Yeni Türk Ticaret Kanunu (TTK), Türkiye'yi günlük yaşamda AB'ye tam üye yapacak bir yasa. Bu nedenle çok önemli, çünkü şirketin içini boşaltmayı, naylon faturayı, diğer ortakların ve çalışanların parasını çalmayı engelleyecek, kayıt dışını önleyecek, şeffaflaşmayı getirecek. Başkasının alın terini çalmadan, çırpmadan ticaret yapma ilkesini getirecek. Ayrıca yeni TTK, şirket kasasıyla kendi cebini ayırmayı gerektiren zihniyet değişikliğinin de başlangıcı olacak. İşte 1 Temmuz 2012'de yürürlüğe girecek yeni TTK ile aynı zamanda Türkiye gerçekten günlük yaşamda AB'ye katılmış olacak. Bu büyük adım, Başbakan Erdoğan'ın, kamu maliyesindeki başarısının ardından en büyük ikinci başarısı olarak değerlendirilebilir.
Gelelim "kafa defter, cep kasa" zihniyetini ısrarla sürdürmek isteyenlere... Bunlar daha önce Turgut Özal'ın 1980'li yıllarda Türkiye ekonomisini küresel rekabete açmasına, Türk parasının konvertibl olmasına, renkli TV'ye, KDV'ye, Özal'ın tam üyelik için AB'ye başvurmasına, Gümrük Birliği'ne girişimize hep karşı çıkan aynı zihniyet. Bunlar şimdi de yeni TTK'ya karşı çıkıyor. Ama aslında Başbakan Erdoğan'ın yeniliklerine karşı çıkıyorlar.
Hatırlayın, şimdi yeni TTK'nin yürürlüğe girmeden önce değişmesini isteyenler, yakın geçmişte de Başbakan Erdoğan'ın IMF'den borç almamasına da karşı çıkmıştı. "Biz IMF'siz yapamayız, IMF olmadan batarız, Erdoğan ekonomiyi yönetemez" dediler. Oysa IMF olmadan Başbakan ekonomiyi daha iyi yönetti, mali disiplini sağladı ve bütçe harcamalarını zenginlerin yerine fakirlerin hizmetine yöneltti.
Yeniliğe daima karşı çıkan bu kesimler, yeni TTK hakkında sürekli bilgi kirliliği yaratıyor. "Yeni TTK'da hapis var" diyerek vatandaşı korkutuyorlar.
Hemen belirtelim, yeni TTK'daki hapis cezaları yürürlükteki eski TTK'dan az. Eski TTK'da 40, 53, 64, 305, 307, 308, 363'üncü maddelerde yedi konuda hapis cezası varken yeni TTK 562'de altı konuda hapis cezası var. Ayrıca yeni TTK 562'deki suçlar anonim şirketlere dair dolandırıcılık suçları olarak sıralanıyor. Ve bunlardan sadece ikisi yeni TTK madde 644/d'ye göre limited şirketlere uygulanacak. Dolayısıyla "tüm şirketlere uygulanacak" iddiası da yalan. Bu tür suçlara hapis zaten SPK ve vergi kanunlarında daha ağır biçimde yer alıyor.
"Yeni TTK madde 39'daki kurallara uyulmadığı takdirde hapis cezası var" diyenlere gelince... Madde 39'daki kurallar Alman Paylı Ortaklılar Kanunu'nun 80'inci maddesinde de aynen yer alıyor. Faturaya isim yazılması gerekiyor. Amaç, naylon faturanın önüne geçmek. Hiçbir dürüst tacir naylon faturanın üstüne ismini koymak istemez. Ayrıca ayıplı mal satmayan bir tacir de ismini faturaya yazmaktan çekinmez.
Naylon fatura kesmeye zaten hem vergi kanunları, hem eski ve hem de yeni TTK hapis uyguluyor. Bu konuda yeni ceza getirildiğini ileri sürmek kocaman bir yalan.
Gelelim internet sitesiyle ilgili bilgi kirliliği yaratanlara... "Her dijital işlem için noter tasdiki" iddiası var. Bu doğru değil. Noter tasdiki gerekenler, yeni TTK madde 1524/6'ya göre yönlendirilmiş mesajlar.
Nedir bunlar? Mesela ortakları rüçhan hakkına davet dijital ortamda yapılırsa tabii ki saklanması ve deftere kaydı şart. Dolayısıyla her tür mesaj için noter tasdiki gerekeceği iddiası doğru değil. Gelelim yeni TTK'ya karşı çıkan ve bu konuda bilgi kirliliği yaratarak Türkiye'nin AB'ye günlük yaşamda entegre olmasına ve uyumuna karşı çıkanlara...
"Kafa defter, cep kasa" zihniyetiyle şirketi yönetemezsiniz. Uluslararası muhasebe kurallarına göre defter tutmanız şart. Eğer şirketten para çekip ödememek, kızın arabasını, oğlanın düğününü şirketten yapmak istiyorsanız sermaye şirketi kurmayın. Gidin şahıs şirketi kurun, istediğiniz gibi şirketinizi idare edin.
Ama "ben sermaye şirketi kuracağım, ortaklardan para toplayacağım, sonra da içini boşaltacağım" diyorsanız artık buna izin yok. Boşuna uğraşmayın. Çünkü küresel kurallar da buna izin vermiyor.