Barzani’yi cesaretlendiren kim ya da kimler?
Referanduma birkaç gün kalmasına rağmen Barzani’nin tüm dünyayı hiçe sayan tavrını sürdürüyor olması ilk bakışta insana mantıki gelmiyor. Özellikle bölgesel yönetimin oluşumunu borçlu oldukları ABD’ye rağmen Barzani’nin referandumda direnmesi, kim ne derse desin referandum yapılacağını ısrarlı bir şekilde tekrarlaması ister istemez ABD’nin yaptığı açıklamalara rağmen kapalı kapılar ardında Barzani’yi cesaretlendirdiğini akla getiriyor. Akla getiriyor diyorum çünkü gelişmelere bakıldığında ister istemez akla bunu getiriyor.
Barzani ailesinin yaklaşık yüz yıllık hayalinin hayata geçirilmesini sağlayan ABD’nin bölgesel yönetimin bağımsızlık ilanı konusunda ikiyüzlü davrandığını düşündürüyor. Çünkü Irak Kürtleri uzun yıllardan beri bağımsız bir devlet kurmak için çalıştılar. Bunun için çeşitli ittifaklar oluşturdular. Bu ittifaklar zaman zaman yön değiştirmesine rağmen hedeflerinden vazgeçmediler. Böyle bir oluşumdan ABD’nin nasıl bir çıkarı olacaktır tam olarak bilmek mümkün olmamakla birlikte tahmin etmek zor değil. Var olan çabanın kaşınması, yaranın biraz daha derinleştirilmesini çıkarlarına uygun görüyor olabilirler. Bu sebeple de daha Irak’ın işgali öncesinde ABD ve koalisyon ortaklarının bölgesel yönetimin oluşturulacağı, bunun ilk adım olacağı, ikinci adımın bağımsızlığa gitmek olacağı hususunda bir mutabakata varılmış olabilir. Biliyoruz ki, uluslararası arenada yapılan anlaşmalarda açıklanan maddelerden çok anlaşmaların açıklanmayan maddeleri çok daha önemli oluyor. Kısacası Barzanilerin bağımsız devlet düşüncesi eskilere dayanıyor. Saddam döneminde bu mücadeleleri belli bir mesafe almış, bugünkü bölgesel yönetime benzer bir durum ortaya çıkmış, iç işlerinde bağımsız dış işlerinde Irak merkezi yönetimine bağlı bir oluşum hayata geçmişti. Ne var ki, Barzaniler bu otonomi yapı ile yetinmediler, bağımsızlık ilanını gündeme getirdiler. O günkü oluşumun Meclis’te temsilcileri olduğu gibi bazı bakanlıklar ve başkan yardımcılığı da verilmişti. Ama bu anlaşma yürümedi. Varılan anlaşmayı Saddam mı, Barzaniler mi bozdu net bir şey söylemem mümkün değil ama alınanlarla yetinilmediği ve şartların zorlandığı, sonunda Saddam kimyasal silah kullandığını ve çok sayıda Peşmerge’nin Türkiye’ye sığındığını, uzun süre ülkemizde kaldıkları hatırlardadır. Uzun yıllar öncesine dayanan ve Barzani’nin çocukluk hayalim dediği bağımsız devlet oluşumu Irak’ın ABD tarafından işgali ile büyük ölçüde hayata geçirilmiş oldu. Bugünkü yapıyı oluşturanlar bugüne kadar Bölgesel yönetime hep destek verdiler. Bir an evvel bağımsızlığın ilanı hususunda Barzani teşvik edildi. Çünkü Barzani her ABD’ye ziyaretinin dönüşünün ardından bağımsızlık ilanını gündeme getirdi. Belli ki Barzani’nin ABD ziyaretinin tek maddelik gündemi bağımsızlık ilanıdır ve destek almaktadır.
Meseleye bu açıdan bakıldığında Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nin bağımsızlık referandumu ilanının ardından özellikle ABD’den yapılan açıklamaların gerçeği yansıtmadığını söylemek yanlış olmaz. Bağımsızlık ilanının bugünkü şartlarda bölgemizdeki karmaşayı daha da artıracağını, çatışmaların daha uzun yıllar süreceğini bilmemeleri mümkün değildir. Bu durum biline biline eğer Barzani bağımsızlık ilanı için teşvik ediliyorsa oyun içinde oyun var demektir. Bu oyun içindeki oyun ise karmaşanın içine itilmiş bölgemizde Kuzey Irak benzeri bir yapının Suriye’de de oluşturulmasıdır. Böylece bölgemizde düşünülen Kürt devletinin ikinci adımı da atılmış olacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.