Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

Milli Eğitim darbeci mi yani!

Milli Eğitim darbeci mi yani!

Geçen senelerde Milli Eğitim’in okullara tavsiye ettiği kitaplarda “müstehcen” anlatımlar vardı. Şimdi de 27 Mayıs Darbesi’nin, ülkeyi geri kalmışlıktan kurtarması şeklinde inkılap tarihinde yalan yanlış övgüleri görünce durdum düşündüm.
Ne hallere düştük… Sahipsiz, kimsesiz bir ülke…
Okullarında darbeci görüşlerle zehirlenen öğrenciler, sokaklarında yarı bele kadar çırılçıplak dolaşan çocuklar… Simgelerinde kırmızı noktalarla dolaşan anneler, bacılar, kızlar… Bu halimizle nereye doğru gidiyoruz?
Hadi bu ittihatçı yalanlarını kitabına yazan yazdı, Milli Eğitim’in yöneticileri uyuyor muydu? Bu kitabın kapağını açıp da bakmamışlar mı?
Bakmazlar, bakmaya da gerek görmezler… Çünkü 27 Mayıs hâlâ da kimi otoriter çevrelerce kutsanmış ya, ne olur ne olmaz! Kendimizi riske neden sokalım ki?
Eh, Vakit gazetesi olayı haber edince, düzeltiyorlarmış! Şimdiye kadar neredeydiniz?
Biliyor musunuz, bu arenadan adam çıkmaz… Kaç asırdır çıktı mı?
Sözümü geri almadan aynen yineliyorum, bizden adam çıkmaz….
İsteseniz şu İslâm coğrafyasının perişanlığına bir bakın bakalım. En geri kalmışlık, en geri yönetimler… Gruplaşmalar, kavgalar, çekişmeler…
Dünya harap, ahiret harap..
Böylesi bir toplumun üzerinde Allah’ın eli niçin olsun? Olmuyor işte..
Aman kızdırmayalım, aman küstürmeyelim, aman ne derler…
Bu kafalar halkın hiçbir problemine çare olamazlar. Ben bunu genel anlamda söylüyorum, herkes hissesine düşeni alsın.
“Ey iman edenler, size Allah yolunda yürüyün dediğimizde neden yere yapışıp kalıyorsunuz?..”
Yürütüldüğümüz yollara bakalım, kimin bu yollar? Hani bizim yollarımız? Tarihimiz, medeniyetimiz... Yol yok, irfan yok, yordam yok.
Çamur gibi yere yapıştığımızdan, ne insanımıza, ne de ilkelerimize sahip çıkabiliyoruz… Allah rızası yerine başkalarını memnun etmek daha cazip geliyor nefsimize… Abdurahim Karakoç’un lisanıyla ile söylüyorum… Şu anda benim de tuttuğum herhangi bir parti yok. Söyleyeceklerimle söylemek istediklerimin tamamı bana ait düşünceler, yanlış olanları varsa geri iade edilmek şartıyla…
Soruyorum nereye kadar gelindi?
Yani, devri iktidarımızın yol haritasını soruyorum.
Bütçenin fazla vermesi, dış borçlar, kredi notu gibi halkın sırtını yalayıp geçen olaylar sermayenin kasasına hep artı puanlar olarak yansırken, fakirin kesesine gelince bir şey var mı? Halk dediğiniz çoğunluk bu düzenin neresindedir?
Şurasındadır… Halk çocuklarını Güneydoğu’ya savaşçı olarak gönderiyor, vergisini zamanında ödüyor, sandık başına gidip Baykal ile Bahçeli iktidar olmasın diye korkusundan oyunu AKP’ye atıyor… Korku dağları bekler ya, bu gidişle oran %47'den %60’a da çıkar…
Gerisi, soğan sarmısak hikayesi..
Bu iktidar altı yıldır anayasayı halk referandumuna sunamayınca, okulların kapılarındaki başörtüsü çilesi sürdü sürüyor. Saltanatlar, keyfilikler hâlâ sürüyor…
Diğer antidemokratik haklar da Müslüman halkın belleğinde bir eziklik psikolojisi… Bekliyoruz ki Merih denilen uzay aleminden bir kurtarıcı gelsin…
İsterseniz soralım… Bu iktidardan en çok kimler razı?
Eminim ki Aydın Doğan ile saz arkadaşları… Siz onların ara sıra nağmeden kavga çıkardıklarına bakmayın, hem kavga yaparlar hem de yola devam ederler. Asrımızın bir nevi putu paradır, paranın girdiği yerde kurallar sökmez. Örneğin şu İran, yıllardır hem ABD ile hem de İsrail ile savaşır durur… Ama bakıyoruz ki el altı ticaretten tutun da el üstü ticaretine kadar alıp veriyorlar… Geçmişte Aydın Doğan ile Tansu Çiller de kapışmıştı… Sonradan bir araya gelerek yemek yedikleri de bir vaka…
Asrımızın yönetim biçimi herhalde böyledir… İpte cambazlar oynayacak, insanlar da seyre dalıp arkada olup bitenleri görmeyecekler…
Türkiye eski Türkiye hiç değildir… 20 yılı ele aldığınızda göreceksiniz ki karşınıza iki temel sektör dikilir; birisi örgütler eliyle devleti soymak, diğeri de kadın ticaretidir…
O bakımdan darbeleri, dumanlı havayı, başıbozukluğu öveceğiz…
Kadınların açılıp sokaklara dökülmesini de teşvik edeceğiz. Başka türlü vurgunun işi yaver gitmez…
(*) Emekli Hakim

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nusret Çiçek Arşivi