S. Arif Emre

S. Arif Emre

Bilinçsiz verilen oylar Siyonizme güç katar

Bilinçsiz verilen oylar Siyonizme güç katar

Zamanımız az, hemen konuya girelim: Globalleşen dünyamızda, seçmenimiz, oyunu kullanırken, verdiği oyun, neticede nereye varacağını hesaba katmak zorundadır. Oy verdiğim parti Dünya genelinde, hangi ekole girer? Siyonizmin ekolüne mi mensuptur? Yoksa milli menfaatlerimizin sadık bir bekçisi midir? Oy verirken bunun gözetilmesi gerekir.

Mesela CHP, AKP gibi ön safa çıkan partileri ele alalım:

Her ikisi de ekonomimizi IMF'ye emanet etmiştir, etmek kararındadır. Her ikisi de dış politikamızı ABD ve AB'ye endekslemiştir, endekslemek istiyor. Üstelik her ikisi de buna ilaveten, milli ve manevi değerlerimizi ve milli gelenek ve özelliklerimizi hesaba katmadan, AB'nin kanunlarını noktasıyla virgülüyle tercüme ederek, TBMM'den geçirmeyi en büyük gaye sayıyor.

Oysaki IMF kesinkes bir Siyonist kuruluştur. Oysaki ABD'nin hem iktidar ve hem de ana muhalefet partisi, Siyonizmin hedeflerine kilitlenmiş bulunmaktadır. Ve yine Avrupa Birliği'nin kuruluşu CFR tarafından planlandığı gibi, AB'nin hedeflerinin başında, İsrail'in menfaatlerini sağlamak vazgeçilmez bir politikadır. Bundan dolayı bir ilerleme raporunda 'AB Dicle Fırat bölgeleri Türkiye'nin kontrolünden çıkartılmalı, bu sulardan İsrail'e, su akıtılmalıdır' önerisinde bulunmuştur.

Yani gerçek şudur ki, ister yerel, ister genel seçim olsun. AKP'ye CHP'nin ve benzeri diğer partilerin, yaptıkları horoz dövüşünün, şu özetlediğimiz küresel gerçekler karşısında bir önemi yoktur.

Ne AKP'nin, ne de CHP'nin 'bizim oyumuzu bölmeyiniz yoksa karşı partiler, iktidara gelir' diye seçmenimizi kafa karışıklığına sürüklemelerinin hiçbir gerekçesi olamaz.

Belli başlı partilerden, sadece Saadet Partisi gerek dünya ve gerekse yurd genelinde, milli karakter ve milli hedeflerimize hizmeti gaye edinen bir siyasi kuruluştur. Hem dış politikası, hem iç politikası, hem ekonomik politikası, horoz dövüşü yapan partilerden farklıdır. 'Oyumuzu bölmeyiniz, yoksa farkında olmayarak, bilerek veya bilmeyerek, VATANIMIZDA GÖZÜ OLAN SİYONİZME OY VERMİŞ OLURSUNUZ' demeye sadece Saadet Partisi'nin hakkı vardır.

Bu farkı seçmenimiz titizlikle inandığı takdirde, ortada bir MONTAJ Parti modeli çıkacaktır. Siz ekonomik politikayı IMF'den alacaksınız, dış politikayı ABD ve AB'den kopya edeceksiniz, bunları monte ederek buyurun size bir milli parti ve bir milli iktidar diyeceksiniz?...

Daha önce de çok yazdık ve çok söyledik. Montaj sanayi, sanayi değildir. Sadece vida sıkıştırma işidir. Tıpkı bunun gibi Siyonizm ekolünden alınan parçaları monte ederek yaptığınız iş, sizi montaj partilere ve montaj, sanal ve yapay iktidarlara götürür.

Zira milletimize yaraşan ve yakışan ekonomik model, sanayileşme modeli, lider ülke tipi ekonomik politika ve lider ülke tipi kalkınmadır.

Müstemleke tipi kalkınma değildir.

Bilindiği gibi ilk defa 1923 senesinde Cumhuriyet'in kuruluşunda toplanan İzmir İktisat Kongresi'nde Türkiye lider ülke tipi kalkınmaya yönlendirilmiş idi.

İkinci olarak 1974 senesinde, Erbakan Hoca, Topyekun Ağır Sanayi ve Ağır Harp Sanayi hamlesi başlatmıştır. Fakat bu hamleyi yürütemeyecek derecede, medeni cesareti ve yüreği yufka olanlar, bu hamleleri ağırlığını taşıyamadıkları için, bu girişimler maalesef engellenmiştir.

Netice: Görülüyor ki başımıza ne geldiyse, bu siyonizm, ABD endeksli, ABD'nin icazetiyle kurulmuş olan siyasi partilerden ve iktidarlardan gelmiştir.

Ama inanıyoruz ki gittikçe, büyük bir hızla bilinçlenen seçmenlerimiz, giderek meselelerin temeline kadar inecek, montaj parti ve iktidarlara iltifat etmeyecektir. Sathi sloganları bir tarafa iterek, "Aman ha, Siyonist politikalara endeksli partilere oyunuzu kaptırmayın, sonra direkt İsrail'in katliamlarına güç katmış olursunuz" diyecektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
S. Arif Emre Arşivi