UEFA’yı bırak TFF’ye bak
Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi’nden men edilmesi konusunda “yanlış ve yanlı bilgiler” üzerinden yorumlar yapıldığını gözlüyorum.
Pek çok kişi, Fenerbahçe Spor Kulübü'nün bu sezon Şampiyonlar Ligi'ne katılmaktan men edilmesine UEFA’nın karar verdiğini sanıyor.
Veya bilinçli olarak böyle lanse ediyor.
Ardından da UEFA’ya saydırıyor.
Hayır arkadaşlar, hayır.
Fenerbahçe’yi Şampiyonlar Ligi’ne katılmaktan men eden UEFA değil, Türkiye Futbol Federasyonu’dur.
TFF, bu kararı UEFA’nın telkini sonucunda aldığını açıklayarak, kendini savundu.
Bu çevrelerde ya bu açıklamadan ötürü “men kararını alanın UEFA olduğu bilgisi” yerleşti.
Ya da eleştiri oklarını içimizdeki TFF yerine, dışarıdaki UEFA’ya yöneltmenin kolaylığına sığınılıyor.
Oysa gerçekler öyle mi?
Malum İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı’nca yürütülen bir Şike Soruşturması var.
Soruşturma kapsamında Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım başta olmak üzere bazı spor kulübü yöneticileri ve futbolcu 'suç örgütü kurmak, yönetmek' ve 'şike yapmak' suçlamalarıyla tutuklandılar.
Süreç bu şekilde işlerken, ligin ve Şampiyonlar Ligi’nin başlama tarihleri yaklaşıyordu.
Ülkemizin ilgili kurumu olan TFF, bir karar almalıydı.
İddialara adı karışan isim ve kulüplerle ilgili bir yaptırımda bulunacak mıydı?
TFF’nin Hükümete yakınlığı ile bilinen yeni Başkanı Ali Aydınlar, bu doğrultuda Savcılıktan iddialarla ilgili belgeleri istedi.
Federasyon’un Etik Kurulu’nca incelendi bu belgeler.
Ve 15 Ağustos’ta, TFF Yönetim Kurulu toplantısının ardından Başkan Aydınlar aldıkları kararı açıkladı.
Karar şöyleydi:
“Federasyonumuz Yönetim Kurulunca bu aşamada, karar verilmesi için gerekli delillerin tamamına erişilmeden ve savunma hakkının hukuka uygun bir biçimde kullanımına imkan tanınmadan, vicdani kanaate varılmasının mümkün olmadığı görülmüştür. Bu aşamada bir hüküm verilmesinin doğru, adil ve hakkaniyete uygun olmayacağı kamuoyu takdirlerine sunulur.”
Yani, “bir karara varmak için henüz erken” diyordu TFF.
Yıldırım’ı Fenerbahçe’yi ister sevelim, ister sevmeyelim…
Şike yapıldığına ister inanalım, ister inanmayalım.
TFF son derece mantıklı bir karar almıştı.
“İddialar netleşsin, varsa bir suç iyice açığa çıksın, o zaman gerekli yaptırımda bulunuruz.”
Ancak…
Soruşturmada aşamasında herhangi bir değişiklik olmamış olmasına rağmen, TFF, 9 gün sonra ise çok farklı bir karar aldı.
24 Ağustos günü TFF, Fenerbahçe’yi Şampiyonlar Ligi’ne katılmaktan men etti.
Türkiye’yi şoka sokan bir karardı.
Hiç beklenmiyordu.
TFF de “suçluluk psikolojisiyle” olsa gerek, kararın hemen ardından şu açıklamayı yaptı:
“23 Ağustos günü UEFA bize bir yazı gönderdi. Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi’ne katılmaktan çekilmesi, aksi halde Federasyonumuzun Fenerbahçe’yi Şampiyonlar Ligi'ne katılmaktan men etmesi gerektiği bildirildi. Toplandık, durumu değerlendirdik ve Fenerbahçe Spor Kulübü'nün bu sezon UEFA Şampiyonlar Ligi'ne katılmaktan men edilmesine karar verdik.”
Evet karar aynen böyle.
Şimdi pek çok kişi daha çok UEFA’ya kızıyor.
TFF’nin bu korkaklığını görmezden geliyor.
Tamam burada bir UEFA “baskısı” vardır.
Ancak men kararını alan TFF’dir, UEFA değil.
UEFA, uefalığını yapmıştır.
Milan örneğinde aldığı karar ortada, tam tersi.
Türk takımı Fener’le ilgili ise henüz ortada suçun netliği olmamasına rağmen böyle bir baskı yapabiliyor.
Çok da şaşırmamak gerekir.
Türkiye olarak AB’den, BM’den, AIHM’den alışık olduğumuz kararlar bunlar.
UEFA, bunların spor alanındaki kardeşlerinin adı.
Milli Futbolcu Emre Belezoğlu’nun da yurt dışında iken bizzat şahit olduğu olaylar üzerinden açıkladığı gibi Türkiye’ye, Türklere karşı bir antipatileri var bunların.
Burası böyle.
Peki ya TFF’nin yaptığını neyle açıklayacağız?
Ne o öyle kardeşim?
TFF maalesef, içeriye karşı koruduğu özgün duruşunu, UEFA’nın bir yazısı üzerine eğip-bükmüştür.
Bozmuştur bozmuş…
İlk kararının arkasında duramamıştır.
UEFA’nın bir yazısı üzerine hemen Fenerbahçe’nin ipini çekmiştir.
TFF gerekçesinde diyor ki:
“Gerek Fenerbahçe'nin maruz kalabileceği, ağır disiplin yaptırımları gerekse Türkiye Futbol Federasyonu'nun yani ülkemizin maruz kalabileceği disiplin yaptırımları göz önünde bulundurularak…”
Sormak istiyorum:
TFF Fenerbahçe’yi, Türkiye’yi bir takım UEFA yaptırımlarından bu şekilde korumuş mu oldu?
Yazık, çok yazık.
Keşke, TFF bu kararı almamış olsaydı.
Ve UEFA’ya “Bizim bu konudaki kararımız malumdur” diyebilseydi.
UEFA ardından Fenerbahçe’ye, Türkiye’ye bir takım yaptırımlarda bulunsaydı varsın…
Hak etmediğimizi düşünüyorsak, tüm Türkiye olarak çıkıp UEFA’ya tepkimizi ortaya koyardık.
Çok mu önemli, Fener Şampiyonlar Ligi’ne yine gitmezdi.
Ama bu şekilde, içeriden, TFF’nin kurşunuyla Şampiyonlar Ligi’nden edilmesi daha çok üzdü.
Bu noktada, keşke, Trabzonspor Kulübü şöyle tarihi bir çıkış yapsa:
“2011-2012 Sezonunda UEFA Şampiyonlar Ligi’ne katılma hakkını reddediyoruz.”
Keşke…
Efendim; Ramazan Bayramı’nın tüm ümmetimize huzur, sağlık, mutluluk getirmesini diliyorum.
Hayırlı bayramlar.
Haftaya görüşmek dileğiyle, hoşçakalın.