‘Dini Öteleyen Devlet’ten; ‘Dine Sahip Çıkan Devlet’e
Lafı eğip bükmeyelim. Dereden tepeden dolaşıp, ne mide bulandıralım ne baş döndürelim ve şöyle diyelim.
Orta Asya’dan gelip bu topraklara yerleşenler, İslam’ın bayraktarlığını yapmak üzere devlet kurmuşlardır.
Sonra bu devlet; içeriden ve dışarıdan Haçlı zihniyetlilerce yaklaşık 200 yıl içerisinde lime lime edilerek sonlandırılmıştır.
Bu lime limelikten yeni bir devlet kurulmuş ve bu devlet, yine dini ve milli değerler üzerinde yükselerek inşa edilmiştir.
İstiklalimizi kazanıncaya kadar tüm cephelerde; “Ya Gazi Ya Şehid” beklentisiyle mücadele edilmiştir.
İlk meclisin açılışı Hacıbayram Camii’nde kurbanlar kesilerek, dualar eşliğinde gerçekleşmiştir.
Birinci meclisin büyük çoğunluğu, milletimize önderlik eden din âlimleri ve bu âlimlerin çocukları tarafından teşkil edilmiştir.
Buraya kadar aklıselim sahibi hiçbir insanın itirazı olmaz. İtiraz edeceklerin de güneşin doğudan değil, batıdan doğduğunu iddia edecek kadar zır cahil olması gerekir.
…………
Peki, Cumhuriyet milli ve dini değerler üzerine kurulduktan sonra ne oldu da devlet hızla dinden ve dini değerlerden uzaklaşma mücadelesine girdi?
Bu sorunun cevabı binlerce kitapta yazıldı, binlerce hatip tarafından anlatıldı. Oraya dönmenin ve üzerine yazıp konuşmanın bir anlamı yok.
Şu kadarını söyleyerek günümüze gelelim.
Yaklaşık seksen yıldır devleti idare eden zihniyet, milletin dinini öteledi ve burnundan fitil fitil getirdi.
Seksen yıl boyunca; milletin dinini ötelemek için neler icad edilmedi ki?
Ekonomik, kültürel, siyasal ve sosyal tahribatlarla birlikte; darbeler, kargaşalar, terör, tehdit, mafya, şantaj gibi bir sürü yol denendi.
……………
Gelelim son 12 yıla. Yani AK Parti iktidarının yıllarına. Abdullah Gül ile başlayıp, R. Tayyip Erdoğan ile idare edilen devletimizde AK Parti iktidarı neyi önceledi?
Milletimizin değerlerini önceledi. “Önce millet sonra devlet” dedi. “Millet olmadan devlet olmaz” dedi.
Böyle söylediği için 12 yıldır AK Parti iktidarının başına gelenleri ve dolaylı olarak getirilmek istenenleri herkes yakinen gördü ve bildi.
Hele son aylarda yaşananlar zirve yaptı? Kimlerin kimlerle iş tuttuğu apaçık ortaya çıktı ve sadece Türkiye değil, dünya bu işe şaştı.
Hiçbir din ve inançta yer bulması imkânsız olan ittifaklar görüldü!
Peki, bütün bunlar niye yapıldı? Kim için yapıldı? Ne adına yapıldı? Yapanlar ne elde etmek istiyorlardı? Devlet ve millet bunların neresindeydi?
……………….
İşte Başbakan R. Tayyip Erdoğan, bu soruların cevaplarını vermek için milletimiz ve devletimiz adına çırpınıp durmakta.
Neyse bu millet gördüğünden geri gitmeyecek kadar asildir ve Yerin ve göğün sahibi olan Allah nasip ederse, Erdoğan’ı başkanları olarak görecektir.
Türkiye artık dini öteleyen değil, dini sahiplenen bir devlet olacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.