Mehmet Şeker

Mehmet Şeker

Hepinizi Allah'a emanet ediyorum

Hepinizi Allah'a emanet ediyorum

Bir düş gördüm... Her taraf bembeyazdı... Bir yandan beyaz kanatlı kelebekler, göç mevsimindeymiş gibi sürüler halinde uçuşuyor, bir yandan lapa lapa kar yağıyordu.

Ve tuhaftır, hiçbir kar tanesi, hiçbir kelebeğe temas etmiyordu.

Hava soğuktu.


* * *
Az önce helikopterimiz ağır hava şartlarına mağlûp olmuştu.

Düşme tehlikesi yaşamıştık... Fakat çok şükür ki tecrübeli pilotumuz, ortalığı kasıp kavuran tipiye rağmen, sert bir düşüşten korumayı başarmıştı.

Yine de çok büyük hasar vardı.

Helikopter parçalanmış durumdaydı, kolum bacağım kırılmıştı.

Hava çok soğuktu. Üşümeye başladım.


* * *
Çağlayancerit'teki miting güzel geçmişti.

Muhsin Başkan "Hepinizi Allah'a emanet ediyorum" dedikten sonra ayrılmıştık.

Sırada Yerköy vardı.

Ah bu dağlar, bu tipi, bu kar ve bu kelebekler...

Her taraf bembeyaz... Uyku bastırıyor...


* * *
Gözlerimi araladığımda, bir ayı ve yanında bir kurt gördüm.

Bize teker teker sarılarak donmamızı engellemeye çalışıyordu.

Ayı zannettiğim, kürk giymiş bir adam; kurda benzettiğim ise onun köpeğiymiş.

Bizi kurtardı ve az ileride bulunan kulübesine götürdü.

Saçı sakalı birbirine karışmış, iri yarı biriydi.


* * *
Pişirdiği tarhana çorbasını bize ikram etti. İçimiz ısındı, kendimize geldik.

Yaralarımızı sardı... Pek konuşkan biri sayılmazdı sakalı ağarmış ihtiyar.

Çok teşekkür ettik. Gelmeseydiniz donardık dedik. Müsaade istedik.

Bırakmadı. Bu havada yola çıkamazsınız dedi.

Kaybolursunuz, yolu bulamazsınız dedi.


* * *
Bizi merak etmişlerdir dedik. Arıyorlardır, endişeye düşerler dedik.

Ko arasınlar dedi. Kıymetinizi anlasınlar biraz dedi. Ocağa birkaç kütük daha attı.

Madem öyle diyorsun, o halde bir çay demleyelim dedik.

Burada sadece bitki çayı var dedi; dışı isten simsiyah olmuş çaydanlığı ocaktaki ateşin üstüne astı.

Bu bitkileri şu koca dağların yamaçlarından toplarım dedi.

Dağ başındaki kulübesinde tek başına yaşayan bir ihtiyardı.

Kim bilir ne zaman, hangi sebeple buraya gelip yerleşmişti.


* * *
Muhsin Başkan gitmemiz gerektiği konusunda ısrar ediyor, yapacak işlerimiz var diyordu.

Daha hayallerimin çeyreğini bile gerçekleştiremedim diyordu Muhsin Başkan.

İhtiyar, sen dedi çok şey yaptın. Temiz siyaset nasıl yapılır onu gösterdin. Dürüst adam ne demektir, onu öğrettin. Sana verdikleri yılın siyasetçisi ödülünü fazlasıyla hak ettin...

Şimdi yatın uyuyun, dinlenin... Sabah olunca hep beraber yola çıkarız dedi.


* * *
Dağ başındaki ihtiyar herşeyden haberdardı.

Muhsin Başkan, ödül veriyorlar fakat oy vermiyorlar deyince ihtiyar gülümsedi.

Dışarıda kar devam ediyordu.



Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Şeker Arşivi