Mehmet Özhaseki-Kemal Kılıçdaroğlu mücadelesi (1)
Sayın Başbakan, Kemal Efendi’yi “Çarkçıbaşı” olarak nitelendirmekte ama çarkçıbaşılık da bir iştir.
Kemal Efendi çark da etmiyor, “Varsın her dediğim devam çıksın aynen devam!” diyor.
Kayseri Belgeseli, CHP’nin o güzelim burnunun Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde nelere nasıl bulaştığını ortaya koyması bakımından son derece dikkat çekici...
Bu sütunda, bir dizi yazı ile sergileyelim de olan biteni...
İyice gözler önüne serilsin Kemal Kılıçdaroğlu gerçeği!..
¥
Kemal Kılıçdaroğlu, her verileni eline alıyor malûm...
Uğur Dündar da öyle...
Tek yumurta ikizleri!..
Uğur Dündar’ın programında bir anons:
“Rüşvetin belgesi bulundu!..
Şok... Şok... Şooook!.. Kayseri Büyükşehir Belediye’sinde rüşvet!..
Rüşvetin belgesi bulundu!..”
¥
Anonsta “rüşvetin belgesine” dair bir ipucu yok.
Başkan Mehmet Özhaseki’nin yerinde olduğunuzu düşünün; acayip bir durum...
Neyse; Uğur Dündar, “Ağır Top”u çıkartıyor ekrana...
Kemal Kılıçdaroğlu’nun elinde bir fotoğraf...
Karanlıkta çekilmiş; bir benzinlik var ve üzerinde de 9 katlı bina...
Elinde sallayarak “rüşvetin belgesi” (!)’ni, diyor ki Kemal Efendi:
“Bak Uğur bey, bu benzinlikte 9 katlı bina var, İçinde de restoran, düğün salonu var. Bir benzinliğin üstünde dokuz katlı bina olur mu?
Bir benzinliğin üzerinde düğün salonu olur mu?..
Benzinliğin üzerindeki, bu içinde restoran, düğün salonu olan binaya ruhsatı hangi menfaatler karşılığında verdiler!..
İşte AKP budur!..”
Fotoğrafa baktığınızda; “Hakikaten” diyesiniz geliyor:
“Olmaz böyle şey; para pul işleri bir yana insan hayatını hiçe sayıyor bunlar!.. O benzinlik Allah muhafaza bir patlasa, düğün salonu, restoran, dokuz katlı bina, onlarca, yüzlerce insan!..”
Kemal Kılıçdaroğlu-Uğur Dündar yapımı bu haberin görüneni bu...
Gerçeği ise...
Komik oğlu komik!..
Fotoğrafa baktığınızda, Kemal Kılıçdaroğlu’nun dedikleri doğru imiş gözüküyor...
Ama, yerinde incelediğinizde durum bambaşka...
Hafta sonunda gittik Kayseri’ye, hususi olarak baktık.
Bina ve benzinlik alakasız yerlerde, aradan koskoca bir yol geçiyor.
Önden ve de karanlıkta yapılan “özel çekim” ise benzinlik ve bina üst üsteymiş izlenimi veriyor.
Kemal Kılıçdaroğlu, eline verilene inanmış, Uğur Dündar da, Kılıçdaroğlu’nun eline verdiğini, aslını feslini araştırmaksızın şaaak kullanmış.
Kemal Kılıçdaroğlu Koca Genel Başkan, nasıl olur da böyle bir zokayı yutar...
Öte yandan...
Uğur Dündar da gazeteci (!), emrinde koca bir medya holding var; Doğan Haber Ajansı muhabirine bir telefon açıp, “Git de bak şu benzinliğe” demek aklına gelmiyor...
Ya da geliyor da, kafası öyle şartlanmış ki...
“Kemal Kılıçdaroğlu”nu “yalancı” çıkartma ihtimali olan minicik bir araştırmaya girişmek işine gelmiyor!..
¥
Kayserili uyanık...
Başlıyor ti geçmeye...
Ti geçenlerin en yamanı da “Benzinci!..”
Hani, o benzinliğinin üzerine “rüşvetle” içinde düğün salonu, restoran filanın yer aldığı dokuz katlı binayı oturtmakla suçlanan benzinci.
Yazmış ki oraya:
“Böyle küçücük gözüktüğüme bakmayın ben dokuz katlıyım, Kemal abim öyle diyoooo!..”
¥
Kemal Kılıçdaroğlu-Uğur Dündar ikilisi, mandepsiye basmış oluyor böylece...
Kemal Efendi’nin “rüşvetin belgesi” denilen dandik fotoğrafı kendisine getiren adamı çağırıyor:
“Oooolum, ne yaptın sen!.. Tongaya bastık oluuuum senin yüzünden!..”
“Malzemeci!” Kılıçdaroğlu ekolünden...
“Efendim” diyor:
“Merak buyurmayınız, bizde daha neeee ne malzemeler var!..”
Kemal Efendi heyecanlanıyor...
Ve alıyor eline verilen bir başkasını...
¥
Komik ki ne komik!..
Yarın devam edeceğiz kısmetse!..
FACE-NOTUMUZ!.. Bu sütunda yer alan bazı konuların ayrıntılarına yer yetmezliğinden dolayı giremiyorum. Ayrıntılar için, bir süre açtığım http://www.facebook.com/serdararseven1 adresinde buluşabiliriz. Oraya da desteğinizi bekliyorum.