İsrail’in ateşle imtihanı
Gazze’deki kanlı ve acımasız savaş İsrail’in kendi savaşı değildir. Zaten o her zaman başkaları için savaşmıştır. Hamas’ın bu savaşı kazanması beklenemez ama İsrail’in kazanacağı hiçbir şey de yoktur.
Dünyadaki derin sessizlik, tepkilerin sadece inanç ve soy temelli oluşu, beklenen siyasi sonucun kimseyi rahatsız etmeyeceği anlamına gelir. Her zaman ABD ile Rusya’yı karşı karşıya görmeye alışanlar neden bu çatışmanın istismar edilmediğini sorgulamalıdır.
İsrail’in genişlemesi hatta nüfuzunu artırması beklenemez. Korunmak için etrafına duvar örmek zorunda kalan bir ülkenin başka halklarla birlikte yaşaması mümkün değildir. Yani İsrail başka bir ülkeyi doğrudan kontrol edemez. Oradaki halkın direnmesi kaçınılmazdır. SSCB Rus olamayan halkları yıllarca yönetmiş, kendi değerlerini bir ölçüde bu halklara benimsetmiş, dağıldıktan sonra bile nüfuzunu sürdürebilmiştir. Benzer bir durum İsrail için söz konusu bile değildir. Çünkü o her zaman kendisinin başka olduğunu söylemekte, ortak değerler yaratamamaktadır.
Hiçbir ciddi nedene dayanmadan çıkarılan bu savaş sadece İsrail’in değil Hamas’ın da savaşı değildir. Her ikisini de kullanan bir güç kendi projesini gerçekleştirmekte, onları araç olarak kullanmaktadır. Bunun ne olduğunu anlamak için ortaya çıkacak sonuçları belirlemek gerekir.
Birinci sonuç İran’ın bölgedeki etkinliğinin zayıflatılması hatta yok edilmesidir. İslam dünyasının koruyucusu rolünü üstlenen İran olaylara sadece seyirci kalacaktır. Eğer çatışmanın tarafı haline gelirse operasyon beklenenin de üstünde bir başarı sağlamış olur. İlgisizliği kendi içinde sorunlar yaratır ve iktidarı ayakta tutan söylemler geçersiz hale gelir.
Asıl amaç ABD işgalinin sona ermesi halinde Irak’ın ve bölgenin nasıl bir şekil alacağının belirlenmesidir. Bu süreçte ağır yara alan Mısır yönetimi muhtemelen iktidarı terk etmek zorunda kalacaktır. Büyük acılar çeken Filistin halkı Mısır’dan ciddi bir destek sağlayamamıştır. Eğer bu tahminler doğruysa birileri Mısır ve İran’ı etkilemek için bunların dışında bir çatışma yaratmakta ama sonuç Gazze’de değil bölgenin güçlü iki ülkesinde gerçekleşmektedir.
Irak’taki yeni iktidar bu iki ülkenin etki alanında olmayacak, muhtemelen başka bir bölge ülkesinin vesayetinde oluşacaktır. Kürtler için İsrail desteği bir avantaj olmaktan çıkacak ve geçmişteki işbirliğinin bedeli de ödenecektir.
Eğer çatışma yayılırsa ilk etkilenecek ülkenin Suriye olması sürpriz değildir. Bu ülkede yapılmak istenen değişiklikler bu örtünün altında gerçekleştirilecektir.
İsrail etrafı okyanuslarla çevrili küçük bir ada devlet kadar yalnız kalır. Güvenliği sağlanır ama kapıdan dışarı çıkmayan birine dönüşür.
Büyük acıların yaşandığı, bebeklerin bile kurşunlara hedef olduğu bir zamanda duygular yerine soğuk analizler yapmak beni de rahatsız ediyor ama bunun da yapılması gerekiyor.
Siyasi hedeflere varmak için bu kadar can yakan metotların dışında bir yol var aslında, Eğer insanları duyguları değil aklı yönlendirse ona hitap ederler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.