanıyorum PKK direnir, yenilmez. ..”
Bir başka “talimat” şöyle idi..
“..Demokratik özerkliği ilan ediyoruz’diyebilirler. İşte Abhazya, Kosova, Çeçenistan örnekleri var...” (Erzincan-Tunceli-Van-Hakkari arasında yol kontrolü yapıp özerklik pankartı açtılar)
“Savaşırlar mı barışırlar mı, kazanırlar mı kaybederler mi, kendileri bilir. Son olarak herkes üzerine düşeni yapmalıdır. yeni demokratik bir anayasa için BDP var güçlerini ortaya koymalılar...”
Bu sözleri sadece bir küçük kesit..
Başbakan’ın terörü izah eden sözleri, halkını aydınlatmak için bilgi veren bir siyaset adamı ciddiyeti ile uyumlu değildir..
Başbakan ,cahil bir toplumu maniple etmeye çalışan bir siyasetçi düzeyinde konuya yaklaşıyor!..
“Türkiye kalkınmaya başladığında, demokratikleşme dönemlerinde terör örgütü devreye giriyor... Karşımızda o dönemde CHP, MHP, BDP, PKK ve İmralı vardı..!”
Bunları gececeksiniz, bunlar siyasi beklenti tabanlı açıklamalardır ve inandırıcı değildir.. Ötesi ve gerçeği de şudur...
Abdullah Öcalan’ı neden bu kadar özgürleştirdiğinizin hesabını kendi kendinize soracaksınız!.. “Apo olayı”nın altında kalan sizden önceki iktidarlar gibi, siz de ABD-AB dayatmaları altında ezilmeyiniz ki, terör bu kadar rahatça vurabilemesin!..
“Apo olayı” nedir?!.. Irak’ı vurabilmek için hazırlık yapan ABD’nin, Apo’yu Bekaa’dan tasfiyesi ve ona “güvenli yer araması!!” için şekillenmedir.. ABD ve AB ittifakı, uzantı taşeron APO’ya en güvenli mekan olarak Türkiye’yi seçmiş ve “Ecevit’e teslim ederek, müttefik bir iktidar” yaratıp “iki kuş vurmak” istemiştir(Sonradan kendisine dikilen Ecevit’i de yemiştir ya!!) Apo İmralı’yı karargah gibi kullanıyor, Kandil’i de yönetiyor, TBMM’ye soktukları ile siyasete de yön verebiliyor..!
Siyasi iktidar’la, ikinci elden “pazarlık” yapabiliyor, medyadaki işbirlikçileri ile toplumu baskı altına alıyor!.. Neden bu kadar özgürdür!.. Çünkü kendisini Türkiye’ye teslim eden ABD-AB gözetimindedir.. AB müfettişlerince özgürlüğü sık sık teftiş edilmektedir!..
Türkiye’yi yönetenler de bu teftişin sarmalı-itaati altındadırlar.. Sonuç fatura ise..
Hergün gelen şehit haberleri... Kaygan zeminde elden uçtu uçacak görünümlü vatan toprağı... Ve “Apo’nun gücüne” fırsat-zemin yaratan Ankara yüzünden, bu “güce” yönelmek zorunluluğu duyan, giderek daha çok “Apocu” olan “Doğu Güneydoğu” halkı...