Hasan Aksay

Hasan Aksay

Namaz Gönüllüleri Platformu ve Arif Bey

Namaz Gönüllüleri Platformu ve Arif Bey

Namaz ve miraç?
Temiz, lekesiz, latif mavi gökleri de aşan bir ufuk. O ufka bakma ve sahiplenme gücüne yönelen bir iman ve yücelik... Ve, o imanı yaşamanın hazzı...
Namaz ve miraç, Yaratan’ın sınırsız kudretini, mekansız ve sonsuz bir yücelikte, büyüklükte, azamette seyrediş, biliş ve yaşayış iklimidir. Çıplak gözle fark edilemeyen bir DNA’ya, dokuz yüz cilt kitaplık programları, bilgileri sıkıştıran; öte yanda güneş sistemi gibi azametli kütleler grubundan, hayallere sığmayan büyüklüklerden milyonlarcasını semada nizam içinde döndüren Allah’a yöneliştir.
Allah, insanı sayısız nimetlerle yarattı. Bütün bunlara ilaveten yaratanını ve kendini bilecek, nimete, iyiliğe, ihsana teşekkür edecek, şükredecek gönül, duygu ve akılla donattı, “ekmel-i mahluk, eşref-i mahluk” yaptı. Şaşkın bırakmıyor. Peygamber, kitap, hidayet ve imanla aydınlatıyor, tefekküre yol açıyor. Miraç’la İslam, ruhun tefekkür gücünü, aklın kavrayamayıp hissedebileceği sonsuzluk ufkuna; Allah’a açıyor. Şükre ve sorumluluklara yöneltiyor. Kendini bilmeye, asıl hayatın bu imtihan geçidinden sonra başlayacağı idrakine çağırıyor. Namaz, Allah Azim-i Şan’ın, sınırsız kudret, rahmet ve nimetlerini düşünüp şükretmenin sonsuzluğa açılan kapısıdır...
Mü’minin miracı olan namaz, Müslüman’ın kendine lutf edilen bu yüceliklerden, bu nimetlerden gafil olmadığının, bu erişilmez değerin farkında olduğunun, Kur’an-ı Kerim aydınlığında bilmenin şükrüdür. Namaz, Allah’ı biliş ve insani yüceliğe sahiplik şuurudur. Namaz, hayattan da üstün değeri bulma, sahip olma, İslam’ı hayat yapmadır. Namaz, Allah’ın huzurunda günde en az kırk defa Fatiha okuyarak söz vermektir. Namazla aşılır, maddi dünyanın tüm endişeleri. Tek korku sahası, insanın kendi sorumlulukları kalır. “Keşke” yakınması dahi yok olur. Dünya güzelleşir. Yunus seslendirir bu sınır ötesi miraç hayatını: “Ne varlığa sevinirim, ne yokluğa yerinirim...”
Namaz Gönüllüleri Platformu, bu aydınlığı yaşamak ve yaşatmak, gönülleri aydınlatmak, tefekkür ufkunu ilerilere taşımak için yollara düşen aşıklardır. Bir bakıma, “Bize farz olmuş iken olmamız İslam’a zahir –Nice bir oturalım bunca günahı çekelim” diyen Fatih’ler, Yunus’lardır.
İyilikten yana olma gayret ve sorumluluğu deyince, “Doğru Haber”, “Hakk’ın Şahitliği” demek olan medyaya da işaret gerekir. Doğru haber, karanlıkta kalmama, fitneye kapılmamanın “olmazsa olmazı”dır. İnsanları yanıltmak için “her puştluğu yapın” diyenlerin açıklık kazandığı dönemlerde daha da önem kazanır. Gazete, dergi, internetle ahlak, edep yaşasın diye gayret edenler; gazete, dergi, kitabını, bu düşüncelerle seçerek, nesilleri eroin-içki gibi felaketlerden koruyanlar iyilik cephesi kahramanlarıdır. “Görünmesi terfime-ticaretime yarar” diye ahlakı tahribe, yalan, iftira, içki gibi afetlere pazar oluşturmak? Trafikte, her sene on bin can kaybediyoruz. Bunun % 75’i alkolden.
Bu yazıyı, Arif Ergun Bey’in “Namaz Resimleri Sergisi”nden bahsetmek için yazıyorum. Bu sergi, “Namaz Gönüllüleri Platformu” denen büyük yürüyüşün içinde bir güzellik olduğundan, önce bütüne bakmak istedim. Sütunum doldu. Belki isabet oldu. Anlatımda sanat ufku kırılacak, “bülbül eti için kesilmiş” olacaktı.
Arif Beyin, Birlik Vakfı’nda sergilediği 42 tablonun her birinin ayrı hikayesi var. Amansız bir savaşın kenarında 6 kişi cemaatle namaz kılıyor. Olay, Asr-ı Saadet’ten. Yırtıcı hayvanlar ağaca tırmanmak istiyor, ağacın tepesinde Müslüman namazda. Çanakkale Savaşı. Bombalar, karada toprağı, denizde suları fışkırtıyor. Ağacın gölgesini seccade, gök kubbeyi miğfer yapan kahraman namaz kılıyor. İslam’ın sunduğu ebedi hayat, iman ve iradeyle inşa edilen insani yüceliğin ölümsüzlüğü, güven ve huzur iklimidir bu.
Resimlerin sergilendiği Birlik Vakfı, güzel etkinlikler mekanıdır. Atik Ali Paşa Camii’nin (1498) külliyesidir. Beş asır ilme, irfana, edebe, ahlaka hizmet etmiş, alimler yetişmiş bir mekandır. Birlik vakfı ile hizmete devam ediyor. Paşamıza Allah’tan rahmet diliyorum, mekanı cennet olsun. Çemberlitaş’ta. Akılda bulunsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Aksay Arşivi