Alevi mi, Sünni mi, yoksa Müslüman mı?

Alevi mi, Sünni mi, yoksa Müslüman mı?

Tarihi bir gerçektir ki, dinini kaybeden bir millet dilini, dilini kaybeden bir millet de dinini kaybetmektedir.
Dinimizi ve dilimizi esas kaynaklarına sadık kalmaya çalıştıkça koruyacağız. Çünkü İslam varlık sebebimiz, Türkçe de annemizin ağzımızda ki ak sütüdür.

Son zamanlarda -içerdekilerin ufuksuzluğu, ihanet ve gafletlerinin yeşerttiği, dış mihrakların desteklediği PKK eksenli terör ve teröristler iç ve dış konjonktür nedeniyle etkisizleştiriliyor. Türkiye “Ya yol üstünde bir bağ veya güzel bir sevgili olduğu için “başı beladan, dertten bir türlü kurtulmuyor. Aynen, “Yol üstünde bağı olanla, yâri güzel olanın başı dertten kurtulmaz” darbı meselinde ki gibiyiz.

Şimdi de başımızda, “Alevi-Sünni” kelimeleriyle boza pişirilecek.

Kuran’da Sünni-Alevi kelimeleri geçmez. İnsanlar; Müslüman, Kâfir ve Münafık olarak tavsif edilir. O halde Allah’a, Kuran’a, Hz. Muhammed’e iman eden herkesin bir tek sıfat ve ismi vardır: MÜSLÜMAN.

Ötesi ve öteki sıfat ve isimler sunidir. Laf-ı güzaftır. Kişi İslam’a iman etmiyorsa adı ister Sünni ister Alevi olsun Kuran’ın ifadesi ile ya münafık ya da kâfirdir.

Bana Hz. Âdem’den, günümüze kadar en büyük vahşet ve zulüm nedir? Diye sorsalar “KERBELA vakası” derim. Bu olay İnsanlık ve İslam Tarihinde kara bir leke, insanlığında utancıdır. Hz. Hüseyin’e yapılan haksızlık, vefasızlık, kadir bilmezlik ve vahşete meleklerin dahi ağladığını İslam kaynakları belirtmektedir.

Uhut’ta Peygamberler Peygamberi Hz. Muhammed Efendimize savaş açan kimdir?
Ebu Süfyan!
Bu savaşta Alevi veya Sünni sıfatımız ne olursa olsun kiminle, kimin tarafında olurduk?
Tabii ki, Elbette Hz. Muhammed’le(AS) olurduk.
Sıffin savaşında Hz. Ali’yle savaşan kimdir?
Muaviye’dir.(Ebu Süfyan’ın oğlu.)
Bu savaşta kiminle olur, hangi tarafta yer alırdık?
Elbette her halükarda Hz. Ali’yle olurduk.
Kerbela’da Hz. Hüseyin’e savaş açan, zulmeden, katleden kimdir?
Ebu Süfyan’ın oğlu Yezit.
Kerbela’da kiminle olur, hangi tarafı tutardık? Söyler mi siniz.
Elbette, tabii ki Hz. Hüseyin’le olur, O’nunla beraber olmakla şerefyap olurduk. Ne tevafuktur ki, Dede, Oğul ve Torun hakikatle kavgalılar. (Ebu Süfyan, Muaviye, Yezit.)

Peygamberimiz Hz. Muhammed, Amcasını şehit eden Vahşiye Müslüman olmasının akabinde hangi cümleyi sarf etti ise, bu olaylar, faraza yaşadığı döneminde vuku bulsaydı, Muaviye ve Yezit’e de Aynı cümleyi söylerdi. Müslümanlar, Ehl-i beyti korumak, hürmet etmek, Ehl-i Beyt konusunda bilgili ve duyarlı olmak zorundadırlar.

Peygamberimizin Sahabeleri, Ehl-i Beyt’i ve de 12 İmam, İslam’ın yüce simalarıdır. İtikatta ve amelde önder ve örnek şahsiyetlerdir. Onlar güneş gibidirler.

“Aranızda bulunan Ehl-i beytim, Nuh’un gemisini andırır. Ona binen kurtulur, binmeyen boğulur.”-Hadis-

“Ashabım yıldızlar gibidir, hangisine uyarsanız hidayeti bulursunuz.”-Hadis-

“Habibim! De ki; Eğer Allah’ı seviyorsanız, bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve suçlarınızı örtsün. Çünkü Allah çok koruyucu, çok esirgeyicidir.”(Al-i İmran Suresi,31. ayet.)

Biz Mevlana dedik,
Mevlana Ahmet dedi.
Biz Yunus dedik,
Yunus Muhammet dedi.
Biz Muhammet dedik,
Muhammet ALLAH dedi.
Biz Allah dedik,
Allah Muhammet dedi.

Görülüyor ki, Halik’ın muhabbeti ile Yaratılanın muhabbeti iki cihan serveri Peygamberimiz üzerinde toplanmıştır.

O bir aşk yumağıdır.
O bir iman kaynağıdır.
O bir sevgi denizidir.
O bir itikat ummanıdır.

İnsanlığın bütün hastalıklarının tedavisi Onun çizgisi ve nefesindedir. Onun çizgisi, Kuran’ın çizgisidir.

Gerçek Alevi gerçek Sünnidir. Gerçek Sünni de gerçek Alevi’dir, sözünün üzerine çıkarsak sadece Müslüman vardır. Başka bir isim ve sıfata da ihtiyaç yoktur.

Gelin canlar bir olalım. Unutmayalım ki hepimiz aynı kilimin desenleriyiz.

Birleşin ey! Yolları Kuran da birleşenler.
Birleşin, itikatta, imanda birleşenler.
Ayrılık yakışmıyor, bölünmek günah size.
Birleşin ey! Secde-i Rahman ‘da birleşenler.-A.Karakoç-

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi