Bağlantısızlar ve Mursinin hitabı
Bağlantısızlar Hareketi, 1961de birinci derecede o zamanki Yugoslavya Cumhurbaşkanı Titonun öncülüğünde doğu ve batı blokları arasındaki rekabetin hedefinde yer alan ülkeler arasında güç birliği oluşturma amacıyla kuruldu. Sovyetlerin dağılmasından sonra iki blok arasında sıkışma tehdidinin etkisini kaybetmesi üzerine bir dönem Bağlantısızlar Hareketinin de varlık gerekçesini kaybetmeye başladığı yorumu öne çıkmaya başlamıştı. Ama daha sonra dengenin batı bloku lehine kayması üzerine buradan gelen baskı ve tehdide karşı da böyle bir örgütlenmenin sürdürülmesinde yarar olacağı düşünüldü.
Fakat bugün için bu hareketi bir Bağlantısızlar Hareketi olarak tanımlamak zordur. Çünkü henüz bir uluslararası blok oluşturulduğu söylenemese de Rusya - Çin - İran ittifakından ismi konmamış yeni bir doğu blokunun çıkmaya başladığını söylemek mümkündür. Dolayısıyla bu ittifak tarafından yönlendirilen uluslararası örgütün gerçekte bağlantısız olduğunu söylemek zordur. Örgütün son toplantısının Tahranda düzenlenmesinde Rusya ve Çinin teşviklerinin önemli rol oynadığına dair bilgiler de ismi konmamış doğu blokunun ismi Bağlantısızlar Hareketi olan uluslararası örgütte direksiyona geçtiği intibaı veriyor.
Sovyetlerin dağılmasından sonra etki gücü zayıflayan ve bir bakıma tabela teşkilatına dönüşmeye başlayan Bağlantısızlar Hareketinin son toplantısının ciddi anlamda gündem oluşturmasının iki önemli sebebi olduğunu söyleyebiliriz. Birincisi İranın başkenti Tahranda düzenlenmesi, diğeri de Arap intifadasının öncü liderlerinden olan Mısırın yeni cumhurbaşkanı Muhammed Mursinin katılması ve açılışta yaptığı konuşma.
Toplantının Tahranda yapılmasının ses getirmesinin sebebi İranın Suriyedeki Baas zulmüne açıktan destek vermesi ve aynı zamanda bu tutumunda henüz bir uluslararası örgüt niteliği kazanmış olmayan doğu blokunun başını çeken Rusya ve Çinle aynı çizgide olması. Muhammed Mursinin katılmasının ses getirmesinin sebebi ise başlangıçta onun iştirakine yönelik tepkiler ve itirazlar, sonra da açılışta yaptığı konuşmada Suriye zulmünü ve İranın bu zulme destek vermesini sert bir dille eleştirmesidir.
Başlangıçta Suriye zulmüne karşı tavır konmasının, ona destek verenlere karşı da tavır konmasını gerektirdiği düşüncesiyle birçokları Mursinin katılma kararına tepki gösterdiler. Ama Tahrandaki konuşması itiraz edenleri rahatlattı ve birçoğu itirazını geri çekti. Bazıları ise konuşmasını ve sergilediği tavrı takdir etmekle birlikte iştirakine yönelik tepki ve itirazlarını da geri çekmediler. Katılmasının ilkesel olarak yine hatalı olduğunu ama sergilediği tavırla hatasının üstünü örttüğünü dile getirdiler.
Konuşmasında öne çıkan hususların birincisi sözlerine dört raşit halifeye, ashabı kirâmın tümüne, onların yollarını izleyen tabiine ve tebe-i tabiine dua ile başlaması oldu. İkinci önemli husus Suriyedeki Baas rejimini hedef alan sert eleştirileri, bu rejimin artık meşruiyetini tamamen kaybettiğini, bir zulüm rejimi olduğunu ve bu zulme karşı durulması gerektiğini vurgulamasıydı. Üçüncü önemli husus ise İrana yönelik eleştirileri ve bugün Suriyede Baas katliamlarının sürmesinde İranın sorumluluğuna işaret eden ifadelere yer vermesiydi. Dördüncü husus da nükleer enerjiyi barışçıl amaçlarla kullanmanın İranın hakkı olduğunu ve bu konuda İrana destek verdiklerini söylemesiydi.
Mursinin konuşmasının ciddi anlamda yankı yaptığı ve onun Tahranda düzenlenen uluslararası toplantıya katılmasından dolayı tedirginlik duyanların da hemen hemen tamamının büyük bir rahatlama yaşadıkları görüldü. Arap dünyasında One Minute olayı kadar tesir yaptığını ve yankılandığını söylemek mümkündür. Bazıları memnuniyet ve takdirlerini hemen hızla Mursiyi metheden kasideler yazarak dile getirirken bazıları da onu Arap dünyasının lideri ilan ederek tüm yöneticilere onu kendilerine örnek almalarını tavsiye ettiler.
Mursinin konuşmasından dolayı İranın ve taraftarlarının hayal kırıklığı yaşamaları ise anlamsızdır. Çünkü Mısırda dikta rejimine karşı direnişe öncülük etmiş bir hareketin seçtiği liderin Suriyedeki Baas diktasını ve zulmünü onaylamasını, ona destek verenlere arka çıkmasını beklemek kuru bir hayaldi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.