Türbanlı Ahmet Hakan
İmam Hatipli Ahmet Hakanı yoldan çıkaran zehrin adı karşı mahalleye yaranmaktı.
Onların hoşuna gidecek şeyleri söylemeye başladıkça popüler yaptılar, köşeler verdiler, sayfalar açtılar
Bu arada cebi de, gurur yelkeni de dolmaya başladı ve mideye inen her haksız lokma ile daha da yoldan çıktı.
Yaşantısının değiştiği oranda çevresi de değişti.
Sonunda onlardan biri oldu
Onlara yakın, Allaha uzak
Ahmet Hakan, sembol bir örnek aslında.
28 Şubat silindirinin büyük etkisidir bu.
Sincan asfaltları değildir tankların paletleri altında ezilen; bizim takvamızdır
Takvadan uzaklaşarak başladık işe ve sonunda vahim hallere düştük.
Bir kadınla tokalaşmamak için kırk takla atmaya razı dindar erkeklerimizin, karşı cinsle tokalaşması adiyattan hale geldi.
Devamı; türbanlı kadınlarla sürdü.
Önemli bir toplantıda türbanlı bir yazarın, erkeklerle tokalaşmayı bırakın, yanak yanağa öpüştüğünü gördüm.
O türbanlı yazar, şimdi yüzüne botoks yaptırmış ve internet sitelerine malzeme oluyor
28 Şubatın tanklarla üzerinden geçtiği takvamızın yerine bu fena manzaralar yükseliyor ufkumuzda.
Dün internet sitelerinde bir başka türbanlı gazeteci Hilal Kaplanın kilisede çekilmiş fotoğrafı dolaşımdaydı.
Fotoğrafın altındaki yorumlarda dalga geçiliyor, dinin kutsal emri örtünme alaya alınıyordu.
Türbanı rahibe kıyafetine benzeten mi ararsın, iç dış mukayesesi yapan mı?
Kaplan, başındaki örtüyle kocaman bir haçı önüne almış, iki elini Hıristiyanların dua ettiği biçimde çenesinin altında birleştirerek poz veriyor.
İşte takvamızın indiği nokta bu
İslamiyette şekil önemlidir ve başörtüsü takarak Hilal Kaplan da, manânın vücut bulduğu bu şeklin önemini temsil etmektedir.
İnancımızda; bazı davranışların şakası da ciddidir, ciddisi de ciddidir.
Müslüman, Hıristiyan şekliyle haçın önünde dua pozu veremez.
Hele tesettür kıyafetiyle bunun hiçbir izahı yoktur.
İşin vahimi bu fotoğrafın bizzat kendisi tarafından internete konmuş olabileceği ihtimali.
Başka kim nerden alabilir ki?
Ahmet Hakanı yoldan çıkaran zehrin damardan girdiğinin kanıtı bu;
Yaranma
Kaplan, geçen hafta CNN Türkte İslama ve Müslümanlara bakışı belli olan Enver Ayseverin karşısına çıkmış, başka bir yaranma tiyatrosu sergilemişti. Zorunlu din dersine karşıyım şeklindeki sözleri Türbanlı yazardan ezber bozan çıkış başlıklarıyla bütün Doğan Grubu internet sitelerinde manşetlere taşındı.
Evet karşı mahalleye yaranmıştı.
Onların yayın organlarında büyütülmüş, itibarlı yerlere konulmuştu sözleri
Tıpkı Ahmet Hakanın dönüşüm sürecinin ilk günleri gibi
Matematik, Türkçe, Sosyal Bilgiler, İnkılap Tarihi gibi uzun bir listede yer alan dersler seçmeli olmayan kategoride okutuluyor.
Hiç kimsenin çıkıp da bu Matematik niye zorunlu dediğini duymadım. Varsa yoksa Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi
Matematik olmazsa olmaz bir ihtiyaç da; din değil mi Hilal Kaplan?
Ateist arkadaşlarımın zorunlu din dersinde Ayetel Kürsi ezberlemek zorunda kalmasından inciniyorum diyorsun.
Senin ona incinmek değil, bir Müslüman olarak, arkadaşlarının (ortaokul lise çağında çocuklar) ateist olması karşısında yüreğinin param parça olması lazım.
Değer algılarımız ne kadar değişmiş?
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin, Matematik, Türkçe, İnkılap Tarihi gibi standart dersler arasında yer alıyor oluşuna Elhamdülillah diyeceğimize, karşı mahalleye yaranmak için lanet olsun diyoruz.
Hilal Kaplanın, facebook ve twitterdaki takipçiler listesine bir bakın; En az dindar kimlikli insanların takip ettiğini göreceksiniz.
Kimlerle berabersen, onlarla haşrolunursun.
Karayılanın BDPlilerle kucaklaşan PKKlılarla ilgili kararını överken; Başbakanın BDPliler hakkında hukukun gereğini yapmak istemesini yerden yere vurmuşsun dün.
Değerler sistemin alabora olmuş.
Bugün mü böyle düşünüyordun dün de mi böyleydin bilmiyorum.
Lakin sen Türbanlı Ahmet Hakan olma evriminde yolu yarılamışsın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.