Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Baykal eski huyuna döndü

Baykal eski huyuna döndü

O eski huyu güzel bir huy olsa da, dönüş yapsaydı, emin olunuz ki ben de alkışlardım...
“Çatışma çıkar” ültimatomunu hehalde unutmadınız...
Sayın Baykal’ın beğenmediği bir yenilik ufukta gözükse hiddetle haykırıyor:
“Bunlar Anayasa’nın değiştirilmez maddelerini, dolayısıyla da laik rejimi hedef alıyorlar...”
Aslında öyle bir eylem ve temayül yoktur...
Amma Baykal aynaya baksa kendi kendine de karşı çıkar mı? Çıkar...
TRT 6 kanalında Kürtçe yayın başlayınca, geçmişteki ültimatomunun biraz hafifletilmiş şekliyle yorum yapıyor:
“Tehlikeli bir iş...”
Kuyruğunda Türk ismi bulunan CNN’deki programında, benzetmek gibi olmasın, tıpkı ABD’nin Müslümanlar için “terörist olabilirler” mantığı ile hareket ediyor her şeye... Bu mantık İsrail’in Filistinliler hakkındaki görüşüne de uygun bir görüş...
Kürt vatandaşların kendi dillerinde yayın yapan devlet televizyonuna kavuşması çok tehlikeli ise, izinsiz, kontrolsüz, PKK yanlısı yayın yapan TV kanallarına ne diyeceksin?
Hadi git sustur şunları...
Tabii mesele o değil... Baykal başı kapalılar için söylenecek hangi kötü söz varsa söylemişti... Şu son günlerde çarşaflılarla içli/dışlı olması şaşırtıcı değil mi?
Bakın, ben tehlikeli demiyorum... Şaşırtıcı diyorum... Gerçekten de şaşırtıcı roller alıyor sayın Baykal...
Cumhurbaşkanı Gül’ün; “Yeni bir Anayasa yapılmalı” sözleri üzerine yine öfke silahını kuşanmış, diyor ki:
“Bu, ülkeyi büyük bir gerginliğe sürükleme çabasıdır... İç-dış talepler var bu yönde... Bunlar gerçekleşirse Türkiye çok büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalır... Bu çabanın altında laiklik tanımının değiştirilmesi için Anayasanın değiştirilmeyecek maddelerinin değiştirilmesi çabaları yatıyor... Ulusal bütünlüğü etnik temelde ayrıştırmaya dönük çabanın önünü açmak için Anayasa değişikliği planları yapılmaktadır...”
Pes vallahi...
Kafasında tasarladığı olmazları olur göstererek yollara barikat bu ülkeye hizmet değil, ikilik sokmaktır... Neden bunları bir tehdit kalıbı içinde söylüyor, anlamak zor...
Ve tehlikenin tadına bakar mısınız?
Bir siyasi parti lideri, devletin ana kurumlarından birini açıkça güvenilmez ilan ediyor...
Genel merkezlerinde iki böcek (dinleme cihazı) bulunmuş...
Ne var bunda?
Resmi korumalar, özel güvenlikçiler kuş uçurtmaz CHP Genel Merkezi üstünden... Böcek çıktıysa kendi içlerinden rakipler yerleştirmiş olamazlar mı? Önder Sav ile vali arasındaki muhavereyi Vakit bir şans eseri deşifre edince de yaygara koparmışlardı... Sonra mesele anlaşıldı, mabatları üzerine oturdular...
Soruyor yakını gazeteciler:
Niçin polise başvurmuyorsunuz?
Cevabına dikkat buyurun bay Baykal’ın:
“Kurumu yıpratmak niyetinde değilim... Emniyet kurumu belli bir kadronun elinde... Onun için polise güvenmiyorum...”
Gazeteci Murat Yetkin, dinleme cihazlarını polisin koyduğunu mu sanıyordu?.. Sorduk, “Hayır” demedi, “Bilmiyoruz” dedi ve devam ederek şu konuları dile getiriyor:
“Çok tehlikeli bir hegemonya tesis etmek” çabası diyor ve “İstihbarat da bu konuda çok önemli araç olarak kullanılıyor” iddiasına yer veriliyor...
En çarpıcı sözü:
“Faşizme giden yol da yasalara uygun olarak döşenmiştir...”
Vay babam vay!..
CHP lideri Türkiye Cumhuriyeti’nin yasalarına da güvenmiyor... Güvendikleri ise:
Ergenekon sanıkları ve tavrını solculuktan yana, yani, CHP’ye paralel görüş bildiren, faaliyet gösteren yargı kurumları... Anayasa Mahkemesi bu güvenilir olmaktan çıkmıştır...
Baykal ve CHP’si ne yazık ki Türkiye’yi yönetmeye taliptir...

Acıkıp yemek yemek acep neye aykırı?
Beyaza beyaz demek acep neye aykırı?
Zamanı gelmedi mi yanlışları silmenin?
Verilen bunca emek acep neye aykırı?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi