Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Şiir, şair ve sığırlar üzerine

Şiir, şair ve sığırlar üzerine

Şiir, edebiyatın okurken kısa menzilli, yaşarken en uzun soluklu olanıdır…
Şiiri adamlar yazar… Kopukların, sapıkların yazdıklarına yandaşları şiir deseler de inanmayın… Çünkü, çirkef kokar pek çoğu…
Kenan ÇARBOĞA isimli şairin “AZ KALDI” isimli, Berikan Yayınları’nda çıkan kitabını tanıtacaktım bugün…
Edebin, güzelliğin, estetiğin harman olduğu bir kitab…
Ne var ki; bir gazetede “Altı maddede şiir ve necaset” başlıklı bir yazı ilişti gözüme…
Adı Ahmet Güntan olan, şairliği maskaralık belleyen birisi, Kitaplık adlı bir dergide “Bok üzerine tezler” başlıklı bir şiir yayınlamış…
Ben size, boktan şairlerin boktan şiirlerini özetleyecek değilim… Sırf bilesiniz, şiiri dahi kenefe çeviren sapık ruhlularla edebiyata, şiire gönül veren halis insanları ayırt edesiniz diye dokundum o pis konuya…
Gelelim ÇARBOĞA’nın şiirlerine…
Son zamanlarda okuduğum hece vezni şiirler içinde bence en halisi, en tutarlısı, en edebi olanı desem yalan çıkmaz…
Kitaba adını veren şiirden bir kıta:
Sabredin yeter ki yol versin Allah,
Bir sefere çıkacağız, az kaldı.
Her derdin, tasanın, zulmün inşallah
İcabına bakacağız az kaldı…
Bir temennidir…
Amellerin niyete göre değer bulduğu hükmüne, temennilerin de has ve pisliklerden azade bulunması elzemdir…
110 sayfalık bir kitab…
Okudukça okuyacağınız… Yerli ve İslâmî duygularla örülmüş…
BİZ adlı şiirden:
Biziz güvencesi dinin, devletin,
Bunlar için candan geçenleriz biz.
Karşısına çıkıp şirkin, zilletin,
Kalblerine korku saçanlarız biz.
Gördüğünüz gibi tertemiz duygular, tertemiz niyetler… Amma ötelerde birisi fosseptik çukuru gibi kokan, bulaşan, sözde şiirler yazıyor…
Şiir, ak ile karanın, kirli ile temizin ayrışma noktasıdır…
Okuduğunuz zaman sizi tiksindirmiyor da, gül kokulu iklimlere çekiyorsa, o şiir makbul olanıdır…
Diyarbakır:
Sur üstünden bir akşam seyreyledim sessizce,
Sanki koca ülkenin kalkanı Diyarbakır.
Aralandı habersiz ruhumdaki bilmece,
Gizlemek mümkün değil sevdanı Diyarbakır.
x x x
Dört yandan kuşatıldık, o günleri gördün sen,
Türkiye olmak için engelleri kırdın sen,
Sancağa kan gerekti, fazlasını verdin sen,
Bayrağımın hilâli, al kanı Diyarbakır…
Ve ötekiler:
İşte duydunuz, Mardin ilimizin Mazıdağ ilçesi Bilge Köyü halkından 44 tanesini öldürüp kaçan canavarlar, acaba şiir okumasını bilir miydi? Yoksa okurlardı amma çirkef kokan şiirler miydi onların okudukları...
Vesile oldu… Düğünde katledilen herkese Allah’tan rahmet, kalanlara başsağlığı diliyorum..
Zoraki Talep:
Dünya duysun dün ne idik, bugün ne,
Anlat nine, dinle baba, duy oğul.
Sağır sultan duymasa da sen yine;
Anlat nine, dinle baba, duy oğul…
¥
Eksik Şiir: “Arkasını siz getirin..” diyor şair.
Başlar ayak oldu, ayaklarsa baş,
Hâlâ saklananın, pusanların taaa…
Özgürlük adına her gün arkadaş,
Millete kinini kusanların taaa…
¥
Dışardan destekli malum kişiler,
Pek muhterem beyler, oynak dişiler;
Ülkeme parçalı motif aşılar,
Ben bu mozaiğin, desenlerin ta…
¥
Berikan Elektronik Basım Yayım San. ve Tic. Ltd. Şti… GMK Bulvarı 80/1 Maltepe/ANKARA - Tel: (0312) 232 62 18 / 19 Faks: 0312 232 14 99
======================
Hangi tarafa baksan it dolu-kopuk dolu,
Hangi taşı kaldırsan altında sapık dolu,
Şayet mümkün olursa cüzdanlarına bir bak;
Hepsi de Dolar, Yuro, Yen dolu, kapik dolu.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi