Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Ahmet Haşim üzerine

Ahmet Haşim üzerine

Ahmet Haşim’in “Müslüman Saati” başlığıyla yazdığı muhteşem bir yazı vardır. Pazar günü o yazıdan söz etmek istiyorum. Yalnız öncelikle “Ahmet Haşim kimdir” sorusuna cevap vermek gerekir. “Çok hızlı yaşıyor, düşünüyor ve çok hızlı unutuyoruz çünkü.”
İşte Ahmet Haşim de bu özelliğimize dikkat çekiyor ve hem de 1921 yılında yazdığı bir yazı ile dikkatimizi çekiyor. Dikkat çekmekle kalmıyor, bugünümüze ve bugünden sonraki yıllarımıza yolculuk yaptırarak, Müslüman’ın hayat saatini hatırlatıyor.
Türkiye’de değişmeyen tek şey, belli fitne ve fesat odaklarının; “insana has, millete, memlekete dair ne kadar iyi, doğru, güzel ve faydalı şey varsa, ona düşmanlık etmesi olmuş. İşte Ahmet Haşim de böyle bir yazıdan sonra bu çevrelerden hemen nasibini almış.
Ahmet Haşim, Müslüman Saati’ne kadar iyi bir şair ve edebiyatçıdır. Yalnız ‘Müslüman Saati’inden sonra birden Türkçe’den ve şiirdeki ölçüden anlamaz olup çıkar. Hatta daha da ileri gidenler, Ahmet Haşim için toplumun sosyal dokularına ve sosyal hayatına vurgu yapamadığını savunurlar. Oysa 1921’den bu yana milletimizin yarasına Ahmet Haşim gibi biri daha parmak basmış değildir.
Ahmet Haşim 1884’te Bağdat’ta doğar, 1933’te İstanbul’da hayatını kaybeder. Fizan Mutasarrıfı Arif Hikmet Bey’in oğludur. Çocukluğu Bağdat’ta geçer. 12 yaşında annesinin ölümü üzerine babasıyla birlikte İstanbul’a gelir. Mektebe-i Sultani'de (Galatasaray Lisesi) yatılı okur. Tevfik Fikret ve Ahmet Hikmet Müftüoğlu'nun öğrencisi olur.
1907'de mezun olur. Bir süre Reji İdaresi'nde çalışır. Bir yandan da Hukuk Mektebi'ne devam eder. İzmir Sultanisi Fransızca öğretmenliğine atanır. Hukuk eğitimini bırakıp, 1912-1914 arasında Maliye Nezareti'nde çevirmenlik yapar. 1. Dünya Savaşı yıllarını Çanakkale ve İzmir'de yedek subay olarak geçirir. Mütareke'den sonra İstanbul'a döner.
Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nde estetik ve mitoloji öğretmenliği yapar. Harp Akademisi ve Mülkiye Mektebi'nde Fransızca dersleri verir. Düyun-u Umumiye İdaresi'nde, Osmanlı Bankası'nda çalışır. Akşam ve İkdam gazetelerinde köşe yazıları yazar. 1928'de böbrek rahatsızlığının tedavisi için yurtdışına gider ve tedavi olamadan döner.
Ahmet Haşim’in hayatı kısaca böyle. Şimdi de “Müslüman Saati” üzerine daha önce yazılmış bir yorum var; onu da paylaşmak istiyorum. Çünkü Müslüman Saati, son dönemlerin balon mesleklerinden Kişisel Gelişim denilen batı kaynaklı ve batı soslu mesleklerini falan darmadağın ediyor. Gerçek kişisel gelişim teknikleri, İslâm dininin insanlara önerdiği insanca yaşam kaynaklarının içinde yer alıyor. Lâkin bulmak, almak ve anlamak için öncelikle bu dine dost olmak gerekiyor. Ahmet Haşim de bunu anlatmaya çalışmış.
Neyse bir de o yoruma yer vereyim:
“Bu yazı, (Müslüman Saati) edebiyatımızın ve sosyolojimizin klasiklerindendir. Ahmet Haşim, sembolizme yaklaşan şiirleriyle Türkçe’nin en temiz ve en asil örneklerini vermiş büyük bir şairimizdir. Toplum sorunlarına ilgi ‘duymamakla’ suçlanan Haşim’in bu yazısına önyargının ne kadar haksız olduğu ortadadır.
Müslüman Saati, batılılaşma ya da yozlaşma tarihimizin en anlamlı ama en hazin göstergelerinden birisidir. Evet, hayatımızdan büyük bir şey koparılmıştır, o da İslâm’dır. Bu rahatsızlığı 200 yılı aşan bir zamanda, büyük-küçük herkes duymakta; herkes kendi zaviyesinden ifade etmektedir.
Melankolik bir ‘akşam’ şairi diye nitelenen Ahmet Haşim de şairliğinin o muhteşem ruh keskinliğiyle konuyu en güzel ve ince bir şekilde ifade etmiştir. Anlatış tarzından onun hangi tarafta olduğunu anlamak zor değildir..” Yorum böyle.
Günümüz insanının en büyük eksikliği şu; hepimiz bu hataya çoğu zaman düşüyoruz. Hep başkalarına göre hayatımızın değerlerini belirliyor ve kendi fıtri değer yargılarımızı hiçe sayıyoruz. O zaman da ömrümüzün belli safhalarında arızalar meydana geliyor.
İşte bütün bu arızaların başlıca sebeplerinden birisi, “bizi biz yapan mihenklerimize” önem vermemekten kaynaklanıyor. Bu gerçeğe 90 yıl önce dikkat çeken Ahmet Haşim’in ‘Müslüman Saati’ni yarın hep birlikte okuyalım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi