Asrın davası olarak adlandırılan ve çokça tartışılan Ergenekon Davası'na bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi kararları açıkladı. Mahkeme kararıyla Ergenekon'un bir terör örgütü olduğu artık resmen tescillenmiş oldu.

Ancak; CHP Silivri kararını tanımıyor! ...

Ne hazindir ki Ana Muhalefet Partisi CHP, sadece kışla ile alakalı olaylarda tepki gösteriyor. Bir devrin Başbakanı Menderes ve arkadaşları yargılanırken hatta Menderes ve iki bakanıyla birlikte idam edilirken CHP nerdeydi? Silivri’deki karara tepki gösteren CHP: 27 Mayısları, 12 Mart, 12 Eylülleri ve 28 Şubatları velhasıl, darbeleri neden kınamaz…

Yoksa CHP; militarizmin kapıkulluğu görevini hala tamamlayamadı mı?

9 milletvekili ile Silivri’deki Ergenekon davasını takip eden CHP, bazı sanıkların salona girişini ayakta alkışlayarak mahkemeye etki etmeye çalışması ne anlama gelmektedir. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve davayı takip için Silivri’de bulunan CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi açıklamalarıyla hukuka ve mahkemeye hakaretler içeren beyanları demokratik temayüller acısından kabul edilir bir olay mı? 

“Ergenekon yoktur, iddialar hayal ürünüdür. Ergenekon varsa adresini verin bende üye olayım” diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, şimdi, Ergenekon Mahkemesi'nin verdiği kararları ''Özel yetkili mahkemelerin verdiği kararlar gayrimeşrudur'' şeklindeki iddiası bu ülkenin yönetimine talip olan bir siyasi lidere yakışan bir davranış biçimimidir?

Bu sorularin cevabını okurlarımıza bırakıyorum… 

Bahçeli Kime Üzülmüş?

Ergenekon davasında mahkemenin kararını eleştiren bir diğer lider ise Sayın Bahçeli oldu.

Sayın Bahçeli!.. Lav silahlarına “boru”, ıslak imzalı belgelere “kağıt parçası” diyerek sivil otoriteye meydan okuyan, itibarsızlaştırma adına hükümet aleyhinde Sosyal medyada özel web sayfaları açma emrini veren, “İrtica ile mücadele” adı altında inançlı kesimlere zulmeden Başbuğ Paşa’ya mı?... 

Ergenekon adına PKK kamplarını denetleyen ve Öcalan’a yeni eylem planları götüren Doğu Perinçek ve Yalçın Küçük’e mi?  Yoksa üniversite kapısında başörtülü kızlarımızı ağlatan, ikna odaları kurdurup İslam ve Müslümanlara hakaret eden rektörlere mi? üzülmüş acaba…

Doğrusu CHP lideri sayın Kılıçdaroğlu’nu anlıyorum ancak MHP lideri Sayın Bahçeli’yi anlamakta zorlanıyorum…

Hatırlatmak isterim ki: Mahkemeyi ve kararlarını siyasilerin eleştirileri ideolojiktir, asla hak ve hukuk ile hakka niyeti yansıtmaz.

Bu Karar Türk Siyasi Hayatında Bir Milattır

Mahkeme çağırdığında “gitmem”, istenilen belgeleri “vermem” diyerek seçilmiş hükümetin otoritesine meydan okuyan paşaların bile yargılandığı için bu mahkeme ve kararları gerçekten bir Milattır.

Bundan sonra, kim olursa olsun, makam ve mevkisi ne olursa olsun; atanmış Askerler, yargıçlar ve bürokratlar ile seçilmiş siyasiler dahil suç işleyen herkes yargılanabilecektir.

Kendini dokunulmaz görenlerin devri kapanmıştır. Hiç kimsenin; “Beni kimse yargılayamaz ve ben istediğimi yaparım, kimseye hesap vermem” deme şansı kalmamıştır.

Anadolu’daki halk deyimiyle “eski çamlar bardak oldu”. Artık eski Türkiye yok ve yeni Türkiye’de vesayetçi güçlerin borusu ötmeyecek.

Aslında Ergenekon’u bitirmek için sadece bu cezalar yetmez. Vesayetçi yapılanmanın alt yapısını oluşturan zihniyet de değişmelidir. Devlet içindeki gizli hukuk dışı yapılanmanın adı olan Ergenekon terör örgütünün üyelerini otorite tanımaz, yasakçı ve baskıcı bir anlayışa yönlendiren eğitim müfredatında ki aksaklıkların giderilmesi için yeni bir eğitim sistemi reformu mutla gerçekleştirilmelidir.

Ancak bütün bunlardan daha önemlisi; vesayetçi güçlerin beslendiği darbe anayasasından ülke biran evvel kurtarılmalıdır. Bu konuda TBMM’sine tarihi görev düşmektedir. 12 Eylül darbesinin ürünü olan 82 anayasasının hala yürürlükte olması hem hukuk hem de ahlak açısından büyük bir ayıptır.

Jakoben Elitlerin Cumhuriyetinden Demokratik Cumhuriyete…

Bu noktaya kolay gelinmedi.

Demokratikleşme yolunda ciddi adımlar atılmamış olsaydı bu gün Türkiye'nin normalleştiğini göremezdik. AK Parti iktidarının cesaretli girişimleri ve halkımızın referanduma desteği sayesinde Türkiye kendi kamburlarından kurtuluyor.

Referandum ile elde edilen kazanımlar ile devrim niteliğinde gerçekleştirilen reformlar sayesinde ayaklarımıza bağlı prangalardan bir bir kurtuluyoruz. 

Ulusalcı, jakoben ve ırkçı tandanslı milliyetçiler bu karar karşısında ortak bir tepki göstermektedirler. Bu olaylara karşı MHP, CHP ve İP ile Ergenekon terör örgütünün uzantısı bazı sivil örgütlerinin; eski Türkiye refleksiyle hareket ettiklerine şahit oluyoruz.

Marjinal gruplar ile ideolojik bağlantıları olan siyasilerin bu uğraş ve gayretleri beyhudedir. Önemli olan Milletimizin kabulü ve kararıdır. Türk milleti bu Mahkemeyi ve kararlarını “demokratikleşme yolunda çok önemli bir adım” olarak görmektedir.

Son söz; Millete rağmen yola çıkanlar yolda kalmıştır ve kalacaklardır. Ancak ve kati surette milletle beraber olanlar, iktidarın meşru sahipleri olacaktır.