Mehmet Talu

Mehmet Talu

Ekonomik kriz, stres ve depresyon

Ekonomik kriz, stres ve depresyon

Ekonomik kriz, stres ve depresyon dinden uzak yaşamanın sonuçlarından biridir. Dinden uzak yaşayan kimselerin Stres ve Depresyon denilen sıkıntı ile yaşamaları ALLAH Teâlâ'nın Kur'an-ı Kerim'de bildirdiği bir durumdur. Bu hususta Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor: "Her kim de benim zikrimden yani benim kitabım Kur'ân-ı Kerîm'i okumaktan ve içindekiler gereğince amel etmekten yüz çevirirse, iyi bilsin ki hiç şüphesiz dünyada onun dar ve sıkıntılı bir hayatı, bir geçimi olacak ve biz onu, kıyamet günü kör olarak haşredeceğiz. O kimse: Rabbim! Beni niçin kör olarak haşrettin? Oysa ben, dünyada hakikaten gören bir kimseydim!, der. ALLAH Teâlâ buyurur ki: İşte bu böyledir. Çünkü sana ayetlerimiz gelmişti; ama sen onları unutmuştun. Bugün de aynı şekilde sen unutuluyorsun! İşte sınırı aşanı, doğru yoldan sapanı ve Rabbinin ayetlerine inanmayanı böyle cezalandırırız. Ahiret azabı, elbette daha şiddetli ve daha süreklidir." (Taha suresi: 124-127) "Gerçekten Biz sana, katımızdan tarafımızdan, bu hikmetli ve ibretli kıssaları içine alan bir kitap, Kur'an-ı Kerim verdik. Kim O'ndan yüz çevirirse hiç şüphesiz bilsin ki kıyamet günü o, ağır bir günah yükü yüklenecektir" (Taha suresi: 99-100) ayeti ise Kur'ân-ı Kerîm'den yüz çevirmenin ve uzaklaşmanın bedelini haber veriyor.

Kur'ân-ı Kerîm'den yüz çevirmek önce maddi ve lafzî olur. O'nu okumamak; ülfet etmemekle olur. Ardından manasını anlamamak ve tavsiyelerine uymamakla devam eder. Kur'ân-ı Kerim ile ülfetin yolu, O'nu tanımaktan geçer. İnsan önce tanır, sonra sever. Önce sevip sonra tanımak mümkün ise de asıl olan önce tanıyıp sonra sevmektir. ALLAH Teâlâ bu âyet-i kerime ile, kendisini zikretmekten ve Kur'ân-ı Kerim'den yüz çevirenlerin ya maddî imkânsızlıklar sebebiyle yahut da huzursuzluk, keder ve hastalıklarla dolu dar ve sıkıntılı bir hayat geçireceklerini haber veriyor.

Sadece maddî alanda bir sıkıntı değil, bu tür kimselerin maddî açıdan bolluk içinde olsalar bile, inançsızlığın, yanlış hedeflere yönelmenin, haram yollardan kazanmanın verdiği psikolojik baskı altında daha çok iç huzursuzluğu, Stres ve Depresyon, tatminsizlik, açgözlülük, umutsuzluk, ölümün hatırlattığı yok olma korkusu; silinip unutulma üzüntüsü, ALLAH Teâlâ'nın rızasını kazanma amacının mutluluğundan yoksun kalmanın ıstırabıdır. Aynı zamanda kendi anlayış ve düşüncesine veya felsefesine göre, mutlak yokluk ve karanlık içine düşeceğinin verdiği iç sıkıntıdır. Çünkü ALLAH Teâlâ'ya ve âhirete inanmayanların, inananlara göre çok daha dar bir maddî-mânevî alan tasavvuru ve bu tasavvura bağlı darlık içinde yaşayacakları da ayrı bir gerçektir. İşte görüyoruz milyarların içinde, trilyonların arasında hâlâ fakirlik korkusu içinde kıvranıyorlar adamlar. Zira dünya hayatında onların geçiminde, hayatlarını sürdürmelerinde darlık var. Bu "dar bir geçim" ifadesinden, ekonomik darlıktan ziyade manevi sıkıntı manası çıkarılmalıdır. Ekonomik gücü fazla olmasına rağmen manen darlık içinde yaşayanlar, ailevî, sosyal ve tutkular bakımından perişan olanlar kastedilmektedir. Çünkü öyle insanlar vardır ki, ALLAH Teâlâ'nın kitabından yüz çevirmesine rağmen ekonomik bakımdan bolluk içinde yaşamaktadır. Âyet-i kerimeyi maddî anlamda darlık değil de, manevî anlamda darlık olarak almak gerekiyor. Şu âyet-i kerimeden de bu neticenin çıkacağını anlayabiliriz: "Erkek veya kadın, mümin olarak kim iyi amel işlerse, onu mutlaka güzel bir hayat ile yaşatırız. Ve mükâfatlarını, elbette yapmakta olduklarının en güzeli ile veririz." (Nahl sûresi: 97)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Talu Arşivi