Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

SOTAM / Soykırım, Tehcir, Tenkil, Tedib Araştırmaları Merkezi!

SOTAM / Soykırım, Tehcir, Tenkil, Tedib Araştırmaları Merkezi!

Korkmak, kaçmak, saldırmak değil, gerçekle yüzleşmek..
Önyargısız.. Yanlışlık varsa, kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun, mazlumdan yana olmak, zalimlere karşı koymak!
Çanakkale’deki kahramanlıkların yanında Sivastapol’u bizim bombalamamız sonucunda başımıza açılan işleri de sorgulamamız gerekir..
Tarihi çok yönlü sorgulamalıyız.. Üstünü örterek tarihten ders alamayız..
Evet, Soykırım, Tehcir, Tenkil, Tedib Araştırmaları Merkezi kuralım.. Hatta bir de müze kuralım.. Hitler’in Yahudilere, solculara, çingenelere, engellilere yaptıklarını, sömürgeci ülkelerin Amerika’da Kızılderililere, Afrika’da kara derililere, Asya’da sarı derililere yaptıklarını da tek tek çıkartalım ortaya..
Lumumba’nın başına gelenleri, Boxör isyanı, Vietnam savaşını, Endonezya’da, Filipinler’de yaşananları... Hindistan’da yaşananları, Abarjunları, Pigmeleri insanlaşmamış maymunlar diye avlayanları, Kıpkıp katliamını, Güney Afrika’da yaşananları.. Soğuk savaşı, sağ-sol diye, Alevi-Sünni, ilerici-gerici diye bizi bize kırdıranların kirli oyunlarını da konuşmamız gerek.. Sömürü imparatorluğunun çarkının nasıl döndüğünü, 1, 2. Dünya Savaşı’nda yaşananları.. Afrika’daki diktatörlüklerin kanlı saltanatları, iç savaşlar, katliamlar, açlık, yoksulluk..
Var mısınız?
Batının cadı avını, engizisyonları, 100 yıl savaşlarını, Haçlı seferlerini.. Spetial veri tabanı üzerinde, coğrafi olarak kodlayalım. Zaman ve mekan üzerinde kişi, topluluk ve tema olarak insanlar salınabilsinler..
Ermeni meselesinden birileri neden bu kadar rahatsız ki! Bu olayın içinde parmağı olmayan var mı? İngiliz’i, Alman’ı, Rus’u, Fransız, İtalyan’ı, Amerikalı’sı.. Soğuk savaş takdikleri eskiden de vardı.. Ermenileri Osmanlı’ya karşı kışkırtanlarla İttihatçıları Ermenilere karşı kışkırtanlar aynı çevrelerdi.. Bu bir oyundu.. Osmanlı’yı yıkmak için bu gerekli idi..
Bizde ise darbe ile iktidara el koyan İttihat Terakki çetesi var işbaşında.. Olanların sorumluluğunu Müslümanlara, Osmanlı’ya, Türklere çıkartamazsınız.. Olanları yapanlar, bu işi kimin, niçin kışkırttığı belli..
12 Eylül’ün lideri Kenan Evren’in yaptıklarından dolayı beni, bu ülkenin halkını sorumlu tutabilir misiniz? Türkiye’yi savunma adına 12 Eylül’ü ve Kenan Evren’i savunabilir misiniz? 12 Eylül “bizim çocuklar”ın işi değil miydi?. Tehcir kararını alanların bundan ne farkı var?.
Topal Osman’ı aklama adına, İttihatçıların kirli oyunlarını gizleme adına bütün bir halkı, bir ülkeyi, Müslümanları karalamaya kimsenin hakkı yok.. Müslümanların halifesi Abdulhamid Han’ı Yahudi işadamı Selanikli Alatini Efendi’nin evine sürgüne gönderenler Ermenilere mi merhamet edecekler?. Osmanlı böyle yıkıldı ve İsrail Osmanlı’nın enkazı üzerinde yükseldi ve bu sonucu hazırlayan sebeblerin arkasında bu sinsi oyunlar vardı.. İttihat Terakkicilerin manevi mirasçılarının başörtüsü konusunda bu millete yaşattıklarını hep birlikte gördük. Ya da Ergenekon gerçeği orta yerde dururken fazla söze ne hacet..
Arap düşmanı Türk milliyetçiliğine soyunanların daha sonra Türk düşmanı Arap milliyetçiliğinin fikir babalığını yapanların kimler olduğunu biliyoruz artık..
Kürtlerin yaşadıklarını da biliyoruz. Dersim yasasını, tehcir, tenkil, tedib operasyonlarını da.. Hiçbir şey olmadı değil.. Kaç kaç yılları, işgal altında yaşananlar. Mukataalı günler.. Kanlı dereler, kanlı geçitler.. Her iki kesimde de yaşananlarla ilgili anlatılanlar hiç de iç açıcı şeyler değil..
Kişiler arasında nasıl kan davası dinimizce yasaklanmışsa, topluluklar arasında da kan davası yasaklanmıştır..
İstiklal Mahkemelerinde olanları bilmeyen var mı?
Mazlumdan yana, zalime karşı olalım. Mazlum düşmanımız da olsa, zalim babamız da olsa..
Allah kitabında öyle buyurmadı mı: Bir topluluğa olan düşmanlığınız sizi onlar hakkında adaletsizliğe sevketmemeli.
Hani adil şahidler olacaktır..
Adaletin terazisi kuyumcu terazisinden daha hassas olmalıdır. Kantarla adalet tartılmaz.. Kan tartarak, ceset sayarak mahsublaşarak adalet dağıtılmaz..
Bizim ulusalcılar nasıl bir oyuna getirildiğimizi neden görmezler? Ermeniler kanlı bir oyunun aleti olarak kullanıldıklarını nasıl farketmezler?.
Dünkü oynanan kirli ve kanlı oyunun farkında olan biri idi, ama susturdular.
Çünkü birileri bu ülkenin çocuklarının kanları ve gözyaşları üzerinden kendilerine iktidar ve servet üretmek istiyor..
Neden kimse Çeçenlerin başına gelenleri konuşmaz?
Neden Balkan ve Kafkas tehcirleri konu edilmez?.
Bosna’da yaşananlar ne çabuk unutuldu..
Tarihle yüzleşmeliyiz.. Bu olayın üstünü örterek bir yere varamayız. Olayların üzerine gitmemiz gerek..
Öyle bir şey yapalım ki, bu dünyadaki benzer sorunların çözümü için model oluştursun..
Önce şuna karar verelim: Haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun, mazlumdan yana, zalimlere karşı olacağız. Zalim babamız da olsa, mazlum ötekiler de olsa. Adil şahidler olacağız.. Bir kavme/topluluğa olan düşmanlığımız bizi onlar hakkında adaletsizliğe sevketmeyecek..
Bugün bizden hesap sormaya kalkan ülkelerin yöneticilerinin bazıları, aslında bu işin hesabını vermesi gerekenlerdir..
Doğduğumuz ana babayı, doğduğumuz zamanı, cinsiyetimizi ve doğduğumuz toprağı biz seçmedik. Biz hepimiz Hz. Adem’in çocuklarıyız ve Hz. Adem ise topraktandır..
Halk olarak veremeyecek bir hesabımız olduğunu sanmıyorum.. Hatta hesap soran taraf olabiliriz..
Yaşasın adalet. Yaşasın barış. Yaşasın özgürlük.. Yaşasın insan hakları, katılımcı, çoğulcu ve şeffaf bir yönetim. Yaşasın insanların inandıkları gibi yaşayabildikleri, düşündüklerini özgürce ifade edebildikleri, herkesin farklılıklarına rağmen, barış içinde bir arada yaşadığı bir dünya!
Selam ve dua ile.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi