Mahir Kaynak

Mahir Kaynak

Aykırı bir senaryo

Aykırı bir senaryo

Bugünlerde dünyanın en önemli sorununun dünya para sisteminde oluşan belirsizlik olduğu söylenebilir. Geçmişte farklı nedenlerle ve değişik bir biçimde ortaya çıkan bir problem yaşandı ve ABD bu sorunu tek bir cümleyle çözdü.

1944 yılında batılı ülkeler Bretton Woods’da dünya para sistemini belirleyen bir anlaşma imzaladılar. Buna göre ülkeler tedavüle çıkardıkları para karşılığında altın tutmayacaklar, bir ons altına karşılık otuz beş dolar bulunduracaklardı. Yani hazinelerindeki her 35 dolar bir ons altın sayılacaktı. O dönemde para altın karşılığında çıkarılıyordu ve günümüzde de karşılıksız para basma sözü o günlerden kaldı. Şu anda ise paranın somut bir karşılığı yoktur.

ABD sahip olduğu altınla çıkarabileceği doların çok üstünde bir parayı piyasaya sürdü. Oysa ülkeler ellerindeki dolarları, istedikleri takdirde, altına dönüştürebileceklerdi ama ABD hazinesindeki altınlar yetersizdi. Fransa’nın başını çektiği bazı ülkeler dolarları altınla değiştirmek ve ABD’nin zor duruma düşürmek istediler. ABD bir cümleyle sorunu çözdü. “Anlaşma geçersizdir”.

Şu anda da dünyada parasal sistemden kaynaklanan sorunlar yaşanıyor ve bu kamuoyuna kur savaşları olarak aktarılıyor. Gerçekte sorun geçmişte yaşanan ve bir cümleyle çözülenden çok daha karmaşık ve ülkelerin dış borçları öne çıkıyor. Üstelik bazı çelişkiler de içeriyor. Mesela dış ticaret fazlası olan Almanya dünyanın üçüncü büyük borçlu ülkesi. Şüphesiz bu borç net değil ve alacaklarının borcundan fazla olması beklenir. Ama borçlu borcunu ödemezse Almanya bile sıkıntıya düşebilir.

ABD dünyanın en çok borcu olan ülkesi. Borcunu ödemenin kolay bir yolunu bulmuş görünüyor. Yabancıların sahip olduğu devlet tahvillerini satın almak için piyasaya dolar sürüyor ve dünya bir dolar seli yaşıyor. ABD yabancıların sahip olduğu devlet tahvilini çıkardığı dolarla satın alsa ne olur? Borcu ödenir ama alacaklı daha fazla dolara sahip olur. Alacaklı olan, mesela Çin, doların değerini düşürüp alacaklarını değerini azaltmamak için bu dolarları kasasında saklar.

Avrupa’nın güçlü ülkeleri bir ikilemi yaşıyor. Dışardan aldıkları borçla AB’ye katılan ülkeleri finanse eden bu ülkeler şimdi onların borçlarını ödeyememeleri ve kendilerinin de aynı duruma sürüklenmesi tehlikesini yaşıyor. Yunanistan ve İrlanda’yı başka ülkelerin izlemesi ve büyük ölçüde dış yardıma ihtiyaç duymaları bekleniyor.

Ülkelerin borçlarının gerçek alacaklısı, büyük ölçüde, Çin ve Japonya. Onları petrol üreten ülkeler izliyor. Bunların uluslararası finans kuruluşlarında değerlendirdikleri paralar diğer ülkelere borç veriliyor ve alan ülkeler bu finans kurumlarını alacaklı sayıyor.

Şimdi aykırı senaryomuzu üretebilir ve geçmişte bir cümleyle çözülen soruna bugün nasıl kolay bir çözüm bulabileceğimizi sorgularız. Avrupa’nın parasal krizle ağır bir darbe yemesi beklenir ve bu süreç tahrik edilir. Dünya’nın çeşitli yerlerinde sıcak çatışmalar yaşanır ve olağanüstü şartlar gerçekleşince olağanüstü tedbirler alınır ve bir şekilde borçların yeniden yapılandırılması sağlanır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mahir Kaynak Arşivi